Keneye bir kurban daha

Güncelleme Tarihi:

Keneye bir kurban daha
Oluşturulma Tarihi: Haziran 14, 2006 14:59

Çorum’un Elicek Köyü’nde oturan 5 çocuk annesi 45 yaşındaki Aysel Özcan, kene ısırması sonucu Kırım- Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına yakalanarak öldü.

Haberin Devamı

Merkeze bağlı Elicek Köyü muhtarı Mustafa Özcan’ın eşi Aysel Özcan'ı, 6 gün önce kendilerine ait bahçede çalıştığı sırada ayağından kene ısırdı. Aşırı derecede ateşi yükselen Özcan, Çorum Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Kırım- Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı teşhisi konulan Aysel Özcan, hayati tehlikesi bulunduğu belirtilerek Ankara Numune Hastanesi’ne sevk edildi.

Burada tedavisine devam edilen Aysel Özcan, bugün sabaha karşı öldü. Çorum Tarım İl Müdürlüğü, köyde hayvanların toplu yaşadıkları yerler ile bahçelerde ilaçlama çalışmalarına başladı.

Dün de Çorum’un Mecitözü ilçesinde yaşayan üniversite öğrencisi Himmet Aslan, kene ısırması sonucu yaşamını yitirmişti.

BİR KENE VAKASI DA SİVAS'TA

Tokat’ın Reşadiye İlçesi’ne bağlı Sarıyayla köyünde yaşayan 70 yaşındaki Baki Bal Kırım- Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı tanısıyla Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesinde tedavi altına alındı.

Haberin Devamı

Baki Bal'ın durumunun ciddi olduğu bildirildi. Hastane Acil Servis Sorumlusu Yrd. Dç. Dr. Hakan Şevki Eren, şunları söyledi: “Acil servisimize ortalama günlük 5- 6 kene ısırması geliyor. Tabbi bu ısırmaların hepsi Kırım Kongo hastalığına yol açmıyor. Fakat insanlar keneyi çıkarmasını bilmedikleri için bazı sıkıntılar oluyor. Benim vatandaşlara önerim, keneyi üzerleninde gördükleri zaman bize baş vursunlar. Kene ısırdığı zaman kafasını derinin altına gömüyor. Vatandaşlarımız bu keneyi gelişi güzel çıkardıkları zaman, kenenin baş kısmı deri altında kalıyor. Kene ısırmasından üç gün sonra kişi ateş yükselmesi, kanama bozuklukları gibi bazı belirtiler gösteriyorsa, hastalığa yakalandığı anlaşılıyor.”

SONA ERMESİ YILLAR ALABİLİR

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlyas Dökmetaş, kenelerin taşıdığı virüsün bir anda bitmesinin beklenemeyeceğini söyledi. Hastalığın sadece Sivas yöresine özgü olmadığını belirten Prf. Dr. Dökmetaş, “Her yerde görülebilir. Ortadan kalkması yıllarca sürebilir. Başarılı olabilmek için eğitim çalışmalarının hızlandırılması ve halkın bilinçlenmesi şart.” dedi.

Haberin Devamı

33 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları servisinde şu anda, Sivas ve Tokat’tan gelen toplam 7 kişinin Kırım Kongo Kanamalı Ateşi tedavisi gördüğü bildirildi. Kayıtlara 2002 yılında Tokat’ta görülen ilk ölüm vakası ile giren hastalık nedeniyle şu ana kadar hayatını kaybedenlerin sayısı 33’e yükseldi.

KIRIM- KONGO KANAMALI ATEŞİ NEDİR?

Kırım- Kongo Kanamalı Ateşi, keneler tarafından taşınan Nairovirüs isimli bir mikrobiyal etkenin neden olduğu ateş, cilt içi ve diğer alanlarda kanama gibi bulgular ile seyreden hayvan kaynaklı bir enfeksiyon olarak biliniyor. İlk olarak 1946 yılında Kırım’da, 1959 yılında da Kongo’da görüldüğü için hastalık bu adla biliniyor. Son yıllarda tedavide görülen gelişmelere rağmen, bu enfeksiyonlarda ölüm oranları artıyor. Keneler otlaklar, çalılıklar ve kırsal alanlarda yaşayan küçük oval şekilli böcekler olarak biliniyor. 6- 8 bacaklı, uçamayan, sıçrayamayan bu hayvanlar genellikle insanların kanlarını emerek beslenirken, hastalığı da bu şekilde bulaştırıyor. Hastalık kendisini ateş, kırıklık, baş ağrısı, halsizlik, yüz ve göğüste kırmızı döküntüler ve gözlerde kızarıklık belirtileriyle gösteriyor. Kene tarafından ısırılma ile virüsün blaşması 1-3 gün arasında değişiyor. Bu süre en fazla 9 gün sürüyor. Enfekte kan, ifrazat veya diğer dokulara doğrudan temas sonucu bulaşmalarda bu süre 5- 6 gün, en fazla ise 13 gün olarak açıklanıyor. Hastalığın teşhisi, kanda virüse karşı oluşan antikorların taranması ile mümkün oluyor.  Hastalığın kesin tedavisi ve aşısı bulunmuyor. Erken tanılarda vücuttaki kana takviye yapılarak iyileşme sağlanabiliyor. Uzmanlar kenelerden korunmak için, çalılık ve bitkilerin bulunduğu ortamlardan uzak durulması, kısa ve vücudu açıkta bırakan kıyafetler giyilmemesi, çizme giyilmesi veya pantolon paçalarının çorabın içine sokulması önerisinde bulunuyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!