Kendi parasının hırsızı

Güncelleme Tarihi:

Kendi parasının hırsızı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 18, 1998 00:00

Haberin Devamı

Pınar Eliçe... 26 yaşında. Ticaret lisesi mezunu. Yugoslav göçmeni. Maaile aynı evde yaşıyorlar. Ailesinin geçimini üstlenmiş. Yardımcısı, şoförü, aile üyeleri. Sevgilisi var ama, evlenmeyi düşünmediği için tanıştırmamış. Gazino sahnelerinde dans ediyor, şarkı söylüyor, yerli dizilerde rol alıyor. Bazen de gazetelerin haftasonu dergilerinin kapaklarından çıplak çıplak bakıyor. Ses aralığının dar olduğunu söylüyor: ‘‘Do ile mi arası’’. Hedefi, ince mi'ye kadar genişletmek.

Hayatından memnun memnun yaşarken, Gazinocular Kralı'nın oğlu Sacit Aslan, geçen pazar yayımlanan söyleşimizde,‘‘Pınar Eliçe'nin bu memlekette nasıl solist olduğu belli. Bir tarihte sevgilisi tarafından Maksim Gazinosu’nun sahneleri satın alınmadı mı?’’ gibi birçok iddiada bulundu. Eliçe'den bu iddalara Sacit Aslan'ınki kadar şiddetli iddialarla dolu cevap geldi. Ve gazino alemi üzerine bir polemiktir koptu. Aşağıda Eliçe'nin Aslan'a yönelik iddialarını bulacaksınız.

Sizi dinliyorum!

- Her yerde her şekilde konuşuyor. Hakikaten doğru şeyler de konuşuyor. Ama kendisi aklıyla dili arasında çelişkiler içinde. Röportajı okuduğumda güleyim mi ağlayayım mı şaşırdım. Fahrettin Bey'e zarar gelmesin diye konuşmuyorduk. Ama artık bilindiği üzere Sacit Bey, babası tarafından yasal olarak evlatlıktan reddedilmiş bir kişidir. Doğruların konuşulma zamanının geldiğini düşündüm. Çünkü hakkımda çok asılsız, tahmin ürünü konuşmalar var.

Maksim'de zengin sevgiliniz sayesinde mi sahne aldınız?

- 1988'de orient olarak (Dansöz demek istiyor) geldim. 1995'e kadar Sacit Aslan'ın ne tipini bilirim ne adını duydum. Benim çalıştığım bu dönemlerde, Fahrettin Bey, oğlunu Maksim'den uzaklaştırmıştı. O süre içinde Allah'ın ve Fahrettin Bey'in sayesinde bu günlere geldim. 1992'de assolist olduğumda Sacit Aslan yoktu. Sevgilimin sahneyi satın aldığını, bin kişiyi getirdiğini söylemesi yalan. Özel, sokak ve ev hayatımı bilebilmesi mümkün değil. Derken solist oldum. İlan paralarımı zengin sevgilim vermiş, gazinoyu satın almış. Bu bir sefere mahsus olsaydı, aklım mantığım uyardı. Bir kere buna hiçbir zengin sevgili dayanmaz.

BENİ TAHRİK EDİYORLAR

Sacit Bey'in iddia ettiği gibi Fahrettin Bey'i pohpohlayıp zaaflarından mı yararlandınız?

- Fahri Bey, böyle pohpohlanmalara gelecek insan değil. Çok akıllıdır. 70 küsurunda, babam yaşında. Kızım diye hitap eden, neler görmüş, neler geçirmiş bir insan. Hemen pohpohlanmaya gelseydi, bugün Maksim gazinoları olmazdı. Gazinocular Kralı olmak kolay mı? Fahrettin Bey'in işinde dikkat ettiği iki nokta vardır, sanatçılarının dürüst ve işine saygılı olması. Aksi taktirde çalışamazsınız. Özel yaşantıyla ilgilenmez ama akıllar verir.

Dansöz olduğunuz halde Fahrettin Bey sesinizi nasıl keşfetti?

- Eğitim de görmedim, okullu da değilim. Gazinoların bittiği sırada ucundan yakaladım. Hayali ihracatçılar gelirmiş. Güller içinde pırlantaları görmedim. Yetişemedim, çocuktum. Fahri Bey eski assolistlerin kaprislerinden, fiyat politikalarından acayip dertliydi, sıkılmıştı. Yeni insanlar yaratıp ders vermek istiyordu onlara. Çok güzel sesim var diye çıkarmadı sahneye beni ama çok kabiliyetliydim. Geleceği çok iyi gören bir adam. Star ışığının bende olduğunu gördü. Çalışırsam çok iyi yerlerde olacağımı söyledi. Benden önce Sibel Can'ı sahneye çıkarmıştı. Beş yıl sonra da beni. Aksaray Musiki Cemiyeti'ne gittiğimi biliyordu. Çok da iyi dansediyordum. Zaten o zaman kadınlığımı kullanacak durumda değildim. 16 yaşındaydım. Fahri Bey, iki yıl boyunca iş terbiyemi gördü. Yüzünü kara çıkarmayacağımı biliyordu.

Çıplak pozlarınız bu döneme denk geldi?

- Cahillik... Bir erkek dergisine poz verdim. Bilemezdim ki günün birinde assolistlik mertebesine geleceğimi. O zamanlar bu kadar gazete, televizyon yoktu. Bir şekilde duyulmak gerekiyordu. Fahri Bey, hata olmadığını, bir detay olduğunu, işimle aşacağımı söyledi.

Hala çıplak poz vermeyi sürdürüyorsunuz?

- Ben de çıplak poz verme taraftarı değilim. Aman aman bayılmıyorum vermeye.

Öyleyse neden?

- Bu işin sistemi bu. Basına nasıl tanıtacaksınız kendinizi? Bana sıra gelinceye kadar yapmaması gereken insanlar da yapıyor. İhtiyacı yok. Benim ihtiyacım var. Daha yeni yeni ayaklarımın üzerine basan sanatçıyım, veriyorum bu tip pozlar. Tiyatrocular veriyor. Bunlara sormak lazım. Ben bu resimlere karşı değilim. Bir geçiş dönemindeyim.

Başka yolu yok mu?

- Yok. Mecburuz. Başka bir yolu olsa onu yaparız.

Bu yola zorlayan nedir, hangi güçtür?

- Bilemiyorum ki. Kimse bilemiyor. Kendimizi duyuramıyouz. Bizi kapak yapmak istiyorlar. Dekolte resim istemiyorum. Kendi hayatım var. İyi bir evlilik, güzel çocuklarım olsun istiyorum. Artık bu tarz resimler istemiyorum. Olmaz diyorlar, bu tarz kapak olamazsın. Bacağın çirkin mi diye beni tahrik ediyorlar. Göğüslerin sarkık, o yüzden dekolte pozlar veremiyorsun, diyorlar. Bacağımı açıyorum, göğüslerimi şöyle yapıp fışkırtıyorum. Belki bu doğru değil. Ama benden önceki nesil yapıyorsa ben niye yapmamayım? Onlar şu an starlar.

KASETLERİM HİÇ SATMADI

Kasetlerinizin satışı ne durumda?

- Benim hiçbir zaman kasetim satmadı. Öyle yüzbinlerce falan. Patlayan bir şarkım yok. Ama gazinoda en iyi iş yapan Sibel Can'dan sonra ikinci isim benim. Çok teknik şarkı söyleseydim operacı olurdum, gazinolara çıkmazdım. Ama düzgün şarkı söylüyorum, iyi dans ediyorum, iyi şov yapıyorum, halkla diyaloğum çok iyi. Espri yapıp insanları eğlendirebiliyorum. Madonna'nın sesi çok mu iyi. Ama iyi şov yapıyor. İki ayırım var: Gazino ve konser sanatçıları. Sacit Bey bu iki ayrımda çelişkide kalıyor. Ben bir şov sanatçısıyım. Çok yönlüyüm. Dizi de çekiyorum. Komedi bile oynadım. Allah tarafından kabiliyetim var. Türkiye'deki ilk talk-show'u ben yaptım. Okuyarak sürünmedim ama mücadele verdim. Hatalarım, cahilliklerim oldu ama hiçbir zaman ahlaksızlıklarım olmadı. Sacit Bey'in söylediği gibi zengin sevgilimin parasıyla gelmedim buralara. Talebi olan sanatçıya dizi çekerler, gazinoya çıkarırlar. Bayi toplantıları, ekstra diye bir olay var. Erkeğe şarkı söylemek ayıp mı? Neden saptırıyorlar? Cemal Reşit Rey'de konser vermeye hazır değilim ama beş yıl sonra oraya da çıkacağım.

Kimler gelip dinliyor, seyrediyor sizi?

- Eskiden bürokrasi, işadamları, üst düzey dişçiler, politikacılar geliyordu. Onlar şimdi halk oldu. Neden? 12 Eylül sonrası hayali ihracatçılar çıktı. Para el değiştirdi.

Kod adı İblis ve Şahmeran

Bizdeki lakabı iki taneydi: İblis ve Şahmeran. Yılanlara hakaret etmek istemiyorum. En azından dokunmayınca zarar vermiyorlar. Ama Sacit için dokunmasan da karalamak çok kolay. Maksim Gazinosu'yla babasının arasına sıkışmış bir insan. Bir işi yok ki. Şu işim var diyecek hiçbir sıfatı, hiçbir vasfı yok. Tek bir vasfı var, başarılı insanlar hakkında konuşup gündem yaratmak. Herhalde gazino açmak için sponsor arıyor. Böyle apık sapık (abuk-sabuk) arkadan konuşmak, bir erkeğe yakışmıyor. Bugün arkamdan konuşup yarın canikom diyecek bir insan. İstikrarsız, kişilik problemi var. Psikolojik tedavi görmeli. Benden ne istiyor?

Bir kere bir insan kendi parasının hırsızı olmamalı. Hakkımı yedi. Babasının zarf içinde kendisiyle bana vermesi için gönderdiği 300 lirayı bana 200 olarak verdi. Her gece 100 liramı cebine attı. Üç ay önce açığa çıkınca Fahrettin Bey, Sacit'i kovdu. Bardağı taşıran son damla oldu. Kovulduktan sonra mı bu işler ve ben kötü oldu? Şu an onun gırtlağında benim ekmek param var. Ben sekiz sene çalıştım. Dört sene boyunca benim işlerimden evine ekmek parası götürdü.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!