Kelebeklerin ömrü az olur

Güncelleme Tarihi:

Kelebeklerin ömrü az olur
OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 04, 2002 14:32

70 yaşında ilk kez sahip olduğu kırmızı takım elbisesi yakıldığında gözyaşlarını tutamayan yoksul Dersim köylüsü Munzur'u bilir misiniz? Bilmiyorsanız bile Türkiye'nin Güneydoğu'sunda yaşananlar, gazete ve televizyon haberlerinden de olsa tanıdık geliyordur. Bütün bu olaylara gazeteci gözüyle tanıklık eden Umur Hozatlı, Güneydoğu insanının öyküsünü bir sinema filmine aktarmayı planlıyor.

Haberin Devamı

Hozatlı'nın senaryosunu yazıp, yönetmenliğini de üstlendiği projenin adı Perperik, yani 'Kelebek'. Hozatlı'nın 'bağımsız bir film  projesi' diye tanımladığı film, esin kaynağını, 1990'lı yıllarda Tunceli ve İstanbul'da yaşanan gerçek olaylardan alıyor.

Bir tür 'imece' usulüyle gerçekleşmesi planlanan projeyi çeşitli sivil toplum kuruluşlarının yanısıra şair Ahmet Telli, müzisyen Ferhat Tunç, Sümer Ezgü, Yavuz Bingöl, Kardeş Türküler, tiyatro sanatçısı Mümtaz Sevinç, gazeteci Muhsin Kızılkaya, Oral Çalışlar'ın da aralarında bulunduğu bir çok sanatçı, gazeteci ve aydın destekliyor. Eğer herşey yolunda giderse Perperik'in çekimleri önümüzdeki yaz aylarında başlayacak.

Perperik'in senaryo yazarı ve yönetmeni Umur Hozatlı'yla proje hakkında konuştuk:

- Perperik projesi nasıl ortaya çıktı? Sanırım gazetecilik deneyiminizin bu proje üzerindeki etkisi olmuÅŸtur...Â
- Beni böyle bir film projesine iten etken, zaten gazetecilik yıllarıma dayanıyor. Tarih boyunca yoÄŸun acılara sahne olan ülkemiz '90'lı yıllarda da acılara boÄŸuldu. OlaÄŸanüstü Hal Bölgesi'de yaÅŸanan çatışmaların, gazeteci olarak bizlere yansıyan yüzünde, ta derinlerde duran acılar vardı, bu acıların inanılmaz öyküleri vardı. Ama bizler bu öykülerin -mesleÄŸimiz gereÄŸi- sadece teknik yanlarını yansıtabiliyorduk, yani sadece haber yapabiliyorduk. Bu da yüzeysel kalıyordu. Bu, insan olarak acılara karşı yeterli bir duyarlılık deÄŸildi benim için. Åžimdi, o yıllarda bende biriken acıların öykülerini bir araya getirip, çoÄŸu meslektaÅŸlarım olmak üzere deÄŸiÅŸik meslek gruplarından insanlarla, anlatım dili en etkin ve en güçlü olan sanat dallarının başında gelen sinemayla anlatmak istiyorum.Â

Haberin Devamı

- Perperik nedir?
- Perperik, Kürtçe bir kelime. Zaza lehçesinde. Türkçe'deki karşılığı "kelebek"... Kelebekler erken ölür. En uzun yaşayanı bir hafta yaşar. Filmde işlenen temalardan biri de, hem fiziki hem de manevi olarak erken ölüm. Zaten Cemal Süreya da öyle diyor: "Her ölüm erken ölümdür". Yaşamın gerçeği böyle ve ben bunu işlemeye çalışıyorum...

Haberin Devamı

- Filmin oyuncu kadrosunun, profesyonel oyuncular dışında, farklı bir konsepte oturtulacağı belirtiliyor. Bunun nedeni nedir?
- Bu bir duyarlılık projesidir ve politik görüş farklılığı gözetmeksizin herkese açıktır; demokrasiden, demokratik sanattan, insan haklarından ve temel özgürlüklerden yana olan herkesin katılabileceği bir projedir. Bunun perspektifi, biraz önce belirtmeye çalıştığım, insana yaşatılan acıların karşısında durma, duyarlılık gösterme eylemine karşılık geliyor. Oyuncu kadrosunu değişik meslek gruplarından seçmem, bu duyarlılığı anlamlandırıyor ve bir imece, bir kolektif çalışma, dayanışmacı bir sanat anlayışı geliştiriyor. Sinema oyuncularını tabi ki bu konsept dışında tutmuyorum. Zaten, örneğin ÇASOD'la, Rutkay Bey'le (Aziz) temas halindeyiz. Bu projeye yapım aşamasında katkı sunmaya hazırlar.

Haberin Devamı

- Perperik'in bir tür bağımsız film projesi olduğu anlaşılıyor. Bu yöntemi seçmenizin nedeni nedir? 
-  Ben, bir sanatsal çalışmanın, politik ve finansal ilişkiler içinde hayata geçirilmesi durumunda, sanatın özünde bulunan özgürlük ruhunun yok olacağına inanıyorum ve pratiğinin de aynı akıbete uğrayacağını biliyorum. Bu nedenle, Perperik'i, tümüyle bireysel ama bir o kadar da maddi ve manevi katılımcılığa açtım ve şu ana kadar aldığım sonuçlar, ülkemizde özlemini duyduğumuz bu tür projeler bakımından umut verici. Ancak bu söylediğim manevi açıdan geçerli. Finansal açıdan insanlarımız ketum davranıyorlar; acı bir gerçektir ki, parayı insandan da sanattan da çok seviyoruz. Bu böyle olmamalı. Tarihe değerli bir şey, bir yer bırakmalıyız; vicdanımızı arkamızdan sürüklememeliyiz.

Haberin Devamı

- Projeye,  gazeteci, yazar ve müzisyenlerin yanısıra çeÅŸikli sivil toplum kuruluÅŸları da katkıda bulunuyor. Ne tür bir katkı bu ?Â
- Gazeteci, yazar, şair, müzisyen, politikacı dostlarımızın projeye sundukları katkı imzaları, haberleri, yazıları, notaları ve şiirleridir. Kısaca duyarlılıklarını, vicdanlarını sunuyorlar. Çok önemsediğim, çok anlamlı bir davranış bu. Yani, Perperik gibi bir filmin yapılmasını ve izlenmesini istiyoruz diyorlar ve bu doğrultuda üzerimize ne düşerse yaparız diyorlar ve yapıyorlar.

Projeyle ilgili ayrıntılı bilgi için
www.perperik.com

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!