Güncelleme Tarihi:
GERİLİMİN ÜÇ NEDENİ VAR
“Parlamentonun bu noktaya gelmesinin üç nedeni var. Birincisi, AKP ülkeyi yönetemez hale geldi. İkincisi, AKP dokunulmazlık konusunu ilkesel bir tutum olarak değil, intikam alırcasına yapıyor. Üçüncüsü de AKP iktidarı eleştirilere tahammül edemiyor. Dokunulmazlık meselesinde ortada bir sorun var ve bu sorun toplumsal uzlaşı ile çözülmeli. AKP hiçbir konuda uzlaşma aramadığı için böyle olaylar yaşıyoruz.
VİTESİ BOŞALMIŞ KAMYON GİBİ
AKP’nin teklifine göre, Ahmet Davutoğlu dışında bütün liderlerin dokunulmazlığı kalkıyor. Yine eski bakanların ve milletvekillerinin dokunulmazlığı kalkıyor ama yenilerinin kalkmıyor. Bu, bir çifte standart yaratıyor. Bu çifte standardın kalkması lazım ve arkadaşlarımız komisyonda bunun için uğraşacak. Dokunulmazlık konusunda bir referanduma gidilmesi durumunda yaşanacak sorunlara biz dikkat çekiyoruz. Oysa bu kaygıları taşıması gereken hükümet. Toplumun kutuplaşması, neredeyse bir iç çatışma yaşanacak hale gelinmesi gibi konularda gerekli uyarıları biz muhalefet olarak yapıyoruz. Çünkü, AKP artık yönetemiyor. Vitesi boşalmış yokuş aşağı giden bir kamyon gibi ilerliyor. Bildiklerini okuyorlar.
KAVGAYLA SONUÇ ALMAK İSTİYORLAR
AKP kavga sürecinde olmamalı ama kavga baskısıyla sonuç almak istiyorlar. 4+4+4 yasası görüşülürken de Milli Eğitim Komisyonu’nu erken saatlerde işgal edip CHP’lileri sokmamışlardı. Şimdi de benzer bir süreç yaşanıyor.
Biz sağduyu çağrısı yapıyoruz ama Parlamento’da bunu yapması gereken TBMM Başkanı İsmail Kahraman. Ancak laiklik tartışmasında da anlaşıldı ki sözleri ağırlık taşımıyor. İtibar edilmiyor. Onun yapması gerekeni, engelleme işini Adalet Bakanı yapıyor. Başkan ne yapıyor? AKP gibi ne yaptığı belli değil. Bu arada neden olduğu laiklik tartışması da bitmez. Halkımız bu konuda ne kadar hassas olduğunu ortaya koydu. Kendisi o sözleri bilinçli bir şekilde altını doldurarak kullandı ama tepki üzerine ‘kişisel görüşüm’ dedi.
BAŞBAKAN, CUMHURBAŞKANI’NI BEKLEDİ
TBMM Başkanı’nın sözleri sorulan Başbakan, ‘Ayak üstü açıklama yapmadığımı bilmiyor musunuz’ dedi. Her konuda ayak üstü konuşan Başbakan bu konuda niye böyle söyledi? Çünkü, Cumhurbaşkanı’nın ne diyeceğini bekledi.
KİLİS’TEKİ VALİ DEĞİL YANDAŞ
İnsanların hayatına mal olan, bu kadar ciddi bir meselede dalga geçer gibi ‘Bu füzeler tabii ki düşecek, yer çekimi var’ ya da ‘abdestsiz dışarıya çıkmayın’ diyebilen Kilis Valisi vali değil, yandaştır. Devlette liyakat esastır. Liyakata bakılsaydı valilerde devletin ağırlığını görür, bu tür şeyler duymazdınız.”