Oluşturulma Tarihi: Ocak 05, 2005 00:00
İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi Kemik İliği Bankası ihtiyacı olan 2 bin 500 yeni vericiye kavuşurken, Bankanın Direktörü Prof. Dr. Mahmut Çarin de ”bundan sonra malzeme ve insan gücü desteği beklediklerini” bildirdi.İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı'nda düzenlenen basın toplantısında konuşan Prof. Dr. Çarin, kampanyaya destek veren basın kuruluşları ile gönüllü verici olan kişi ve kurumlara teşekkür için toplantıyı yaptıklarını söyledi. “Verici olmak için çığ gibi büyüyen bir talep olduğunu” anlatan Prof. Dr. Çarin, “Yıl sonu itibariyle beklediğimiz 2 bin 500 yeni verici rakamına ulaştık. Tamamladığımız yeni vericilerin testleri, Dünya Kemik İliği Bankası aracılığıyla gelen malzemeler kullanılarak yapıldı. Bundan sonra malzeme ve insan gücü desteği bekliyoruz” dedi.Yeni verici bulma çalışmalarının Sağlık Bakanlığı'nın bilgi ve denetiminde gerçekleştiğini dile getiren Prof. Dr. Çarin, toplanan kanların yurtdışına çıkarılmayacağını vurguladı. Prof. Dr. Mahmut Çarin, “Kemik İliği Bankası'na yatırım ve destek size para kazandırmaz, ama hastalara hayat kazandırır. Kemik iliği vericileri, hastaların yaşam piyangolarıdır. Kemik iliği vermek, siz yaşarken ve sağlığınıza hiçbir zarar gelmeden hiç tanımadığınız birinin hayatını kurtarmak demektir” diye konuştu.Kemik İliği Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Deniz Sargın da, genetik yatkınlık nedeniyle Türk hastaların hayatını kurtaracak uygun kemik iliğinin, yine kendi vatandaşlarımızdan sağlanabileceğine işaret etti. Bu nedenle verici sayısını artırmak gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Sargın, yurtdışından bunu temin etmenin maliyetinin 30 bin dolar seviyesinde olduğunu bildirdi. Kemik İliği Transplantasyon Koordinatörü Doç. Dr. Fatma Oğuz da, yeni vericilerle birlikte gönüllü verici sayısının 30 bine ulaştığını ve amaçlarının bunu 100 bine çıkarmak olduğunu anlattı. Doç. Dr. Oğuz, şu an bankadan, 140'ı yurtdışından olmak üzere 400 kişinin uygun ilik için beklediğini kaydetti. Koordinatör Doç. Dr. Sarper Diler de, bu konuda toplumda büyük bir duyarlılık oluştuğunu, üniversitelerden, askerlerden yoğun bir başvuru bulunduğunu, ancak bunlara cevap verebilmek için laboratuvarların kapasitelerinin artırılması gerektiğini söyledi.
button