Güncelleme Tarihi:
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için kullandığı "sözde cumhurbaşkanı" ifadesine birçok tepki geldi.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop: Anayasada yer alan devletin temel kurumlarını bizatihi hedef alan, itibarsızlaştıracak ifadeler, sadece bu kurumlara değil, siyasete, demokrasiye, millet iradesine ve nihayet devletin kendisine hasar verir. 'Sözde cumhurbaşkanı' ifadesinin zararı, Anayasaya göre ve millet iradesiyle seçilen bir Cumhurbaşkanına değil, sözün sahibinedir. Anayasal kurumlara, meşruiyete, milli iradeye saygı göstermek herkesin vazifesidir.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay: ABD'deki seçim sonuçlarına saygı gösterilmesini isteyen Kılıçdaroğlu, konu kendi ülkesi olduğunda, girdiği her seçimden zaferle çıkan Cumhurbaşkanımıza 'sözde' diyerek millet iradesine en büyük saygısızlığı yapmıştır. Milletimiz bundan önceki her seçimde olduğu gibi bu sözlere hak ettiği cevabı yine sandıkta verecektir.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun: Kemal Kılıçdaroğlu Sayın Cumhurbaşkanımızdan ve milletimizden derhal özür dilemelidir. Sayın Cumhurbaşkanımıza 'sözde Cumhurbaşkanı' demek her şeyden önce milli iradeye yapılmış bir saygısızlıktır. Yalan, iftira ve hakaret siyasetin değil siyasetsizliğin ve acziyetin göstergesidir.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın: Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'sözde cumhurbaşkanı' ifadesi, cumhuriyeti, demokrasiyi ve milletin iradesini hedef alan son derece tehlikeli bir sözdür ve derhal geri alınmalıdır. Milletin iradesini yok sayan bu şaibeli zihniyetin demokratik siyasette yeri yoktur.
AK Parti Genel Başkan Yardımcı Mahir Ünal: Düşünün, TBMM'nin aldığı karara 'sivil darbe' diyebilmişti. 15 Temmuz darbesini ve faillerini perdelemek adına milletin seçtiklerinin aldığı kararları, o günden bu yana sivil darbe diye isimlendiriyor. O günden bu yana aslında sürdürdüğü anti siyaset. Bunu hep söylüyoruz.
Anti siyaset, devletin kurumlarını, devletin kurallarını, gayri meşru ilan ederek, demokrasiye müdahale zemini hazırlama işidir. İşte Kemal Kılıçdaroğlu, o günden bu yana anti siyaseti kendine ilke ediniyor. Tüm demokratik kurumların ve kuruluşlarının meşruiyetini kamuoyu nezdinde tartışmaya açıyor. Hakim ve savcılara ağır hakaretler ediyor. Gazeteci ve sanatçılara ağır hakaretler ediyor. Öğretmen ve çiftçileri hedefe koyan ithamlarda bulunuyor. Polisimizi 'Sarayın polisleri' diyerek itibarsızlaştırma gayretine giriyor. Kendi anlayışında olmayan herkesi 'satılmış, yandaş, yalaka, iradesini satan' olarak itham ediyor. Kemal Kılıçdaroğlu ve etrafında toplanan avaneleri, bu ülkede huzursuzluk iklimi oluşturmak istiyorlar. Bu son derece açık.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Sayın Cumhurbaşkanımız meşru ve demokratik seçimlerle seçilmiş, Türkiye Cumhuriyeti’ni en yüksek düzeyde temsil eden meşru Cumhurbaşkanıdır. Cumhurbaşkanımızdan 'sözde Cumhurbaşkanı' diye bahseden kişi demokrasi düşmanı olduğunu itiraf etmiş olur. Kılıçdaroğlu'nun seçimle işbaşına gelmiş Cumhurbaşkanlığı kabinesi ile 12 Eylül darbe rejimini mukayese etmesi ise milletimizle, demokrasiyle ve hukukla kavga etmektir. Kılıçdaroğlu bu sözleriyle 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' ilkesi ile kavga etmektedir. Kılıçdaroğlu siyasi ahlakla bağdaşmayan bu sözleri ile milletimizin iradesine saldırmıştır. Milletimizden ve Cumhurbaşkanımızdan özür dilemelidir. Tüm milletimiz şimdiye kadar olduğu gibi, meşru Cumhurbaşkanlığı makamına saygısızlık edenlere gereken dersi vermeye devam edecektir.
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan: Ülkemizin seçilmiş Cumhurbaşkanına 'sözde' demek bu aziz milletin iradesine hakarettir, milli iradeyi hiçe saymaktır, milleti küçümsemektir, demokrasiye inanmamaktır. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, milletimizin oylarıyla Cumhurbaşkanlığı makamındadır ve milletin temsilcisidir.
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş: Girdiği tüm seçimlerden mutlak bir galibiyetle çıkan Türkiye Cumhuriyeti'nin seçilmiş Cumhurbaşkanına 'sözde' diyerek demokrasiye ve millet iradesine karşı alenen düşmanlık yapan Kemal Kılıçdaroğlu'na en büyük cevabı aziz milletimiz 2023'te verecektir.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Selçuk: 19 yıldır girdiği her seçimi kazanıp milletimizin teveccühüne mazhar olan bir lidere 'sözde Cumhurbaşkanı' demek, milli iradeyi yok saymaktır. Meşru ve demokratik yollardan seçilen Cumhurbaşkanlığı makamına saygı, muhalefetin de görevidir.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank: Sözde değil özde faşist CHP Genel Başkanının demokrasimiz için oluşturduğu tehlike her geçen gün büyüyor. İlk kez milletimizin doğrudan oylarıyla seçtiği Cumhurbaşkanımıza yönelik hezeyanları, planlı bir senaryonun parçası demokrasiden yana olan herkes bu faşizme karşı durmalı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu: Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına yöneltilmiş, milli iradeyi hiçe sayan 'sözde' ifadesini kınıyor, sözün sahiplerini milletimizden ve Sayın Cumhurbaşkanımızdan özür dilemeye davet ediyorum.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli: Milletimizin teveccühü ile seçilen Cumhurbaşkanımıza 'sözde' diyerek milli iradeyi hiçe sayanları kınıyor, özür dilemeye davet ediyorum." Paylaşımda ayrıca "Unutanlar için ufak bir hatırlatma" ifadesini kullanan Pakdemirli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 24 Haziran 2018'de yapılan seçimde 13. Türkiye Cumhurbaşkanı seçildiğini gösteren Yüksek Seçim Kurulu mazbatasının fotoğrafını paylaştı.
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan: Milletimizin oylarıyla seçilmiş Sayın Cumhurbaşkanımıza 'sözde' sıfatını kullanmak, ne siyasi etiğe ne de muhalefete yakışır. Böyle bir sözü söylemek, aziz milletimizin iradesini hiçe saymaktır. Anayasal kurumlara, meşruiyete, milli iradeye saygı göstermek herkesin vazifesidir.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: Muhalefet etmekle millet iradesini kabullenememek, birbirinden farklıdır. Milletin iradesinin tecellisi olarak cumhurbaşkanlığı makamında bulunan Sayın Cumhurbaşkanımıza 'sözde cumhurbaşkanı' demek, millet iradesini yok saymaktır.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı: "Meşru ve demokratik yollardan seçilen cumhurbaşkanına saygı, millet iradesine saygının gereğidir. CHP'nin genel başkanı, zaman kaybetmeden, önce milletimizden sonra Sayın Cumhurbaşkanımızdan özür dilemelidir.