Oluşturulma Tarihi: Ocak 07, 2008 00:00
Man Finans Genel Müdürü Semih Pala, tüketimin yerine yatırımın teşvik edilmesi için vergi oranlarının düşürülmesi gerektiğini bildirdi.
Pala, yaptığı yazılı açıklamada, Maliye Bakanlığı’nın leasing (finansal kiralama) işlemlerindeki yüzde 1’lik Katma Değer Vergisi’ni (KDV) yüzde 18’e çıkarması nedeniyle, MAN Finans’ın bu yıl yapacağı yatırımı askıya almak zorunda kaldığını belirtti. Leasing işlemlerinde KDV oranlarının KDV’de eşitleme amacıyla artırılmasının yatırımları engelleyeceğini ifade eden Pala, MAN Leasing’in kurulması için bir süredir yürütülen proje ve fizibilite çalışmasının sonuçlandığını ve 2008 yılı içinde hayata geçirilmesine karar verdiklerini, bu kararı KDV oranının arttırılması nedeniyle askıya almak zorunda kaldıklarını bildirdi.
CAZİBESİ BİTTİ: Son değişikle Türkiye’de finansal kiralama alanının cazibesini kaybettiğini savunan Pala, "Bir finansal kiralama şirketi kurmayı, yapılan KDV ayarlamasından sonra tekrar analiz ediyoruz ve değerlendiriyoruz. Şu anda kredi ürünümüz var, MAN Finans A.Ş. üzerinden sadece kredi ürünü sunabiliyoruz. Leasing şirketi kurduğumuzda, leasing ürünü de sunabileceğiz. Ancak şu anki durumda, kararlarımızı tekrar gözden geçirmek zorundayız" dedi.
AVRUPA’YI ÖRNEK ALALIM: Pala, Almanya’da ve bir çok Avrupa ülkesinde finansal kiralama alanında faaliyet göstermek için çeşitli kolaylıklar tanındığını belirtti. Türkiye’de finans şirketi kurmak için anonim şirket olma şartı arandığını ifade eden Pala, buna karşın Avrupa ülkelerinde limited şirket olmanın yeterli olduğunu ve bunun işleri kolaylaştırdığını kaydetti. Türkiye’de bu alanlarda yatırımın artması için Avrupa’nın örnek alınması gerektiğini belirten Pala, lisans almak için Türkiye’de yatırımcılardan talep edilen teknik ayrıntıların çok fazla olduğunu ifade etti.
YATIRIMA FİNANSMAN: Yatırım malı finansmanının özel öneme sahip bir konu olduğunu kaydeden Pala, şöyle dedi: "Ülkemizde tüketim yerine üretimin, tüketim malları yerine yatırım mallarının teşvik edilmesi gerekiyor. Tüketim değil yatırım teşvik edilmek isteniyorsa vergi oranları düşürülmeli. Sadece yatırım malları, iş makinaları, ticari araçlar için geçerli olmak üzere, KDV enstrümanını teşvik unsuru olarak kullanmak elbette bir politikadır. Maalesef bugüne kadar sadece leasingli alımlarda bu teşvik enstrümanı kullanıldı. Kredili alımlarda bu istisna veya teşvik sağlanmadı. Yapılan son değişiklikle eşitlenmiş oldu bir bakıma."
Olumsuz sonuçlar 3-6 ay sonra çıkar
İSTANBUL Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş, leasingde (finansal kiralama) KDV’nin yüzde 18’e çıkarılmasının KOBİ’lerin üzerine yeni bir yük bindirdiğini belirtti. Yalçıntaş yaptığı yazılı açıklamada, 1999 ve 2001 krizleri sonrası ciddi bir büyüme sürecine giren ve özel sektör sabit sermaye yatırımlarının gerçekleştirilmesinde çok önemli bir paya sahip olan leasing sektörü müşterilerinin ağırlıklı olarak KOBİ’lerden oluştuğuna dikkat çekti. Yalçıntaş, "Leasingde KDV’nin yüzde 18’e çıkarılmasıyla KOBİ’lerin üzerine yeni bir yük bindirilmiştir. Örneğin iş makinesi satışlarının yüzde 62’sinin, tarım makineleri satışının ise yüzde 45’inin leasing ile yapıldığı herkes tarafından bilinmektedir" dedi. Yalçıntaş, leasing yöntemi ile finanse edilen yatırımların toplam yatırımlar içindeki payının AB ortalamasında yüzde 20’lere ulaştığını, ABD’de ise yüzde 30-35 civarında olduğunun tahmin edildiğini vurguladı. Sektörün Türkiye’de 22 yıllık geçmişinde toplamda 35 milyar dolarlık yatırıma aracılık ettiğine ve leasing işlemlerinin GSYİH içindeki payının 2007 sonu itibariyle yüzde 2’ye yaklaşmasının beklendiğine işaret eden Yalçıntaş, "Yeni KDV oranı uygulanırsa olumsuz sonuçlar 3-6 ay içinde ortaya çıkacaktır. Bu durum sektörde yüzde 60-70’lik bir daralmaya sebep olacak kadar olumsuz sonuçlar doğurabilir" dedi.