A.A
Oluşturulma Tarihi: Kasım 25, 2009 10:26
Kenelerin havaların soğuması sonucu çevrede tehlike olmaktan çıkmış olarak görüldüğünü, ancak barınaklardaki ya da meralardaki hayvanlar üzerinde kış keneleri bulunabileceğini bildirildi.
Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdullah İnci, otlaklarda, piknik alanlarında, tarlalarda, parklarda bulunan kenelerin, havaların soğumasıyla birlikte kış uykusuna yattıklarını söyledi.
Kenelerin, havaların yeniden ısınmaya başlayacağı bahar aylarına kadar bu bölgelerde tehlike oluşturmadıklarını ifade eden Prof. Dr. İnci, şöyle dedi:
“Keneler havaların soğuması sonucu çevrede tehlike olmaktan çıkmış olarak görülebilir, ama barınaklardaki ya da meralardaki hayvanlar üzerinde kış keneleri bulunabilir. Eğer kene hayvanın vücuduna tutunmuşsa çevre ısısını engel olmaktan çıkarıyor ve doyana kadar kan emmeye devam edebiliyor. Eğer hayvana tutunmamışsa, çevre ısısı da düşmüşse kış uykusuna yatıyor. Bunun için de toprakta ya da barınaklarda gizlenecekleri yerlere çekiliyorlar ve kışı burada geçiriyorlar.”
Prof. Dr. İnci, Türkiye'deki barınakların her tarafının güneş ışığının içeri girmesini engelleyecek şekilde kapatıldığını, bu nedenle yumuşak kenelerin gündüzleri bile kan emebildiklerini belirtti.
Kenelerin mevsime bağlı olarak hayvanlar üzerindeki tutunma yerlerinin de değiştiğini bildiren Prof. Dr. Abdullah İnci, şu bilgileri verdi:
“Çevre ısısı yükseldiği zaman kulakta, kuyrukta, derinin çeşitli yerlerinde bulunabilirler. Bu tercih kenenin türüne göre de değişir. Kış kenelerini bugün için kuyrukta bulmamız mümkündür. Bazı türler kasık bölgesini tercih ederler. Gelişme dönemlerine ve kan emme ihtiyaçlarına göre de tercihleri değişir. Bunu belirleyen birçok faktör vardır.”
Türkiye'de Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının ilk kez 2002 yılı Mayıs ayında Tokat'ta görüldüğünü anımsatan Prof. Dr. Abdullah İnci, Sağlık Bakanlığının yayınladığı verilere göre, 2002'den bugüne dek Kırım Kongo Kanamalı Ateşi vaka oranının 9 kat, ölüm oranını ise 10 kat arttığını söyledi.
Prof. Dr. İnci, 2002-2003'te 150 vakadan 6'sının, 2004'te 249 vakadan 13'ünün, 2005'te 266 vakadan 13'ünün, 2006'da 438 vakadan 27'sinin, 2007'de 717 vakadan 33'ünün, 2008'de ise 1308 vakadan 63'ünün hayatını kaybettiğini kaydetti.
Domuz gribi gölgesinde kalan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının, en az onun kadar dikkate alınması gereken bir tehlike olduğunu belirten Prof. Dr. İnci, Kurban Bayramı nedeniyle artan hayvan satışları sırasında kış kenelerine karşı dikkatli olunması gerektiğini ifade etti.