Güncelleme Tarihi:
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın terör örgütü PKK’nın gizli sivil yapılanması KCK/TM yönelik soruşturması kapsamında düzenlenen 4 ayrı operasyonda gözaltına alınan ve aralarında BDP’li 12 belediye başkanı ile BDP’nin desteğiyle milletvekili seçilen ancak tahliye edilmeyen Selma Irmak, Kemal Aktaş ve milletvekilliği düşürülen Hatip Dicle’nin de bulunduğu 104’ü tutuklu, 19’u firari 152 sanığın yargılanmasına devam edildi.
BAZI CADDELER TRAFİĞE KAPATILDI
Diyarbakır 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 24’üncü duruşmaya, Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde bulunan tutuklu 104 sanıktan Nizamettin Onar, Zeynel Mat, İhsan Sevitek, Abdurrahman Tanrıverdi, Adnan Bayram ve Veysi Akar getirildi. Adliye binası içinde yapılan 500 kişilik özel salondaki duruşmaya, tutuksuz sanıklardan ise Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş ve Perihan Sakin katıldı. Duruşma nedeniyle Diyarbakır adliyesi etrafın sıkı güvenlik önlemleri alınırken, bazı caddeler araç trafiğine kapatıldı.
Duruşmayı, aralarında CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan, BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP’li 10 milletvekili ve yabancı gözlemcilerden oluşan kalabalık bir grup izledi.
SAVUNMA AVUKATLARI DURUŞMAYA KATILMADI
Duruşma saat 11.00’de başladı. Sanık avukatları, bir önceki duruşmada mahkemenin hiçbir taleplerini kabul etmemesini gerekçe göstererek, protestolarını bugün de sürdürüp, duruşmaya katılmadı.
Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, sanık avukatlarının duruşmaya katılmamasını, "Duruşma saatinin 09.00 olarak bildirilmesine rağmen bir avukat dışında, sanık müdafilerinin saat 11.04 olmasına rağmen herhangi bir mazeret bildirmeksizin duruşmaya katılmadıkları anlaşıldı" diyerek tutanaklara geçirdi.
MAHKEME BAŞKANI: AVUKAT ATAMA SİSTEMİ KAPATILDI
Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, sanık avukatlarının duruşmaya katılmaması nedeniyle, daha önceki duruşmalarda sanıklara müdafi isteyip istemediklerinin sorulduğunu, sanıkların da mahkemeye 'yargılamaya müdafileriyle devam etmek istediklerini' bildirdiğini, bunun da 'avukat istedikleri' anlamına geldiğini hatırlattı. Yılmaz, "Bu nedenle önceki duruşmada Diyarbakır Baro Başkanlığı’na resen avukat atamasının yapılması için yazı yazılmasını kararlaştırmıştık. Baronun gönderdiği cevap yazısında, ’dosyada çok sayıda avukat bulunduğu gerekçesiyle yeniden avukat görevlendirmeye gerek görülmediği’ belirtilmiştir" dedi.
Mahkeme Başkanı Yılmaz, Diyarbakır Barosu’nun kullandığı Otomatik Avukat Atama Sistemi (OCAS) üzerinden bazı avukatlara görevlendirme çıkardıklarını, sistemin kapatıldığının anlaşıldığı, ancak avukatlardan biri dışında diğerlerinin mazeret bildirmeden duruşmaya katılmadıklarını da tutanaklara geçirdi. Mahkeme, sanıkların söz almaması üzerine duruşmaya bir süre arada verdi.
KATILMAYAN AVUKATLARA SUÇ DUYURUSU
Ara kararlarını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, OCAS üzerinden görevlendirme yapılan avukatlara duruşmalara katılmaları için tebligat yazılmasına, tebligatta duruşmaya katılmamaları halinde Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunacaklarının belirtilmesine karar verdi.
Mahkeme heyeti, Diyarbakır Baro Başkanlığı’na da 'derhal müdafi atanması' için yeniden yazı yazılmasına, aksi taktirde haklarında suç duyurusunda bulunulacağının bildirilmesini kararlaştırdı.
Mahkeme heyeti, tutuksuz yargılanan Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş’ın avukatı Sertaç Eke’nin, müveklinin tedavisi için ’yurt dışında çıkış yasağının kaldırılması’ talebini de reddetti.
Duruşma yarına ertelendi.
DEMİRTAŞ: YARGILAMA TIKANDI
Duruşmayı bir grup milletvekiliyle birlikte izleyen BDP Grup Başkanı Selahatin Demirtaş, yargılanmanın tıkandığını ileri sürrerek, "Yargılama yapamıyor, sanık yok, avukat yok. Ortada ciddi bir soruşturma ve iddianame yok ve tıkanmanın da en büyük nedeni de ana dildir" dedi.
Sanıkların kendi ana dillerinde konuşamadığı, savunma yapamadığı için bu duruma gelindiğini, artık mahkemenin değil devletin karar vermesi gerektiğini kaydeden Demirtaş, "Kürtler kendi anadillerini mahkemelerde, sokaklarda, kamusal alanda, okulda, televizyonda, özgürce rahatça konuşabilecek mi konuşamayacak mı? Devletin buna karar vermesi lazım. Bu mahkemenin vereceği bir karar değildir. Mahkeme de çaresizlik içerisinde yargılamayı yapamaz durumda. İşlevsiz durumda ne yapacağını bilmeyen aciz bir durumda, bu insanları rehin tutuyor" diye konuştu.
ELAZIĞ ÜZERİNDEN GETİRİLİP GÖTÜRÜLDÜLER
KCK/TM ana davasında tutuklu bulunan ve Mayıs ayında Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nden yer yokluğu gerekçesiyle Bingöl Cezaevi’ne sevkedilen 5 kişi bugünkü duruşmaya sıkı güvenlik önlemleri altında getirildi.
Bingöl-Diyarbakır karayolununun Lice ve Genç ilçeleri arasında daha önce 2’si asker 3 kişinin PKK tarafından kaçırılmasının ardından tutuklu sanıklar olası olumsuz bir duruma karşı Diyarbakır’a, Elazığ üzerinden getirildiği belirtildi.
Duruşmanın ardından sanıklar yarınki duruşmaya katılmayacakları için yeniden aynı güzergah üzerinden Bingöl’e götürüldü.