Kenan Paşa'nın unuttuğu öpücük

Evren Paşa, hakkında çıkan olur olmaz çeşitli söylentilere çok sinirleniyor. Emel Sayın'la ve yeni eviyle olan dedikodulara çok üzülüyor. Arkadaşımız Yener Süsoy'a ‘‘Bu nedenle sana Marmaris'te olduğu gibi evin her yerini gezdireceğim’’ dedi. Ardından da ‘‘Bakalım ‘platin' kaplamaları beğenecek misin’’ diye de takıldı. Kenan Evren, Emel Sayın'dan bir öpücük bile almadığını söyledi. Ama gazete arşivleri Paşa'yı yalanlıyor.Emel Hanım beni hayal kırıklığına uğrattı- Bu Emel Sayın olayı yıllardır sürüp gidiyor. Sen de her zaman bana sorar durursun. Geçen sefer Marmaris’te bana neler demiştin, yok Çankaya Köşkü'nün 7 no'lu kapısından gizlice gelmişmiş, bana özel konserler vermişmiş. Ben de sana ‘‘Böyle güzel bir kadınla beraber olmayı kim istemez yahu?’’ demedim mi? Onca nöbetçi, onca koruma altında kiminle, nerede gizli buluşabilirdim ki? Emel Sayın'dan bugüne kadar bir öpücük bile almış değilim, millet neler diyor... Emel Sayın'dan böyle bir konuşma asla beklemezdim, beni büyük hayal kırıklığına uğrattı. Ben onun hakkında bir şey söylememiştim ki, değer verdiğimiz böyle bir hanımefendiye yakıştıramadım doğrusu. O olaydan sonra beni telefonla arayıp defalarca özür diledi; ‘‘Bir şaka yapayım derken ağzıma yüzüme bulaştırdım, herşeyi berbat ettim, defalarca özür diliyorum’’ dedi. Marmaris'teki okulumun 18 Ekim'de yapılacak resmi açılışına gelmesini, Gülben Ergen'in de orada olacağını, bu konunun böylece tatlıya bağlanacağını söyledim. ‘‘Emredersiniz, mutlaka geleceğim’’ diye cevap verdi. Ama ben çağırmayacağım, bir resmi açılışta iki sanatçıya gerek yok, Gülben hanım gelecek, yeter.Paşam, Muğlalılar gecesini unutmuş7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Emel Sayın'la arasındaki ilişkinin ‘‘dostça’’ olduğunu'' bir kez daha söylüyor ve ‘‘Emel hanımdan bir öpücük bile almadım’’ diyor. Ama gazete arşivleri, Kenan Evren'i yalanlıyor. 1996 yılının kasım ayında İstanbul'da yaşayan Muğlalılar tarafından Maslak'taki Princess Otel'de düzenlenen gecede Emel Sayın, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'i öpmüştü. Hem de gazetecilerin ısrarı üzerine iki kez. Olayı hatırlattığımızda Emel Sayın ‘‘Herhalde bu geceyi unutmuş olacak. Çünkü o gece Evren Paşa'nın özellikle yanına gelerek onu iki defa öptüm. Unutmasına üzüldüm’’ dedi. Demirhan HARARLI Çek fotoğrafını da görsünler Evren Paşa'nın altın kaplı odasınıKenan Evren, bodrum'daki yeni eviyle ilgili söylentilere çok üzülüyor. Marmaris'teki evden Bodrum'a birkaç kilim, bakır mangal ve büyük ekran bir televizyon getirmiş. Arkadaşımız Yener Süsoy'u askerce ‘‘Gülme!..’’ diye uyarıyor ‘‘Bu televizyonum çok kıymetlidir şimdikiler gibi 100 değil, sadece 8 kanal. Birkaç ay için yenisini almaya değer mi?..’’ Evren Paşa, ‘‘banyosunda altın kaplamalı musluklar’’ olduğu söylenen evini baştan aşağı gezdiriyor Yener Süsoy'a: ‘‘Salonun köşesindeki iki koltuğu Şenay'dan aldım. Atacaktı, bana ver dedim. Yüzlerini değiştirdim, bak, yepyeni oldu. Öteki iki koltuğu da Ankara'daki kızım Miray verdi, kullanmıyormuş. En üst katta benim yatak odamla kızlarıma ayırdığım iki yatak odası var. Kızların odasının yanındaki tuvaletin havalandırmasını unutmuşlar, o da yapılacak. Çek de görsünler Evren Paşa'nın, eski bir Cumhurbaşkanının altınlarla kaplı yatak odasını. Yatak odamdaki karyola Marmaris'te gördüğün karyola, oraya başka bir şey aldım. Banyoda bir duş kabin, bir alafranga tuvalet var. Birçoğunuzun evi benimkinden çok lükstür inanıyorum." Bu insanlar, nasıl geçiniyor şaşıyorumBugün herkes sıkıntıda, zararda. Türkiye'de Türk parası konuşulmaz oldu, buna nasıl sinirleniyorum bilemezsin. Şu gördüğün balkona elektrikli panjur yaptırdım, 2 milyar. Marmaris'teki evi tamamını 300 milyona yaptırdım, arsasını 35 milyona aldım. O zaman para paraydı. Genelkurmay Başkanlığı'ndan ayrıldığımda 2 milyon lira emekli ikramiyesi aldım. Ankara Tandoğan'daki evi 90 bin lirayla aldım, ayda 140 lira taksitle. Milyar değil, milyon ne demekti yahu? Şimdi maşallah trilyona alıştık. Asgari ücret benim telefon, elektrik param değil, bu insanlar nasıl geçiniyor şaşıyorum. Marmaris'teki benim aylıkçı kadın 15 milyon alıyordu, 20 milyona çıkarmamı istedi. Ona ‘‘Bak sana yaptığım bu gündelik zammı devlet memuruna 6 ayda yapıyor’’ diye takıldım. Değiştik diyorlar, önemli olan ne kadar değiştikleriŞimdi de yeni bazı kişiler çıkıyor ortaya, ‘‘Bu defa bunu deneyelim’’ diyenler. Değişmek insanın yapısında var, dünyanın yapısı bile değişiyor, önemli olan ne ölçüde değiştiği. Bunlar yönetimi bir kere ele geçirdiler mi bırakmazlar. Bak İran'da ordunun dışında yeni bir güvenlik kuvveti kurdular. Bunlar bilmiyorlar ki, artık dünyayı tersine çeviremezsin, geriye götüremezsin. Din kurallarıyla devleti idare edemezsin. Dine kimsenin bir şey dediği yok, sen kendi hayatında ne yaparsan yap. Şimdi kalkıp hırsızın elini mi keselim, zina yapana kırbaç mı vuralım, bunlar olacak şey mi? Şahadette iki kadını bir erkek yerine mi sayalım? Dinimizin doğruluk, dürüstlük, yardımseverlik kurallarından niye bahsetmiyorsun da, neden kadınlar türban takmalı diye tutturuyorsun? Bu ülkede şeriat devleti kurulmasına, irticaya milletin büyük çoğunluğu karşı ama, güçleri yok. İşte o güç Silahlı Kuvvetler'de. Bugüne kadar demokrasinin yozlaşmasını daima Silahlı Kuvvetler önlemiştir. bundan sonra da böyle olacaktır. Benim bildiğim Silahlı Kuvvetler Türkiye'de irticanın gelmesine göz yummaz, üniter devletten vazgeçmez, toprak bütünlüğünden fedakarlık yapmaz.Ulusal güvenlik parti kongresinde tartışılmazUlusal güvenlik, zaman zaman ele alınır ve gerekli değişikliklere uğrar. Bunun konuşulma yeri sadece ve sadece Milli Güvenlik Kurulu'dur. Orada konuşulur, hazırlanır ve sonunda hükümetin onayınra gider. Bunu Genelkurmay tek başına oturup hazırlamaz, Dışişleri, İçişleri, öteki bazı bakanlıklar, MİT çalışıp hepsi birden hazırlayıp takdim ederler. Bu konular çok gizlidir ve açıklanamaz. Bunda bazı değişiklikler yapılması isteniyorsa bunun konuşuyacak yeri yine MGK'dır, siyasi parti kongresi değildir. Halk neyi tartışacak? O zaman bunu MGK'da konuşmayalım, basını, halkı bir stadyumda toplayıp yeni kararları orada alsınlar. Böyle şey olur mu?İrtica iktidara geldiBu ülkede irtica tehlikesi hiçbir zaman ortadan kalkmaz. Atatürk'ün zamanında da vardı, başlarını kaldıramadıkları için saman altından su yürütürlerdi. Menemen olayı büyük bir hadisedir, kimse es geçmesin. İnönü devrinde olmadı mı, demokrasiye geçtikten sonra olmadı mı? İrtica her zaman vardı ama, hiç bugünlerdeki boyutlarına varmamıştı. Unutma Süsoy, Türkiye'de irtica iktidara geldi, bir daha bu asla olmamalı. Gelir gelmez şeyhleri, hocaları, müritleri Başbakanlık konutunda toplayıp onlara yemek verdiler. Bunun manası nedir?