OluÅŸturulma Tarihi: Mart 09, 2002 00:00
Kellik tedavisi 5 bin 500 yılda güvercin dışkısından saç nakline doÄŸru ilerledi. Hipokrat, saç dökülmesine karşı afyon, kara turp, güvercin dışkısı pancar kökü ve çeÅŸitli baharatlar içeren karışım yarattı.Saç dökülmesine karşı yaklaşık 5 bin 500 yıldır çareler arayan insanoÄŸlu için, o zamandan beri öne sürülen her yeni tedavi yöntemi bir umut oldu. Kellik tedavisi, 5 bin 500 yılda, ''güvercin dışkısından saç nakline'' doÄŸru ilerledi. Transmed Saç KliniÄŸi uzmanlarına göre, saç dökülmesi tedavilerinin en eskisinin, Milattan Önce 3500'lü yıllara dayandığı düşünülüyor. Bu yıllarda hazırlanan saçdökülmesi reçeteleri Eski Mısır'daki kütüphanelerde bir araya getirilmiÅŸ olarak bulundu. Kellik tedavisiyle ilgili en eski reçete, Milattan Önce 1553 yılından kalma, ÅŸimdiye dek gün ışığına çıkarılmış en eski tıbbi belge olan ''Ebers Papirüsü''nde de yer alıyor. Mısır'da bulunan bu belge, bir takım deri hastalıklarıyla ilgili bilgiler içerirken, reçetede, saç dökülmesine karşı içilecek karışımın, ''demir, kırmızı kurÅŸun, soÄŸan, kaymak taşı ve bal'' içermesi gerektiÄŸi söyleniyor. Reçeteye göre, bunu içmeden önce güneÅŸ tanrısına bir takım sihirli sözcüklerle dua etmek de gerekiyor. Ä°nsanoÄŸlu, Hipokrat Dönemi'nde, Milattan Önce 420 yılında da saç dökülmesi ve tedavileriyle uÄŸraşıyordu. Eski Yunan'da yaÅŸamış ve modern tıp biliminin kurucusu kabul edilen Hipokrat'ın, saç dökülmesine karşı ''afyon, kara turp, güvercin dışkısı, pancar kökü ve bir takım baharatlar'' içeren ve doÄŸrudan kafa derisine sürülen bir karışım denediÄŸi söyleniyor. Ancak bu formülün baÅŸarısız olduÄŸu ve Hipokrat'ın saçlarının dökülmeye devam ettiÄŸi de tarih bilgileri arasında yer alıyor. JULIUS SEZAR'IN ÇÖZÃœMÃœEski Roma Ä°mparatoru Julius Sezar da kellikten ÅŸikayet edenler arasında... KelliÄŸini kamufle etmek için arkadaki saçlarını uzatıp önedoÄŸru, kafasının saçsız kısmını örtecek ÅŸekilde taradığı belirtilen Sezar'ın, aynı zamanda başına defne yaprağından yapılmış bir taç takarak kelliÄŸini gizlemeyi amaçladığı sanılıyor.KOZMETÄ°K ÃœRÃœNLERYıllardır saç dökülmesi tedavisi için yollar aranırken, 1800'lü yılların başından itibaren saç dökülmesini önlediÄŸi söylenen çok sayıda kozmetik ürün piyasaya sunuldu.Saç nakliyle ilgili ilk makale, 1939 yılında bir Japon Dermatolog tarafından yayınlanırken, makalede, ''kafa derisi, kaÅŸ ve bıyık bölgelerinden dökülen saçların yerine, baÅŸka bölgelerden alınan saç adacıklarının ekilmesi'' için kullanılan teknik anlatılıyordu.Ä°LK Ä°LAÇ1978 yılında yapılan bir çalışmada ise yüksek tansiyon tedavisinde kullanılan ''Minoxidil'' adlı ilacın yan etki olarak istenmeyen kıllanmaya yol açtığı belirlendi ve sonraları ilaç saç dökülmesi tedavisinde yararlı olduÄŸu kanıtlanan ilk ilaç oldu.Kellik için üretilen bilimsel teknikler, 1980-90 yılları arasında da geliÅŸerek devam etti. Bu dönemlerde saç çıkardığı söylenen jeller, kremler merhemler piyasaya çıktı.Saç çıkmasını olumlu yönde etkilediÄŸi kanıtlanan ''Minoxidil'' adlı ilaç, kafa derisine sürülmek üzere losyon olarak ''Rogaine'' adıyla 1988'de piyasaya sürüldü. Bu ilaç, ABD Gıda ve Ä°laç Dairesi (FDA) tarafından tarafından ''güvenli ve saç dökülmesi tedavisinde etkili olduÄŸu onaylanan'' ilk ilaç oldu. ''Propecia'' adlı ilaç ise 1990 yılında FDA'nın saç dökülmesi tedavisi için onayladığı ikinci ilaç oldu.VE LAZERSaç dökülmesini önlemek üzere çalışmalar yürüten bilim adamları, 1992 yılında saç dökülmesine lazerle tedavi yöntemini kullanmaya baÅŸladı. Bu yıldan sonra, lazer ışını saç ekimi operasyonunun bir parçası olarak, ekimin yapılacağı deliklerin açılmasında kullanılmaya baÅŸlandı.Bilim adamları kelliÄŸe karşı yeni çareler geliÅŸtirirken, 1995 yılında saç nakli yapıldı ve ''Megaseans'' yönteminin geliÅŸmesiyle tekbir saç nakli seansında 3 binden fazla saç ekimi mümkün oldu. Bu yöntem sayesinde daha geniÅŸ alanlara, daha yoÄŸun saç nakli yapılabildi. Bilim adamları 2000'li yıllarda bu teknikleri daha da geliÅŸtirdi ve saç naklinde büyük baÅŸarılar elde etti. GELECEKTE...Uzmanlar, gelecekte saçların da klonlanacağını belirtiyor. Uzmanlara göre, ''Saç üretme'' olarak da adlandırılan bu geleceÄŸin yöntemi, sınırsız sayıda saç kökü üreterek saçsız alanlara ekmeyi öngörüyor.Bu teknik, saçlı bölgeden alınan saç kökü hücreleri arasından ana kök hücrelerin izole edilerek vücut dışında, laboratuvar ortamında üretilmesini ve daha sonra bunların saçsız kafa derisine ekilmesi iÅŸlemini içeriyor.Bu teknoloji sayesinde saç ekimi için uygun olmayan pek çok kiÅŸi, tek bir hücreden üretilecek çok sayıdaki saç köklerini ektirebilme ÅŸansına sahip olacak ve kafa derisinde tek bir saç kökü kalmış kiÅŸileriçin bile gür saçlar hayal olmayacak.Uzmanlar, ne kadar ümit verici olursa olsun saç klonlamanın önümüzdeki 10 yıl içinde uygulanmaya baÅŸlamasının mümkün olmayacağını da belirtiyor.Uzmanlara göre, insanoÄŸlunun tüm genetik haritasının çıkarılmasının ardından saç dökülmesini önlemeyi amaçlayan genetik çalışmalar da uzun süredir yürütülüyor.Â
button