Kekilli ile barış yemeği
Güncelleme Tarihi:
Sibel Kekilli, ‘Duvara Karşı’ filmiyle ünlendiği günlerde eski erotik filmlerini manşetlerine taşıyan Alman Bild Gazetesi ile barıştı.
Bild Yayın Yönetmeni Diekmann, “Haber doğru, kampanya yanlıştı” diyerek özür diledi. Kekilli de “Bana uzatılan eli geri çevirmem” diyerek Bild ile 6 yıllık küslüğe son verdi.
TÜRK kökenli Alman sinema yıldızı Sibel Kekilli, Duvara Karşı filmindeki başarısından sonra geçmişte oynadığı erotik filmleri kampanya halinde manşetlerine taşıyan Bild Gazetesi’yle barıştı. Kekilli, Avrupa’nın en çok satan gazetesi Bild’in Genel Yayın Yönetmeni Kai Diekmann’la geçtiğimiz günlerde Berlin’de başbaşa bir yemek yedi. 60. Berlin Film Festivali’nde (Berlinale) bugün izleyicilerle buluşacak olan Kekilli’nin son filmini de özel gösterimde birlikte izlediler.
Manşetten inmedi
Sürpriz buluşma
Yaklaşık 6 yıl süren bu soğuk savaş, Bild Gazetesi’nin Yayın Yönetmeni Kai Diekmann ile Sibel Kekilli’nin bir ortak arkadaşı sayesinde sona erdi. Diekmann, bir meslektaşının önerdiği yemek teklifine tamam dedi. Bild’in aleyhine açtığı kampanyayı unutmayan Kekilli de, sürpriz daveti kabul etti. Almanya’nın en çok konuşulan gazetecisi olan Kai Diekmann ile Berlinale’de ilk kez gösterilecek yeni filminin heyecanını yaşayan Kekilli, Berlin’deki bir otelin restoranında buluşup barış yemeği yedi.
Barış yemeğinin ilk dakikalarında taraflar, geçmişte yaşananları konuştu. Diekmann, sanatçı Sibel Kekilli’ye şunları söyledi:
“Evet ilk attığımız manşet haberdi. Entelektüel bir filmle şöhret olan bir oyuncunun, geçmişte başka türlü filmler çevirdiğini ortaya çıkarmak gazeteciliğin gereğiydi. Ama bunu kampanyaya dönüştürmek hataydı. Devamında yaşananlar için özür diliyorum.”
Diekmann’ın yaptığı bu açıklamaya Kekilli de “Bana uzatılan eli geri çevirmem” yanıtını verince, iki taraf arasındaki buzlar eridi.
Sinema daveti
İkilinin teması, bu yemekle de sınırlı kalmadı. Oldukça sıcak geçen barış yemeğinin ardından Kekilli, Diekmann’ı yeni filmi Die Fremde’yı (Yabancı) özel gösterimde izlemeye davet etti. Diekmann, bugün 60. Berlin Film Festivali Berlinale’de ilk kez izleyicilerle buluşacak olan filmi Kekilli ile birlikte izledi. Almanya ile Türkiye arasına sıkışmış bir kadının dramı ile namus cinayetlerini işleyen filmi Hürriyet için değerlendiren Diekmann, “Senaryo ve oyunculuk oldukça çarpıcı. Özellikle Türk kamuoyunda büyük tartışmaya yol açacağını düşünüyorum” dedi.
1980’de Almanya’da doğan Sibel Kekilli, Fatih Akın’ın 2004 yılında çevirdiği ‘Duvara Karşı’ filmindeki rolüyle şöhreti yakaladı. Almanya’da psikiyatri kliniğinde tanıştığı bir Türk’le evlenen, kaçıp geldiği İstanbul’da kıskançlık cinayetiyle can veren Sibel Güner’i oynayan Kekilli, başarılı oyunculuğuyla Berlinale’de Altın Ayı ödülüne layık görüldü. Aynı filmdeki performansı ile Bambi, Bunte ve Fibresci’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda ödül aldı. Yine Fatih Akın’ın senaryosunu yazıp yönettiği filmlerde oynayan Kekilli, son olarak 2006 yılında 12 Eylül filmi Eve Dönüş’te Mehmet Ali Alabora ile birlikte kamera karşısına geçti. Buradaki performansıyla da Antalya Film Festivali’nde Altın Portakal aldı.
Alman basınının yaramaz çocuğu
Almanya’nın tartışmasız en çok konuşulan gazetecisi olan Kai Diekmann, 1985’te 21 yaşında stajyer olarak girdiği Alman yayın devi Axel-Springer’de kariyer basamaklarını hızla tırmandı. 1998’de Welt am Sonntag gazetesine, 2001’de de Almanya’nın en çok satan gazetesi Bild’in Genel Yayın Yönetmenliği’ne getirildi. Attığı sıra dışı manşetlerle dikkat çeken Diekmann, bulvar gazetesi olarak bilinen Bild’i hızla siyasi gündemi de belirleyen bir yayın organı haline getirdi. Bu çabalarından ötürü 27. Horizont Medya Ödülü’nün 2009 yılındaki sahibi oldu. Diekmann, son olarak kendi adına açtığı blogunda (http://www.kaidiekmann.de) 24 saatini anlatıyor.
Son filmi namus cinayetleri
Sibel Kekilli’nin bugün Berlin Film Festivali’nde gösterilecek son filmi Die Fremde (Yabancı), Türk kamuoyunda olduğu kadar Avrupa’da yankı bulan namus cinayetlerini işliyor. Film, İstanbul’da eşi ile geçinemeyip yanına oğlu Can’ı da alarak Berlin’de yaşayan anne ve babasının yanına gelen genç Umay’ın öyküsünü konu ediyor. Eşini terk edip gelen Umay, ailesinden beklenmedik tepki alır. Umay’ın ailesi geleneklerine dayanarak küçük çocuğu İstanbul’a babasının yanına gönderme kararı alır. 119 dakika süren ve Türkçe-Almanca iki dilli çekilen filmde ayrıca Derya Alabora, Tamer Yiğit ve Nursel Köse rol alıyor.
GÜNÜN AJANDASI
Kasa 10 yaşında
Sabancı Üniversitesi Kasa Galeri 10. yaşını, 1999’dan bu yana düzenlenen 51 sergiye katılan 139 sanatçının eserlerinin yer aldığı sergi ile kutluyor. Aralarında Sarkis, Yoko Ono, Alev Ebüzziya, Osvaldo Romberg gibi dünya çapında isimlerin çalışmalarının da bulunduğu sergi, 12 Şubat – 3 Mart tarihleri arasında görülebilecek.
Vokal efsanesi
CANTABILE; Michael Steffan, Mark Fleming, Richard Bryan ve Steve Van Den Broeck’dan oluşan dünyanın en ünlü vokal topluluklarından biri. Klasik koral eserlerin yanı sıra eğlendirici komik eserleri de repertuvarında bulunduran topluluk, sahne performansı ve izleyicilerle kurduğu sıcak iletişim ile dünyanın sayılı kabare – vokal topluluklarından biri olarak anılıyor. Bugün saat 20.00’de Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda, kaçırmayın.
Albüm yapmak
MERKEZİ Avustralya’da bulunan ve tüm kıtalarda özel eğitim kurumlarına sahip olan SAE Institute İstanbul‘da. SAE audio engineering bölümü eylül ayında eğitime başladı. SAE ses araştırma merkezi “Ses Kontrol Söyleşileri” adı altında ünlü müzisyenlerle müzik ve kayıt yapmak isteyen gençlerin karşılaşmasını sağlıyor. Bugüni Tarkan Gözübüyük “Bir Rock Albümünün Yapım Aşamaları” başlıklı bir seminer verecek.
Üç Romeo üç Juliet
13. Uluslararası Ankara Caz Festivali kapsamında bugün ve yarın verilecek “Sevgililer Günü Konserleri”ni BSO Müzik Direktörü Klaus Weise yönetecek. Konserlerde “Romeo ve Juliet” temalı üç eser seslendirilecek. Çaykovski ve Prokofyef’in “Romeo ve Juliet” eserleriyle birlikte Leonard Bernstein’ın modern bir Romeo-Juliet versiyonu olan “Batı Yakası Hikayesi”nden “Senfonik Danslar” yorumlanacak.