Güncelleme Tarihi:
KCK SANIKLARI HAKİM KARŞISINDA / FOTO GALERİ
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tutuklu 103 sanık hazır bulundu, tutuksuz yargılanan ve aralarında Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ile Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş'ın da bulunduğu tutuksuz 48 sanıktan 19'u katıldı.
Duruşma sanık yoklamasıyla başladı, dünkü gibi sanıklar yoklamaya Kürtçe yanıt verdi.
İlk olarak söz alan sanık avukatlarından Mehmet Bayraktar, bir dilin yasaklanması ve engellenmesine ilişkin yasal düzenlemeler bulunmadığını savunarak, “Sanıklar ve mağdurlar derdini anlatacak kadar Türkçe bilmiyorlarsa bunlara tercüman atanmalı” dedi.
Bunun üzerine, mahkeme başkanı, savunmayla ilgili AİHM ve CMK'nın daha önceki benzer kararlardan örnekler sunarak, tüm sanıkların eğitim ve sosyal konumlarından Türkçe bildiklerinin anlaşıldığını, soruşturma safhasında sanıkların Türkçe savunma yaptıklarını, tercüman aracılığıyla yapılacak yargılamanın yargılama süresini uzatacağını belirterek, oy birliğiyle bu talebin reddine karar verdiklerini açıkladı.
Mahkeme başkanı, ayrıca, sanık vekillerinin iddianamenin okunmaması ve özet okunmasına ilişkin talebini ise sanıklara yüklenen suçun anlatılması gerektiği belirterek, iddianamenin özetlenerek okunmasını kararlaştırdıklarını söyledi.
TÜRKÇE SORUYA KÜRTÇE CEVAP
Duruşmada, Kürtçe savunma talebin reddedilmesinin ardından yapılan kimlik tespiti sırasında ilginç diyaloglar oldu. Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, tutuklu sanıkları tek tek kürsüye çağırarak kimlik bilgilerini vermelerini istedi, ancak sanıklar büyük bölümü soruları Kürtçe cevap verdi.
Duruşmaya katılan 103 tutuklu sanıktan aralarında Mehmet Abbasoğlu ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi DİSKİ Genel Müdürü Yaşar Sarı’nın da bulunduğu 5’i Türkçe konuştu. Sanıklardan Mehmet Tari ile Hasan İraz, Kürtçe, “Mahkemenin Kürtçe savunmayı reddetmesini kınıyorum” dedi.
Sanıklardan Tunceli Belediye Başkan Yardımcı Alican Önlü, adının okunmasının ardından mahkeme başkanına Zazaca, “Sen beni anlamadın, ben seni anlamadım. İsmimi yanlış okudun” dedi.
İLGİNÇ DİYALOGLAR
Kürtçe bilmeyen sanıkların Kürtçe konuşmakta zorlandıkları görülürken, kimlik ve adres bilgilerini Türkçe cevaplayan sanıklardan avukat olan Sıracettin Irmak, mesleği sorulduğunda, “Duruşma salonlarında savunma yaparım, avukatım” cevabını verdi.
Başkan Yılmaz’ın iki kadının dosyalarında ‘boşanmış’ yazdığını görünce, düzeltip, bekar olarak kayda aldıklarını söylemesi, kadın avukatların tepkisine neden oldu. Bunun üzerine Yılmaz, olduğu gibi kayda geçirileceğini belirtti.
Sanıklardan bazıları okunan adres bilgilerinin yanlış olduğunu ileri sürüp, Kürtçe olarak yeni adreslerini söyledi. Ancak mahkeme başkanı Kürtçe söylenenleri anlamayınca, eski adres bilgilerini kayda geçirdi.
Duruşmaya saat 14.30’a kadar ara verildi.
BDP’LİLER TEPKİLİ
BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışınak, milletvekilleri Sırrı Sakık, Akın Birdal ile verilen ara sırasında adliye önünde gazetecilere açıklamalarda bulundu. Duruşmada avukatların insanların kendi ana dillerinde kendilerini daha iyi ifade edeceğini söylediğini belirten Kışanak, “Uluslararası belgelerden kaynaklanan yükümlülükler var. Dünyada örnekleri var bunları paylaştılar. Bundan daha doğal şey olamaz, bugün engellendi. Tercüman alınmadı. Kimlik tespitinde sıkıntılar yaşandı. Mahkeme başkanı geçiştirme tutumu içindeydi. Bu siyasi bir dava” dedi.
Sırrı Sakık, Kürtçe savunma talebinin reddedilmesi üzerine, “Bundan sonra Kürtçe taleplerini arkadaşlarımız dillendirmeye devam edecekler. Zaten biz Kürtler de anadilimizi istediğimiz için yargılanıyoruz” diye konuştu.
Gazetecilerin, Kürtçe savunma yapılması talebinin reddedilmesinin krize dönüşüp dönüşmeyeceği yönündeki sorusu üzerine milletvekili Akın Birdal, “Bu krizi dönüşebilir. Kendinlerini daha iyi ifade etmek istiyorlar. Verilen karar siyasidir. 15 gün sonra son bulacak eylemsizlik kararını olumsuz etkileyecek. PKK’nın 7’nci kez verdiği eylemsizlik kararını olumsuz etkiler” dedi.
Davanın tutuksuz sanığı Diyarbakır merkez Sur İlçesi Belediye Başkanı Abdulah Demirbaş, kararı pozitif bulmadığını belirterek, “Bu insanların anadilinde savunma hakkı olduğunu zannediyorum. Lozan’da da böyle. Sürece yönelik negatif bir karar biz yine hakkımızı kulanacağız” dedi.
İTALYANLARA POLİS MÜDAHALESİ
Diyarbakır adliyesinde görülen bugünkü duruşma devam ederken, dışarıda da hareketli saatler yaşandı. Davayı izlemek üzere İtalya’dan gelen ‘Rete Italıana Dı Solıdarıeta’ adlı insan hakları örgütü İtalyanca, Türkçe, Kürtçe ve İngilizce ‘Hepinize özgürlük’ pankartını bugün adliye girişinde açtı.
Tutuklu yakınları ile birlikte adliye girişine gelen İtalyan gruba, polis dağılmaları uyarısını yaptı. Çevik kuvvet polisi, adliye giriş kapısı önünde bekleme konusunda ısrar eden İtalyan grup ve tutuklu yakınlarını, uzaklaştırmak istedi. Bu sırada grup ile polis arasında sözlü tartışma başladı. Polis, grubu çembere alarak uzaklaştırmaya çalıştığı sırada İtalyanlar dün olduğu gibi bugün de 2'nci Dünya Savaşı sırasında İtalyan partizanların söylediği ‘Çav Bella’ şarkısını söyleyerek polisi protesto etti.
Davayı izlemek üzere Almanya’dan gelen Milletvekili Barbara Carderas, avukat Britta Eder, sosyolog Masrtin Dolder, birer kısa konuşma yaptı. Alman heyet temsilcileri, davanın politik motivasyonlu bir dava olduğunu ve bu davaları Kürt halkına yönelik yeni bir baskı unsuru olduğunu öne sürdü.
Heyet temsilcileri, davanın durdurulması gerektiğini belirterek, tutukluların da serbest bırakılmasını istedi. Operasyonların durdurulması çağrısında bulunan heyet temsilcileri, Kürt sorununa barışçıl adımların atılarak kalıcı bir çözüm bulunması talebinde bulundu. Heyet ayrıca Abdullah Öcalan’ın muhatap alınması gerektiğini iddia etti.
YARGILANAN SANIKLAR
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 7 bin 578 sayfalık iddianamede, 103'ü tutuklu 151 sanık hakkında “devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma”, “terör örgütü üyesi ve yöneticisi olma”, “terör örgütüne yardım ve yataklık etme” suçlarından 15 yıl ile ağırlaştırılmış müebbet arasında değişen hapis cezaları isteniyor.
Hakkında yakalama kararı bulunan terör örgütü PKK'nın sözde Avrupa sorumlusu Sabri Ok'un ilk şüpheli olarak yer aldığı iddianamede, kapatılan Demokratik Toplum Partisinin (DTP) 28 yöneticisi ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in de aralarında bulunduğu 12 belediye başkanı, 2 il genel meclisi başkanı ile 2 belediye meclisi üyesi de şüpheliler arasında bulunuyor.
26'sı kadın 103 tutuklu arasında Batman Belediye Başkanı Nejdet Atalay, Diyarbakır'ın Kayapınar Belediye Başkanı Zülküf Karatekin, Şırnak'ın Cizre Belediye Başkanı Aydın Budak, Şanlıurfa'nın Suruç Belediye Başkanı Ethem Şahin ve Viranşehir Belediye Başkanı Leyla Güven, Mardin'in Kızıltepe Belediye Başkanı Ferhan Türk'ün yanı sıra kapatılan DTP'nin eski genel başkan yardımcıları Kamuran Yüksek, Bayram Altun ile Selma Irmak, eski Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Ali Şimşek, İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Muharrem Erbey, kapatılan DEP'in eski milletvekili Hatip Dicle, eski Dicle Belediye Başkanı Abdullah Akengin, eski Batman Belediye Başkanı Hüseyin Kalkan, eski Viranşehir Belediye Başkanı Emrullah Cin, eski Ergani Belediye Başkanı Nadir Bingöl, DİSKİ Genel Müdürü Yaşar Sarı da yer alıyor.
SANIK SAYISI 152 OLDU
Bu arada 2008 yılında KCK ile ilgisi olduğu gerekçesiyle Diyarbakır 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuklu yargılanan Serdar Ziri'nin dosyası KCK ana davasıyla birleştirildi. Böylece tutuklu sayısı 104, toplam sanık sayısı da 152’ye yükseldi.
TAHLİYE TALEPLERİ DEĞERLENDİRİLMEDİ
Davada iddianeminin okunmasının sürdüğü sırada Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, saat 17.15’de bugünkü duruşmayı bitireceğini söyledi.
Bunun üzerine sanık avukatları tahliye talabinde bulundu. Heyet, iddianamenin henüz okunmasının tamamlanmadığını ve tahliye taleplerinin daha sonra değerlendirileceğini belirterek, bu talebi bugün değerlendirmeye alınmayacağını bildirdi.
Sanıklardan Serdar Ziri, duruşmalardan ayrı tutulmasını talep etti. Mahkeme bu talebin de daha sonra değerlendirilmesine karar vererek, duruşmayı yarına erteledi.