Süleyman DEMİRKAN / ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Aralık 08, 2005 00:00
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji Bilim Dalım öğretim üyesi Prof. Dr. Gülersu İrken’in, ‘Kordon kanı konusunda insanların rant için kandırıldığı’ görüşüne Sağlık Bakanlığı da katıldı. Sağlık Bakanlığı, Prof. İrken’in haklı olduğunu ve konunun istismar edildiğini belirterek, bu istismarları önleyici tedbirler alındığını söyledi.
HÜRRİYET’in manşetinde yer alan
haber Sağlık Bakanlığı’nı da harekete geçirdi. Bakanlık adına konuyla ilgili bilgi veren Tedavi Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Dr. Bekir Keskinkılıç, Prof. Dr. Gülersu İrken’in kaygı ve uyarılarının büyük ölçüde ‘haklı’ olduğunu söyledi. Keskinkılıç, ‘Biz de aynı kaygılarla Kordon Kanı Bankacılığı Yönetmeliğini yenileyerek bazı yasal önlemler aldık’ diyerek, şöyle devam etti:
‘5 Temmuz 2005’te Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren ilgili yönetmelikle meseleyi önemli ölçüde denetime aldık. Burada hassas konu; kordon kanı, kök hücre kaynaklarından sadece biri. Kök hücreler, gelecek için büyük potansiyeller, tıpta devrim niteliğinde gelişmeler yaratabilecek bir konu. Gelecekte büyük tedavi olanakları sunabilecek diye düşünülüyor.
HER DERDE DEVA YOK
Kordon Kanı Bankacılığının finansmanının karşılanması için ailelerin katkısı gerekiyor. Özel sektör, kordon kanı konusunu anlatırken, ticari kaygılarla eksik veya yanıltıcı bilgi aktardı. Bir ara, ‘Çocuğunuzda gelecekte ortaya çıkabilecek her türlü hastalığın kesin tedavisi bununla yapılacak’ denildi.
Kordon kanı bir ‘hayat garantisi’ gibi takdim edildi ama gerçek bu değil. Potansiyel olarak büyük umut bağlanan kök hücre kaynaklarından biri olan kordon kanı; kanıtlanmış, geçerli bir kullanıma henüz ulaşmış değil. Yanıltıcı bilgiler üzerin kimi aileler varını yoğunu satıp kordon kanı saklatmaya başladılar.
Kordon kanı bugünün teknolojisiyle 15 yıl güvenle saklanabiliyor. Bu saklama işi dışarıda da, bizde de 1500-2000 Euro civarında. Ayrıca her yıl için 100-150 Euro da ek para alıyorlar.
YASAK ÇÖZÜM DEĞİL Yasaklama da çözüm olmadığı, yasaklarsak ailelerin bunun için yurtdışına taşınacaklarını gördüğümüz için, yönetmeliğimizin standartlarını biraz yükselterek, ‘Bu işte ciddiyseniz yapın, yoksa insanları mağdur etmeyin’ diye uyardık. Bir özel sektör firması büyük vaatlerde bu kanı toplayacak. Çocuğun velisi, örneğin 12 yıl sonra çocuğu hastalanınca bu özel firmaya başvurunca; ‘Kusura bakmayın bir aksilik olmuş’ derse, bunun telafisi yok ve bu yüzden cinayetler bile işlenebilir. İşte bu olasılığa karşı son yönetmelikte ‘Zorunlu Sigorta’ şartı getirdik.
Yönetmelikle kordon kanı saklatmak isteyenlerin doğru bilgilendirilmesi şartını da getirdik. Burada, kullanılma olasılığının düşüklüğü, sınırlı bir hastalıkta bu tedavinin uygulanabileceği, tedavide kendi kordon kanının değil de, başkasının kordon kanının daha önemli olduğu ailelere anlatılıyor. Saklanan kordon kanını hastalık tedavisinde kullanma olasılığının bugün için 20 binde bir olasılık olduğu da söyleniyor. Bu bilgiler aileleri düşünmeye sevketti ve başlangıçtaki furya azaldı, şimdi başvurular normale döndü.’
KORDON KANI TARTIŞMASINA BAKANLIK DA KATILDITedavi Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Dr. Bekir Keskinkılıç: ‘Çocuğun velisi, örneğin 12 yıl sonra çocuğu hastalanınca bu özel firmaya başvurunca; ‘Kusura bakmayın bir aksilik olmuş’ derse, bunun telafisi yok ve bu yüzden cinayetler bile işlenebilir’