Kadir SABUNCUOĞLU/ERZURUM, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 09, 2009 13:55
ATATÜRK Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Türkçe Ana Bilim Dalı üyesi Yard.Doç.Dr. Lütfi Sezen, 9 yıl önce hayata veda eden Yeşilçam'ın unutulmayan yıldızlarından Kemal Sunal'ın filmlerinde elde ettiği başarıyı inceledi.
Yard.Doç.Dr. Sezen, “Kemal Sunal mizahı, bizi çevreleyen ahmaklık ve çıkarcılığa karşı başkaldırmadır. Bunun için de bir kara mizahtır ve hayatın gerçeğidir” dedi.
Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Türkçe Ana Bilim Dalı üyesi Yard.Doç.Dr. Lütfi Sezen, Malatya'nın Doğanyol'a bağlı Gökçe Beldesi'nde 11 Kasım 1944 tarihinde dünyaya gelen ve 56 yaşında, 4 Temmuz 2000 tarihinde yaşama veda eden
sinema sanatçısı Kemal Sunal’ın hayatını ve filmlerini inceledi. Yard.Doç.Dr. Lütfi Sezen, her sanatçı gibi Kemal Sunal'ın öldükten sonra şöhretinin giderek artacağını vurgulayarak şöyle dedi:
“Kemal Sunal’ın en büyük başarısı, güldürürken güldürdüğünden habersiz gözükmesidir. Bütün komikler başarılarını bu tılsıma borçludurlar. Türk halkı kusurlarını, başarılarını onun baş rolünü oynadığı filmleri izleyerek görmüş, ona darılmadan, kırılmadan gülümseyerek izlemiştir. Farklı kanallarda hemen her gün izlenebilen Kemal Sunal filmlerini ‘Kemal Sunal Gerçeği’ olarak değerlendirmek zorundayız. Kimilerine göre basit, sıradan kabul edilen konular aslında Türk insanının hayat tarzını yansıtmaktadır. Bunun içindir ki onun filmleri her gün tekrar tekrar izlendiği halde giderek artan ilgi görmektedir. Kemal Sunal'ı başarıya götüren en önemli nedenlerden birisi, halkımızı çok iyi tanımasıdır. Sosyal yaşamda sıradan insanlar yanında, uyanık geçinen saflarla, saf geçinen uyanıklar da önemli bir yer tutmaktadırlar. Bunların 1 değil, birkaç yüzleri vardır. Bunların gerçek yüzlerini ortaya çıkarmak oldukça güçtür. Çoğu zaman sahte yüzleri ile hayattaki rollerini başarı ile tamamlarlar.”
Yard.Doç.Dr. Lütfi Sezen, bu kişilerin her dönemin adamı olduklarını, sürekli çıkarlarını ön plana aldıklarından, topluma büyük zarar verdiklerini kaydededek, “Kemal Sunal pek çok filminde asıl tehlikeli olan bu tipleri konu almış, onların gerçek yüzlerini su yüzüne çıkarmayı çalışmıştır. Kemal Sunal mizahı, bizi çevreleyen ahmaklıklara, çıkarcılığa, sahteciliğe karşı bilinçli bir başkaldırmadır. Halk tiyatrosunda güldürürken ağlatan bu tarza ‘kara mizah’ veya ‘acı mizah’ denilmektedir. Kara mizah dilimizde ‘gülüyorum ama içim kan ağlıyor’ sözüyle açıklanır” diye devam etti.
Dikkatli bakılması halinde Kemal Sunal'ın insanları güldüren gülümseyişindeki hüznü görmenin mümkün olduğunu anlatan Yard.Doç.Dr. Lütfi Sezen, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu acı gülümsemenin nedenleri, Türk halk yaşayışının yüzyıllardan beri süregelen hayat tarzı ile açıklanabilir. Halk hayatında önemli ölçüde yer alan umut-umutsuzluk, züğürtlük-zenginlik, korkaklık-cesaret, saflık-uyanıklık, güzellik-çirkinlik, doğru-yanlış gibi tezatlarla, cehaletten kaynaklanan kan davaları, törelerin baskısı, Kemal Sunal acı mizahının ana konularını teşkil etmektedir.
Kemal Sunal mizahını, ‘hayatı hafife almak’ olarak düşünmemeliyiz. ‘Kemal Sunal mizahı’ demek, ‘Güler yüzle ciddi olmak, tebessümü ciddiliğe engel olarak görmemek’ demektir. Kemal Sunal mizahı demek, ‘kötülerin saklı tuttukları gerçek yüzlerini su yüzüne çıkarmak ve acı gerçeği gülerek karşılamaktır.' Kısacası, Kemal Sunal mizahı, bizi çevreleyen ahmaklıklara ve çıkarcılığa karşı başkaldırmadır. Onun filmlerinin halkımız arasında sevilmesinin, usanılmadan seyredilmesinin özündeki espriyi göremeyenler, halkı ve halkın sanatkarını yeterince tanımayanlardır.”