Kennedy cinayetini bile üstlenirsin

Güncelleme Tarihi:

Kennedy cinayetini bile üstlenirsin
Oluşturulma Tarihi: Aralık 19, 2002 00:00

Kimi 12 Mart Muhtırası’nda, kimi 12 Eylül Ä°htilali’nde tutuklandı. 100 günü aÅŸan sürelerde gözaltında kaldılar. Ä°ÅŸkence hücrelerinde organlarından bazılarını ve ruhlarını bıraktılar. Gözaltı sırasında ağır iÅŸkenceden geçen ünlüler, yaÅŸadıklarını Tempo'ya anlattı. BaÅŸlıktaki cümle ise Metris'te iÅŸkenceye maruz kaldığını söyleyen eski DSP Milletvekili Rıdvan Budak'a ait...Prof. Halil Berktay (Sabancı Ãœniversitesi)Ä°ÅŸkencecilerimiz özel eÄŸitim almışlardı1972 yılının mayıs sonu ile haziranın ilk yarısı boyunca toplam 19 gün aralıklı olarak iÅŸkenceye maruz kaldım. 27 Mayıs'ı Ankara Emniyeti'nin 7 veya 8. katındaki ünlü nezarethanede 4 gün bir banka kelepçeli olarak geçirdik. Oradan çeÅŸitli bodyguardlara birebir kelepçelenerek, gözlerimiz baÄŸlanarak, bir askeri araca bindirilerek bilinmeyen bir yöne götürüldük. Tek kiÅŸilik hücrelerde yataklara kelepçelenerek iÅŸkenceye tabi tutulduk. 25 yaşındaydım. Falaka ile birlikte kombine olarak elektrik iÅŸkencesi uygulandı. El, ayak parmaklarım, kulak memem ve diÅŸlerimden elektrotlar baÄŸlandı. Bir yandan falaka baÄŸlanırken diÄŸer yandan elektrik veriliyordu. Bunu uygulayan insanlar sivil giyimli subaylardı. Birbirlerine binbaşım, albayım, yüzbaşım, yarbayım diye hitap ediyorlar, bizim de o ÅŸekilde hitap etmemizi istiyorlardı.Rıdvan Budak (Eski DSP Milletvekili)Marksizm deÄŸil Markizm diyenler sorguluyordu12 Eylül 1980'de 30 yaşındaydım, Tekstil İşçileri Sendikası Genel BaÅŸkanı, DÄ°SK Yönetim Kurulu üyesiydim. ‘‘Teslim olun’’ çaÄŸrısının yapıldığı ilk örgüt DÄ°SK'ti. Durumu anlamak için 3-4 gün bekledim. Selimiye Kışlası'na teslim olmaya gittim. Çok üst düzey sendikacılar o gün teslim olmadılar. Kendinizi hiçbir ÅŸekilde düzen dışı kabul etmiyorsunuz. Sonuçta biz sendikacıyız. Onların gerekçesi ÅŸu: Solcusunuz, büyük hak taleplerinde bulunuyorsunuz, grev yapıyorsunuz, direniÅŸ yapıyorsunuz. Kendim teslim oldum. 120 gün boyunca gözaltında kaldım. Metris'te ve DavutpaÅŸa Kışlası'nda OtaÄŸ-ı Hümayun denilen kubbeli bir yerde iÅŸkenceye maruz kaldım. DavutpaÅŸa Kışlası içinde 2.5 yıl hapis yattım. Bana sorguda bu genç yaÅŸta bu göreve nasıl geldiÄŸimi sordular, hangi siyasi grupların desteklediÄŸini, sosyalist blokla iliÅŸkimi sorguladılar.Orada size ‘‘Kennedy'i sen öldürmüştün’’ diye suç yüklemeye kalksalar kabullenebilirsiniz. Sıkıntılı bir süreçti. Size kötü davranan kiÅŸi sizin doÄŸrularınızı almak istemiyor. Ä°htilalin ihtiyacı olanı alıyor. Kaba dayakçı olanın konuyu ne kadar bildiÄŸi de meçhul. Marksizm diyemiyor, Markizm diyor. Kaba dayak yedim. 7-8 kiÅŸi aralarına alıp dövdüler. Genç olduÄŸum için direndim. Unutulmayacak kadar iÅŸkence gören arkadaÅŸlarımız oldu. Bazıları ruhsal sıkıntı çektiler. Benim kiÅŸiliÄŸim farklıydı. Bunun bir senaryo olduÄŸunu düşündüğüm için olayı öyle algıladım. Ferai Tınç (Hürriyet yazarı)Ruhumu özgürleÅŸtirerek acıya dayanmaya çalıştım1972 yılında 12 Mart muhtırasından sonra solculara karşı büyük bir tutuklama kampanyası baÅŸladı. O zaman Ä°htilalci İşçi ve Köylü Partisi ile birlikte çalışıyordum. 1972 AÄŸustos'unda örgütü çökertmek için yapılan kampanya sırasında yakalandım. Ankara Emniyeti'nde 15 gün kaldım ve iÅŸkence gördüm. Ayrıca Yıldırım Bölge Askeri Cezaevi'nde de iÅŸkence sürdü. Sorgulama süresince manevi iÅŸkence dışında dövdüler, ayaklarımı sopalara baÄŸlayıp ayaklarımın altı parçalanıncaya kadar falaka attılar. Vücudumun çeÅŸitli yerlerine elektrik verdiler. Bu iÅŸkence gece gündüz 15 gün sürdü. Hazır ifadeleri imzalamam isteniyordu. ArkadaÅŸlarımı ve kendimi suçlayıcı ifadelerdi. Bunları kabul etmem onların baÅŸarısı sayılacaktı, onun için öldürme niyetiyle iÅŸkence yapıyorlardı. ‘Aman ölmesin’ demiyorlardı. Vücudumdaki izlerin ne kadar sonra kaybolduÄŸunu hatırlamıyorum; çünkü aynı iÅŸkence cezaevinde de devam etti. Ä°ÅŸkenceyi yaÅŸarken etkisini üzerimden atmaya çalıştım. Ruhumu özgürleÅŸtirerek acıya dayanmak yöntemini bulmuÅŸtum. Acıyı hissetmemek için ruhumu bedenimden uçurmak gibi yöntemler deniyordum. YaÅŸar Okuyan (Eski Devlet Bakanı)Hayvanat bahçesindeki gibi kafeslere kapatıldık12 Eylül ihtilalinden sonra 2 yıl 11 gün cezaevinde yattım, 10 yıl idamla yargılandım. Mamak Dil Okulu'nda ÅŸartlar daha medeniydi. Daha sonra Mamak Askeri Cezaevi'ne naklettiler. Mamak, cezaevi bile deÄŸil. Daha kapıdan giriÅŸinizde saÄŸcı solcu ayrımı yapmadan A Blok´un giriÅŸindeki kafese konuyorsunuz. Hayvanat bahçesindeki kafesler gibi. Kafeste kalış süreniz 24 saat ile 1 ay arasında deÄŸiÅŸir. Her taraf açık, buz gibi, inanılmaz soÄŸuk. O kafeste 24 saat kaldım. Orada emir dışında yapılan en küçük bir harekette, ensenize, kafanıza, sırtınıza cop iniyor. Saatlerce kıpırdamadan durmak zorundasınız. Kafesten sonra beni Taha Akyol'la aynı hücreye attılar. Orada coplandım ama çarmıha gerilmedim. Kafamızı, bıyıklarımızı yoldular. Görüşmede eÅŸimiz, çocuÄŸumuzun karşısında, hazır olda ‘Andımız’ı okutturuyorlardı. Ä°yi okuyamadın deyip arkadan tekmeliyorlardı. Bunlar ailenizin gözü önünde oluyor. 24 saatin hepsi iÅŸkenceydi. Ä°ki tahta sedirin 55 santimetre ötesindeki yuvarlak çukuru tuvalet olarak kullanıyorsunuz. KonuÅŸmanız, sigara içmeniz yasak. Erden tuvalete gitmek için izin istiyorsunuz. Er ‘‘Daha yeni gittin lan’’ diyor. 55 santim ötenizde ihtiyacınızı gideremiyorsunuz. O dönem 30 yaşındaydım. TürkeÅŸ aleyhine ifade vermem isteniyordu.2 yıl cezaevi süresini siyasi mastır olarak deÄŸerlendiriyorum. Mamak'a ve Diyarbakır'a Allah kimseyi düşürmesin.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!