Kemal Kılıçdaroğlu: Kim kul hakkı yemiyorsa, seçimlerde onu başa getirmek zorundayız

Hacıbektaş Belediyesi tarafından Çilehane mevkiinde düzenlenen Hacı Bektaş-ı Veli’yi Anma etkinliğinde bu yıl hükümet ve Ak Parti milletvekillerinden katılımın olmadı. Törene, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Nevşehir Valisi Mehmet Ceylan ve çok sayıda CHP’li milletvekili ve belediye başkanları da katıldı. Kılıçdaroğlu, "Başbakan Kılıçdaroğlu", "Halkın umudu Kılıçdaroğlu" sloganları arasında törenin yapıldığı Çilehane Mevkii’nde bulunan kendi adını taşıyan Kültür Merkezi’ne girdi. Gün boyu bomba ihbarlarının yapılması nedeniyle gerek Hacı Bektaş Veli Türbesi ve gerekse törenin yapıldığı Çilehane ve çevresinde polis, jandarma ve özel harekat görevlileri geniş güvenlik önlemi aldı.

Dünyanın en önemli Alevi Bektaşi inanç merkezi konumundaki Hacıbektaş ilçesini ziyaret edenler, Hacı Bektaş Veli’nin türbesinden sonra kültür merkezinde bir araya geldi. Hava sıcaklığı nedeniyle ileri geç saate ertenen kaydırılan etkinlik, saygı duruşu ile başladı. Daha sonra İstiklal Marşı, teknik arıza nedeniyle ses sisteminden verilemeyince yapılan anons üzerine İstiklal Marşı, başta Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere kültür merkezinde bulunanlar tarafından okundu. Törende, Kültür ve Turizm Bakanlığı Hacıbektaş Semah ekibi gösteri yaptı. Gösterinin ardından sunucu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajını okudu. Bu sırada salonda bulunun bir grup mesajın okunması sırasında yuhaladı.

Bu yıl Hacı Bektaş-ı Veli Dostluk ve Barış Ödülü’nü alan Prof. Dr. Çetin Yetkin’e ödülünü CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu verdi. Kılıçdaroğlu, törende yaptığı konuşmada, dün Bingöl’de bugün Kars’ta hayatını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı diledi. Kılıçdaroğlu, "Barışla, adaletle, özgürlükle eş anlama gelmesi gereken Anadolu ne yazık ki, sönen ocaklar, gözyaşı döken analar, evlat acısı çeken babalarla anılır hale geldi. Biz teröre ve şiddete asla geçit vermemeliyiz. Biz barış diyeceğiz, insanlık diyeceğiz, birlikte huzur içinde yaşamak diyeceğiz. Herşeyden önce Türkiye diyeceğiz. Biz buraya sadece velilerimizi anmaya ve onlara şükranlarımızı sunmaya gelmedik. Biz onları anlamaya, onları birazcık olsun rehber edinmeye geldik. Veliler Allah dostudur. Hacı Bektaş Veli’nin öğretilerine bugün her zamankinden daha çok ihtiyacımız var" dedi. Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli, ‘Oturduğun yeri pak et, lokmanı hak et’ diyor. Bizler, ülkemize, dünyamıza bakıp, ‘Aman bana ne’ diyemeyiz. Bizler bölgemizi ve dünyamızı yaşanabilir bir hale getirirsek, yediğimiz lokmayı hak ederiz. Bölgemizde ateşten bir çember var. Her yerde kan, gözyaşı ve savaş var. Özellikle İslam ülkelerinde kan ve gözyaşı devam ediyor. İslam ülkelerinde servetin üstünde yoksulluk var. Pek çok bilim insanı yetiştiren İslam coğrafyasında her 4 kişiden biri okur-yazar değil. Bugün birileri İslam adına cinayetler işliyor, işkenceler yapıyor. Bizi diğer İslam ülkelerinden ayıran en önemli özelliğimiz, demokratik, laik bir sosyal hukuk devletidir, bizim devletimiz. Bu ülkede herkes kanunlar önünde eşittir. Devletin görevi, bu ülkeden yaşayan herkese hizmet etmektir. Eşitlik, adalet, özgürlük, hukuk devleti. İslam dünyası bugün acılar çekiyorsa, eşitsizlik, adaletsizlik ve hukuksuzluktan bu faturayı çekiyorduk. Bizler, mazlum devletlere yeniden lider olmak zorundayız. Kim bu ülkeyi daha iyi yönetecekse, kim kul hakkı yemiyorsa, onu başa getirmek zorundayız. Çıkışımız buradadır.”

HACI BEKTAŞ’IN YOLUNDAN SAPILMASAYDI TERÖR OLMAZDI

22. Hacı Bektaş-ı Veli Dostluk ve Barış Ödülü’nün hukukçu, sosyal bilimci ve yazar Prof. Dr. Çetin Yetkin’e verilmesinin ardından söz alan Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu, "72 milleti hoş gör, düşmanının dahi insan olduğunu unutma, incinsen de incitme diyen Hacı Bektaş Veli insanlığa ışık oldu. Hacı Bektaş Veli’nin aydınlanma projesinin üç temel unsuru olan ’akıl, bilim ve adalet’ yolundan sapmalar olmasaydı, ne katliamlar olurdu nede terör tohumları atılıp yeşertilirdi. Laik, demokratik insan haklarına saygılı hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne ödünsüz sahip çıkarak birlik ve beraberlik içinde tam bağımsızlığımızı koruyarak yurtta barış dünyada barış ilkesi ile gelişip kalkınmak her vatanseverin amacı ve görevi olmalıdır” diye konuştu. Selmanpakoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:

ÜÇLÜ BÖLÜNMÜŞLÜK TÜRKİYE’DE OLMAZ

"Son günlerde terörün artması gözlenmektedir. Bu durum dışarıdan sözde kaygıyla izlenirken içerde yürekleri yakmaktadır. Şuna inanıyorum ki yurdumuzda kısa sürede terörün sonu gelecektir; Yeter ki terörün amacı, kaynağı ve destekçileri belirlensin. Türkiye üzerinden Ortadoğu için yapılan planlar ve uygulamalar saptansın incelensin. Terörden beslenen siyasi ve ekonomik fayda peşinde olanların uyarılıp bu sevdanın sonuç vermeyeceği kendilerine benimsetilsin. Yeter ki, Türkiye Cumhuriyeti devletinin ulusuyla ve yurduyla bölünmez bütünlüğünün korunacağı bilinsin. TBMM dışında çare aranmasın ve TBMM terörü önleyici konuları ele alarak köklü önlemler alsın.

Bizim aydınlanmacı önderlerimiz var, Hacı Bektaş Veli’miz var, Mevlana’mız var, Yunus’umuz var ve Atatürk’ümüz var. Asyalı olmamız önderlerimize sırt çevirmemizi gerektirmez. Irak’ta ve Suriye’de oluşturulan üçlü bölünmüşlüğün Türkiye’de de oluşacağını sananlar hayalleri ile yaşamaktan ileri gidemezler. Çünkü, bizim on bin yıllık tarihimizden gelen kazanımlarımız var. Din, dil, ırk farkı gözetmeden birlikte ulusça yaşama geleneğimiz var” diye konuştu.

ALEVİLİK DİN DEĞİL FELSEFE DERSLERİNDE ÖGRETİLMELİ

Selmanpakoğlu, her yıl olduğu gibi Alevi Bektaşi önderlerinin, ocak temsilcilerinin katıldığı bugün yapılan değerlendirme toplantısından Alevi istekleri olarak çıkan kararları şöyle dile getirdi:

”Zorunlu Din derslerinin kaldırılması, kaldırılıncaya kadar seçmeli hale getirilmelidir. Alevilik okullarda öğretilecekse din derslerin de değil felsefe derslerinde öğretilmelidir. Cem evleri yasal statüye kavuşturmalıdır. Alevi köylerine cami değil, cem evleri yapılmalıdır. Madımak’ın insanlık müzesi haline getirilmeli, karanlık düşüncelilerin ders çıkartması sağlanmalıdır. Madımak katillerinden zaman aşımı nedeni ile yargılanmayanların adalet önüne çıkartılmalıdır. İşe alım ve yükselmelerde eşit yurttaşlık ilkesine bağlı olarak liyakat esasına göre işlem yapılmalıdır."

Törene katılan konuklar, geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren ve vasiyeti üzerine Hacıbektaş ilçesinde bugünkü törenin düzenlendiği Hacı Bektaş-ı Veli Külliyesi yanında Çilehane’deki” İz Bırakan Aydınlar Mezarlığı’na gömülen Fikret Otyam’ın mezarını da ziyaret etti. Etkinlikler, gece Adana Büyükşehir Belediyesi Semah Ekibi, Azerbaycan Kültür Bakanlığı Halk Dansları Topluluğu gösterisi sanatçılar Sebahat Akkiraz, Mehmet Kale, Yadigar Sude Altay, Hasan Karayol, Zeynep Karababa’nın verdiği konserle sürdü.