Kent kültürü seferberliği

Güncelleme Tarihi:

Kent kültürü seferberliği
Oluşturulma Tarihi: Kasım 08, 2000 00:00

Ergül SATIÇVECDİ Altay gazeteci arkadaşım. Yayın kurulunu çocukların oluşturduğu Türkiye'nin ilk ve tek çocuk gazetesi Kıpırdak'ı çıkarıp, 14. sayısından itibaren ulusal hale getirme başarısını gösteren Altay'la, baskı saatini beklerken aramızda geçen sohbeti aktarmak istiyorum bu hafta.KONU kent kültürü. Belediyecilik geçmişi de olan Vecdi'nin İzmirliler'in, dahası çocuklara yönelik ürün çıkartan firmaların kendisine destek olmamasından yakınışıyla başlayan sohbetin boyutları, çok farklı noktalara çekilip, kent kültüründe düğümlendi. Sonrası düşündürücü tabii.GENİŞ KATILIMALTAY'ın ‘‘kent kültürünü koruma ve geliştirme seferberliği’’ ilan edilmesi yolundaki görüşünü, benimsememek mümkün değil. Düşününce inanılmaz bir ilkellik içinde yaşamımımızı sürdürdüğümüzü görüyoruz çünkü. İzmir Valiliği, Büyükşehir ve ilçe belediyelerince startının verilip, ticaret, sanayi odaları, sivil toplum örgütleri, esnaf, memur, öğrenci gibi geniş bir katılımla oluşturulacak seferberlikten sözediyoruz. Kadın erkek, genç yaşlı, bilinçli, kentini seven tüm kesimlerin yeralacağı bir seferberlik. Kitaplar, broşürler bastırılacak, kentin dört bir yanı afişlerle donatılacak.MESELA çalışmaya, yerlere tükürülmemesiyle başlanacak. Çocuklar yere tüküren büyüklerini örnek almak yerine, bunun yanlış olduğunu anlatan afişleri dikkate alacak. Evhanımı evinin ön balkonuna don-fanila asan komşusunu uyaracak. Örnekler saymakla bitmez.ÇEVREMİZ KOMEDİALIŞTIĞIMIZ için farkına bile varmıyoruz belki, ama çevremiz bir dizi komikliklerle dolu. Ben gittiğim hiç bir ülkede bir parkın kenarında ‘‘çimlere basmayın, çiçekleri koparmayın’’ levhası görmedim. Bizden başka hangi ülkenin tuvaletinde ‘‘pisuvara izmarit atmayın’’ diye yazar. Kış geldi sayılır, yağışlar başladı. Bir otomobilin altında kalacağım veya direğe toslayacağım diye aklım gidiyor. Çünkü yerdeki ifrazatlara basmamak için zıplaya zıplaya yürüdüğümden sadece önüme bakıyor, karşımı görmüyorum. Geçenlerde otobüste dikkatimi çekti. Elektronik aksamı bozduğu için ‘‘cep telefonlarınızı kapatın’’ yazısıyla yetinmeyen şoför, el yazısıyla ikinci bir kağıt asmış. ‘‘Lütfen cep telefonunuzun sesini kısmayın, tamamen kapatın.’’İYİ bir koordinasyonla yanlışları doğruya çevirmek mümkün gibi görünüyor. Önce çocuklara doğruları öğretelim, onlar büyüklerine baskı yapmaya başlasın. Gerisi kendiliğinden gelir. O zaman İzmir'e İzmir dışından gelenlere de kendi kültürlerini burada yeşertme yolları kapanır, İzmir kültürünün baskısına karşı koyamaz. Evet, kenti sahiplenecek bir seferberliğe kendi adıma ben hazırım. Çünkü ‘‘Türkiye'nin batıya açılan penceresiyiz’’, ‘‘demokrasinin beşiğiyiz’’, ‘‘5000, yok 7000 yıllık tarihimiz var’’ diye övünmekle olmuyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!