Güncelleme Tarihi:
Bu sözler üzerine CHP ve MHP’liler, “Kurtuluş Savaşı’na dil uzatıyorsun” diye ayağa fırladılar. Altan Tan tepkiler üzerine, “Eski çamlar bardak oldu” deyip, sözünü geri almayınca ‘uyarma’cezası aldı. Kınama talebi oylattırılmadı.
BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın “Kemalist diktatörlük” sözleri TBMM’de kavgaya neden oldu. Tan, dün Meclis Genel Kurulu’nda emeklilerle ilgili intibak düzenlemesi üzerinde konuşurken, CHP Çorum Milletvekili Tufan Köse’nin bir gün önceki konuşmasına tepki gösterdi. Köse’nin, “Vatan hainlerine iade-i itibar yapmak maharet sayılıyor” sözlerine karşı Tan, “İskilipli Atıf Hoca, mazlum ve mağdur bir Müslümandır. Kemalist diktatörlüğün katlettiği on binlerce insandan sadece biridir. Onun da anısı önünde rahmetle eğiliyorum, Allah’tan rahmet diliyorum. Kemalist diktatörlüğün bir huyu var; öldürüyor, asıyor, işkence kuruyor ve ondan sonra da ‘İngiliz ajanı’ diyor” dedi.
Eski çamlar bardak oldu
CHP ve MHP’lilerin “Ayıp, ayıp” diye tepkisi üzerine Tan sözlerini, “Sana ayıp. İngilizler, bir kurşun atmadan İstanbul’dan çıktılar ve Ankara hükümetine İstanbul’u teslim ettiler” diye sürdürdü.
Tan “İngilizler’le ne yaptınız siz bunları anlatın” deyince gerilim yükseldi. Ayağa fırlayan CHP İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, “Nasıl konuşuyorsun? Kurtuluş Savaşı’na dil uzatıyorsun” diye bağırdı. Aslanoğlu, oturumu yöneten AK Partili Mehmet Sağlam’a da, “Sen bunu nasıl konuşturuyorsun” tepkisini gösterdi. Aslanoğlu ile CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, “Eski çamlar bardak oldu” diyen Tan’ın üzerine yürüdü. Araya CHP ve BDP milletvekilleri girerken, “Terbiyesiz, ahlaksız, şerefsiz” bağrışmaları oldu.
CHP’li Özkoç, “Ne dedi adam” diyen AK Partililere “Sen de onun gibisin” diye bağırdı. Tan’ın konuşmasını bazı AK Partililer alkışlarken, AK Parti Şırnak Milletvekili Emin Dindar da elini sıkarak kutladı. Bunun üzerine MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, “Bakın görüyor musunuz? AKP ile BDP’nin işbirlikçilerini görün” diye bağırdı. Vural’a AK Parti sıralarından “Provokatör” sesleri yükseldi. Kürsüye gelen AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, “Bizim grubumuzun İskilipli Atıf Hoca’yla ilgili sözler nedeniyle bir alkışlaması olmuştur. Ama bizim Kemalist diktatörlük ifadesine dönük herhangi bir tebrik veya alkışlama iddiası AK Parti grubunu bu sorunun içine çekme gayretini taşımaktadır” dedi. Tansiyonun yükseldiği anlarda AK Partililer, “Vur, vur. Haklısın, haklısın. Vurun” diye bağırarak şakalaştılar.
Evcilik oynamıyoruz
Görüşmelere defalarca ara verilirken, CHP ve MHP’liler Tan’a kınama cezası verilmesini istediler. Sağlam, “Kemalist diktatör” sözünün tutanaktan çıkarılması için Tan’dan özür istedi. Tan “Aklınızı başınıza alın. Söylediğim lafın arkasındayım. Lay lay lom yapmaya mı geldik? Biz bu Meclis’e evcilik oynamaya gelmedik. Öyle kuru gürültüye pabuç bırakacak tip yok burada” dedi. Yeniden söz verilen Tan, “Hiçbir şahıs hakkında herhangi bir hakaret söz konusu değildir, böyle bir maksadım da yoktur” dedi. Sağlam’ın, “Rica ediyorum, ‘Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret kastım yoktur’ deyin” çağrısına karşın Tan “CHP’nin terör estirmesine her defasında boyun eğeceksek yazıklar olsun bize” dedi.
Kınama oylattırılmadı
Hasip Kaplan ise “Bazı milletvekilleri İstiklal Mahkemesi’ne çevirmek istiyor Meclis’i. Buyurun içtüzük ne emrediyorsa yapın” dedi. Verdiği uzun aranın ardından kınama talebini Genel Kurul’da oylatmayan Sağlam, takdir hakkını kullanarak Tan’a sadece “uyarma cezası” verdi. Aynı birleşimde iki uyarma cezası alan milletvekili, Genel Kurul’da oylamayla o birleşimde söz hakkından yasaklanabiliyor.
Çiçek’ten uyarı mesajı
Meclis Başkanı Cemil Çiçek, Genel Kurul’daki gelişmelerin ardından yazılı bir açıklama yaparak milletvekillerini uyardı. Çiçek, “Bugün TBMM Genel Kurulu’nda üzücü bir tartışma yaşanmıştır. İfade özgürlüğümüzü sorumluluk duygusu içinde kullanmamız gerekmektedir. Bölgemizde yaşanan olaylara bakınca cumhuriyetimizin ve demokrasimizin ne kadar büyük bir kazanım olduğunu daha iyi anlıyor, bize bu değerleri ve kazanımları armağan eden başta Büyük Atatürk olmak üzere devlet ve siyaset adamlarımızı saygıyla anıyoruz. Yapacağımız konuşmalarda tarihi şahsiyetlerimize ve milletimizin hassasiyetlerine karşı saygılı bir dil kullanmamız gerekmektedir. Halkımızın bizlerden beklentisi de çatışmacı bir üsluptan ziyade yapıcı bir üslup ile meseleleri tartışmaktır” dedi.
Kurtuluş Savaşı’na karşı çıkmıştı
YUNAN askerlerini Halife’nin Ordusu’na, Kuvayı Milliyecileri de hayduta benzeten İskilipli Mehmed Atıf Hoca, (d. 1875 - ö. 4 Şubat 1926) Kurtuluş Savaşı’na ve Mustafa Kemal’e karşı Teâlî-i İslâm Cemiyeti’nin kurucusu ve yöneticisi. 1905’te Dâr-ül Fünûn’un İlâhiyat Fakültesi’nden mezun oldu ve Kabataş Lisesi’nde Arapça öğretmenliğine başladı. Şapka Kanununa Muhalefetten, 26 Aralık 1925’te arkadaşlarıyla beraber 13 kolluk kuvveti gözetiminde Ankara’ya gönderildi. 26 Ocak 1926 Salı günü Ankara İstiklal Mahkemesi’nde yargılandı. Yargılamada, üyesi olduğu cemiyetin Milli Mücadele karşıtı bir beyannamesi de soruldu. Atıf Hoca, bu beyanname hakkında Milli Mücadele yanlısı Vakit gazetesinde bir yalanlama yazısı yayımlamış ve bu bildiriyi desteklemediğini ilan etmişti. Savcı, İskilipli Atif Hoca için 3 yıl hapis cezası istedi. Mahkeme, müdafaa için bir gün sonraya bırakıldı. Ertesi gün, mahkeme reisi Kel Ali (Ali Çetinkaya), müdafaa yapmaya gerek görmeyen İskilipli Atif Hoca’yı idama mahkûm etti. İskilipli Hoca 1 hafta sonra Ankara Samanpazarı Meydanı’nda asıldı. Ölümünden sonra Ankara’da bulunan mezarı bulunduğu park yerinden 2009 yılı başında İskilip Gülbaba Mezarlığı’na taşındı, 2010 yılı başında kamuoyunun bilgisine sunuldu.