Kellemi koydum

Başbakan Mesut Yılmaz, Susurluk skandalının çözülmesi ve enflasyonun yüzde 3'e düşürülmesi konusunda iddialı konuştu, ‘‘Kellemi koydum. Kim arkamdan gelecek bileyim, kim gelmeyecekse söylesin’’ dedi. Küfrü, hakareti, baskıyı göze aldığını belirten Yılmaz, ‘‘Türkiye'ye çağ atlatacağım’’ diye konuştu.

Başbakan Mesut Yılmaz, önceki gece ANAP'lı bakanlarla Başkanlık Divanı üyelerini ilk kez Başbakanlık Konutu'nda biraraya getirerek, 5 saati aşkın ülke sorunlarını masaya yatırdı. Yılmaz, idari, ekonomik, mali, eğitim ve sosyal güvenlik reformların yapılacağını bildirdi. Yılmaz, parti yöneticilerinin, bakanlarla ilgili yakınma ve eleştirilerini dinledikten sonra sözlerine, ‘‘Ben burada hem genel başkan, hem de hükümetin başıyım. İki tarafın ortak noktasında konuşacağım’’ diye başladı. Yılmaz uzun uzun alkışlanan konuşmasında şu açıklamaları yaptı:

ÖZAL'DAN İYİSİNİ YAPARIZ

Önüme parti meselelerini getirip beni engellemeyin. Hükümet iyi işler yapıyor, ama parti henüz bu çalışmaya uyum sağlamadı. Burada söylüyorum, rahmetli Özal'ın yaptığı reformların daha iyisini, daha güzelini yapacağız. Bir yıl sonra geriye baktığınızda 15 yıl önceki ANAP'la değil, şimdiki ANAP'la övüneceksiniz.

NEFESİ YETMEYEN SÖYLESİN

Bütün reformları 6 ayda yapıp, bir yılda Türkiye'ye çağ atlatacağız. Bu yola kellemi koydum. Bana destek verecekler gelsin, vermeyecekler, nefesi yetmeyecekler de şimdiden söylesin. Beni sevmeyecekler, eleştirecekler; küfür edecekler, hakaret yağdıracaklar, baskı uygulayacaklar. Önemli değil. Siyasi kariyerimi ortaya koydum. Belde başkanının oğlu işe girdi mi ile uğraşmayın, beni de uğraştırmayın.

GÖREVDEN ALIRIM

Tayinleri bakana bırakın. Başarılı olmazsa görevinden alırım. Hatta, Genel Merkez'in kapılarını bir süre kapatın. Sizi şikayete gelecekler, dinlemem. 6 ay size ‘Burnu büyüdü’ diyecekler, sonra takdir edecekler. Sabırlı olun.

CİNDORUK VE BAYKAL

Bu hükümet sadece ANAP hükümeti değil. Ben bir yandan Cindoruk'u, diğer yandan Baykal'ı idare edeceğim, siz benden ebe tayini soracaksınız.

SIKI DİSİPLİN

Bütün milletvekilleri reformlarla uğraşacak. Milletvekilleri tam kadro Meclis'te olacak. Gelmeyenleri grup başkanvekilleri bana bildirecek.

ENFLASYONDAN UTANIYORUM

Girit'te bir masanın etrafında toplandık; 7 ülkenin devlet ve hükümet başkanları. Hiçbirinin enflasyonu bizimki kadar yüksek değil. Utandım, sıkıldım, söyleyecek şey bulamadım. Bulgaristan bile enflasyonu yüzde 800'den tek rakama doğru indirmiş.

ENFLASYON YÜZDE 3 OLACAK

İsrail enflasyonu yüzde 1000'den tek rakama indirmiş. Yüzde 20'ye çekerken, herkes Başbakan'ı yalnız bırakmış. ‘Yalnız kaldım. Beni karım bile yalnız bıraktı. Akşam eve gittiğimde hep dırdır etti. Ama yaptık, sonra herkes takdir etti’ dedi. Bu iş böyledir. Ama her pisliğin altında enflasyon var ve biz yüzde 3'e düşürmeye kararlıyız.

ALKIŞ BEKLEMEYİN

Bu işleri yaparken milletten alkış beklemeyin. O zaman hep halkın hoşuna gidecek işler yapmanız lazım, ülkeyi batırırsınız. İyi işler yapacaksanız, kamuoyunun tepkisini göze alacaksınız, yoksa doğru şeyler yapmak mümkün değil. Ben kendimi hergün alkışlatmaya talip değilim, sonunda iyi oldu desinler ve o zaman alkışlasınlar yeter.

MENFAAT, PARA, ÇETE

Halk bizim bu sorunu çözmemizi istiyor ve haklı. Kurumlar da bir dönem işin içine çekilmiş, zaman zaman bu işler vatan için yapılmış. Ama öyle bir dönem gelmiş ki menfaat, para ve çete için yapılmış. Zorluk da burda. Dokundun mu ‘vatan için’ diyor. Oysa aynı adam bazen para için bazen vatan için yapmış. Yani zor iş.

93'TEN SONRA ÖZELLEŞTİ

Bu noktada Devlet Bakanı Eyüp Aşık, araya girerek ‘Bu iş 1980’den önce gayrimilli, 1980'den sonra milli yapılmış. 1993'ten sonra ise özelleştirilmiş' dedi. Yılmaz şöyle devam etti:

KORKUM YOK

Bu iş tehlikeli, biliyorum, ama benim korkum yok. Mücadele edenlerin başına bazı işler de gelir. Şimdiye kadar en çok ben ve Eyüp uğraştık. Başıma ne gelir diye düşünmeden konuştum, tavrımı gösterdim, bundan sonra da göstereceğim. Üstüne gideceğim, ama kolay iş olmadığını bilin. Korkudan ötürü değil, önündeki engellerden dolayı.

SORUŞTURMA İYİ GİDİYOR

Yapılacak şeyler var. Soruşturmalar iyi gidiyor, iyi noktadayız ve tam değilse bile sonuç alacağız. Kurumlar ve devlet yıpranır, diye önümüz kesilmeye çalışılıyor. Biz de bütün kurumlara savaş açacak değiliz. Bu işin devlet işi değil, kirli iş olduğunu gösterip, mahkeme önüne çıkaracağız.

YÜZDE 20'SİNİ BİLİYORUM

Ben bu kadar üstüne gittim, işi biliyorum, ama ancak yüzde 20'sine vakıfım. Halk yüzde 5'ine, siz belki yüzde 10'una. Benim bildiğim yüzde 20 bile ürkütücü bir organizasyonu gösteriyor.

DOKUNULMAZLIK KALKACAK

Çözümü de şu: Dokunulmazlıkları mutlaka sınırlandırıp, yargının kaldırılmasını istediklerini kaldırmalıyız. Süper savcılar yaratacak değiliz. İtalya çözmüş. Adamlar iki yıl uğraşmışlar olmamış. Pişmanlık Yasası çıkarılınca çözülmüş. Yasayı çıkarmalıyız.

Çiller'le ilgili ciddi bulgular var

Başbakan Mesut Yılmaz, bir soru üzerine DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'le ilgili iddialara şöyle değindi:

‘‘Çiller hakkındaki hiçbir iddiayı siyasi malzeme yapmayalım. Onlar konuşsun. Biz olayı hukukun önüne getirecek imkanları vermeliyiz. Bu konuda da çok ciddi bulgular ortaya çıkıyor. Bunu özellikle mal varlığı ile ilgili söylüyorum. Tansu Hanım da bunu çok iyi biliyor ve çok endişeli. Ben muhatap almayacağım, siz de siyasi polemik konusu yapmayın.’’