Güncelleme Tarihi:
Yozgat ili Yavuhasan köyünde çifçilik yapan evli ve 4 çocuk babası Halil Tekin’i 10 gün önce hayvanları otlatırken kene ısırdı. Tokat Devlet Hastanesi’ne giden Tekin’in üzerinde bulunan kene çıkarıldıktan sonra evine gönderildi. Bir süre sonra yüksek ateş, mide bulantısı ve halsizlik nedeniyle tekrar hastaneye başvuran Halil Tekin’e KKKA teşhisi konuldu. Hastanede tedavi altına alınan Tekin vücudunda kanama görülmeye başlayınca dün Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edildi. Burada yapılan kontroller sonucunda Halil Tekin’in hastalığa yakalandığı anlaşılarak enfeksiyon hastalıkları servisinde tedavi altına alındı. Durumunun ağır olduğu belirlenen Tekin yapılan tıbbi müdahale ve ilaç tedavilerine cevap veremeyince sabaha karşı yaşamını yitirdi. Talihsiz adamın cenazesi hastane morguna kaldırıldı.
Geçen yıl 4 ölüm vakasının yaşandığı Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde bu yıl hastalık nedeni ile ilk ölüm gerçekleşmiş oldu. Cenazenin memleketine götürülerek toprağa verileceği belirtildi.
ÖLENLERİN SAYISI 2'YE YÜKSELDİ
Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne 10 gün önce KKKA tanısı ile gelen ve tedavi altına alınan 42 yaşındaki Saliha Yüce de yaşamını yitirdi. Böylece ölenlerin sayısı 2’ye yükseldi.
Tokat’ın Zile İlçesine bağla Derebaşı köyünde yaşayan 2 çocuk annesi Saliha Yüce, kena ısırması sonucu önce Tokat’taki hastanelere başvurdu. Sivas’a sevkedilen Saliha Yüce eşi Ahmet Yüce tarafından 7 Mayıs günü Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne getirildi. Hastalık ön teşhisi ile enfeksiyon hastalıkları servisinde tedavi altına alınan talihsiz kadın 10 gün süren ilaç tedavisine cevap veremeyince bu sabah hayatını kaybetti. Hastalık nedeni ile öldüğü belirlenen kadının cenazesi memleketine gönderildi.
KIRIM KONGO HASTALIĞIN GEÇMİŞİ
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı Türkiye’de ilk olarak 2003 yılı mayıs ayında kayıtlara geçti. Tokat’ta 2002 yılında SSK hastanesinde hemşire olarak çalışan 27 yaşındaki Esra Demir, aniden rahatsızlanarak Ankara Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırıldı ve 1 hafta sonra hayatını kaybetti. Esra hemşirenin ölümünden sonra, aynı tarihlerde kısa aralıklarla Tokat ta 6 kişi daha hayatını kaybedince olay medyaya nedeni bilinmeyen ölümler olarak yansıdı. Bunun üzerine Sağlık Bakanlığı harekete geçti. Bakanlık hastalığı ilk olarak Q humması olarak açıkladı. Ancak hastalığın Q humması olmadığı yeni vakalardaki verilerden alaşılınca, bu kez kan örnekleri Fransa’daki Pasteur Enstitüsü Laboratuarı’na gönderildi. Burada yapılan incelemeler sonunda hastalığın Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi olduğu belirlendi. Bakanlık hastalığın adını, Esra hemşirenin ölümünden yaklaşık 19 ay sonra 30 Aralık 2003 tarihinde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi olarak il valiliklerine duyurdu. Hastalık ağırlıklı olarak Tokat ilinde görülmekle birlikte Sivas, Amasya, Artvin, Bayburt, Bartın, Bolu, Çankırı, Çorum, Erzincan, Erzurum, Giresun, Gümüşhane, Karabük, Kastamonu, Ordu, Rize, Samsun, Sinop, Trabzon, Tokat, Yozgat ve Zonguldak illerinde yaşayan vatandaşlar da risk altında bulunuyor. KKKA ilk olarak 1944 yılında Kırım’da görülmesi nedeniyle Kırım Kanamalı Ateşi olarak tanımlandı. Daha sonra 1956 yılında Kongo’da görülen hastalığın, 1969 yılında Kırım Kanamalı Ateşi ile aynı olduğunun farkına varılarak, hastalık Kırım Kongo Kanamalı Ateşi olarak adlandırıldı.Coğrafik bölgelere ve türlere göre değişmekle beraber, KKKA’yı bulaştıran Hyalomma soyuna ait keneler genel olarak Nisan ve Ekim aylarında aktif oldukları için salgın da bu dönemde ortaya çıkıyor.
HASTALIK BELİRTİLERİ
Hastalık ateş, ani başlayan baş ağrısı, kas ağrısı, kırıklık, halsizlik ve belirgin iştahsızlıkla başlıyor. Bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishal gibi şikayetler ile de görülüyor. İlk günlerde yüzde ve göğüste kızarmalar ve kanamalar ortaya çıkabilir. Göğüs ve karından başlamak üzere vücuda yayılan küçük nokta şeklinde kanamalar oluşuyor ve bu kanamalar daha da büyüyerek vücuda yayılıyor. Hastalık tablosuna burun ve dişeti kanamaları da eşlik ediyor.
NASIL BULAŞIYOR
Hastalık insanlara kenelerin ısırması veya kenelerle temas sonucu bulaşıyor. Evcil hayvanlara da aynı şekilde bulaşabiliyor. Ancak, hastalık hayvanlarda belirtisiz seyrederken insanlarda ölüme neden oluyor. Yabani kemirici hayvanlar, kuşlar ve keneler hastalığın doğadaki saklayıcısı rolünü üstleniyor. Keneler beslenmek için bu hayvanlardan kan emerken aldıkları virüsü insanlardan kan emerken bulaştırıyor. Hastalık kene ısırmasının yanı sıra, vücudunda virüs bulunan hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya diğer dokularına temas etmekle bulaşabildiği gibi bu hastalığa yakalanmış insanların kan veya vücut sıvılarına temas sonucu da bulaşabiliyor. Kene tarafından ısırılma ile virüsün bulaşması 1-3 gün arasında değişiyor. Bu süre en fazla 9 gün sürüyor. Enfekte kan, ifrazat veya diğer dokulara doğrudan temas sonucu bulaşmalarda bu süre 5-6 gün, en fazla ise 13 gün olarak açıklanıyor. Hastalığın teşhisi kanda virüse karşı oluşan antikorların taranması ile mümkün oluyor. Hastalığın kesin tedavisi ve aşısı bulunmuyor. Erken tanılarda vücuttaki kana takviye yapılarak iyileşme sağlanabiliyor. Uzmanlar kenelerden korunmak için, çalılık ve bitkilerin bulunduğu ortamlardan uzak durulması, kısa ve vücudu açıkta bırakan kıyafetler giyilmemesi, çizme giyilmesi veya pantolon paçalarının çorabın içine sokulması önerisinde bulunuyor.