Kent ruhunuzu çalmasın

Büyük bir kentte yaşamanın sonsuz nimetleri vardır kuşkusuz...Ama herşeyin bir bedeli vardır diye özetlenebilecek zorukları da. Büyük ve karmaşık bir kentte yaşamak, insanın ruhundan eksiltir. İşte Akbank Kültür Sanat Merkezi'nde, 22 Aralık ile 29 Ocak tarihleri arasında açılacak olan "Hırsız Kent" başlıklı sergi kent hayatının “yoksullaştırıcı” ve “tek tipleştirici” gücüne karşı geliştirilen direniş biçimlerini gözler önüne seriyor. Küratörlüğünü Levent Çalıkoğlu'nun üstlendiği sergide, Ali Demirel, Altan Çelem, Beste Erener,  Demirciyan (Ceren Oykut-Demir Kerem Atay) Derya Yılmaz, Ekin Saçlıoğlu, Ethem Özgüven, Evrim Kavcar,  Mehmet İrdel, Mustafa Horasan, Nermin Er, Nur Toksoy, Sencer Vardarman, Şehnaz Layıkel,  Yasemin Nur Toksoy ve  Zeyno Pekünlü’nün  çalışmalarına yer veriliyor.Küratör Levent Çalıkoğlu’na göre “Hırsız Kent” adlı bu sergi, kent hayatının “yoksullaştırıcı” ve “tek tipleştirici” gücüne karşı geliştirilen direniş biçimlerini görünür kılmak üzere önerildi. Sergi, bugünlerde bir etiket gibi kullanılan “azınlık” olma durumundan çok, kişinin içindeki eksilmeyen yabancılaşmış tortuyu ifade eden ve kent içinde başkalarının sorunlu hikayelerine ortak olma isteği taşıyan sanatçıların çalışmalarından oluşuyor. Kentin şart koştuğu mekansal, kültürel ve psikolojik  müdahalelerle zıtlaşan ya da boyun eğen ve kentin eylemlerimize nasıl cevap verdiğiyle ilgilenen işleri bir araya getiriyor.Dikkatli izleyiciler, kent üzerine kurulu bu sergide varoşların çilesini ve gecekonduların çarpık mimarisini göremeyecekler. Sergi, kaybedilmiş olanın tekrar sunumuyla “öteki”yi bir fetiş nesnesine indirgemek isteyen bir sergi de değil. Çalıkoğlu “Hırsızı olmayan kent yoktur ve bu hırsız mutlaka ötekidir” diyor. Kente odaklanan sanatçı da tıpkı hırsız gibi sokakları arşınlar, çatılarda dolanır, apartman boşluklarına gizlenir ya da hiç çekinmeden salonun ortasına  yerleşiverir. Kimi zaman rasgele takılır, kentin ayrıksı geometrisinin içinde kaybolur, kimi zamanda keşfettiği kaynağı tekrar ve tekrar ziyaret eder. İşini bitirdiğinde ya parkta açık havanın tadını çıkarır  ya da biriktirdiklerini başkalarına satar.  �