Kazım Koyuncu ölüm yıl dönümünde anılıyor!

Güncelleme Tarihi:

Kazım Koyuncu ölüm yıl dönümünde anılıyor
Oluşturulma Tarihi: Haziran 25, 2020 09:33

33 yaşında kanser hastalığı nedeniyle hayatını kaybeden Kazım Koyuncu, vefatının 15. yıl dönümünde sevenleri tarafından anılıyor. Erken yaşta hayatını kaybeden Kazım Koyuncu geride unutulmaz Karadeniz ezgileri bıraktı. İşte, Kazım Koyuncu'nun hayatına ilişkin merak edilenler...

Haberin Devamı

'Şair Ceketli Çocuk' olarak tanınan müzisyen, söz yazarı, oyuncu ve aktivist Kazım Koyuncu, 1992 yılında ilk profesyonel müzik çalışmalarını yapmaya başlamıştı. 1989'da girdiği İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni 1993 yılında bırakan sanatçı, o yıldan sonra müzik kariyerine ağırlık verdi. İşte, Kazım Koyuncu'nun biyografisi...

Kazım Koyuncu, nüfusa geç kaydedildiğinden dolayı resmi doğum tarihi 10 Mayıs 1972 olsa da 7 Kasım 1971'de Artvin'in Hopa ilçesine bağlı Yeşilköy'de doğdu.

Cavit Bey ve Hüsniye Hanımın 6 çocuğundan 5'incisi olarak dünyaya gelen sanatçı, babaannesinden masallar, "Kemençeci Yaşar" lakabıyla tanınan Yaşar Turna'dan türküler dinleyerek büyüdü.

Okumayı çok seven, müziğe ortaokul yıllarında babasının aldığı mandolinle başlayan Koyuncu, futbolla ilgilendi ve köydekilerin aksine sıkı bir Trabzonspor taraftarı oldu.

Haberin Devamı

Koyuncu, 1989'da köyünden ayrılarak İstanbul Üniversitesi'nde Kamu Yönetimi Bölümü'ne kayıt yaptırdıysa da üniversitede pek parlak bir öğrencilik dönemi geçirmedi.

Sanat tutkusu ağır basan ve müzik çalışmalarına o yıllarda ağırlık veren Koyuncu, 1992'de Ali Enver'le birlikte "Dinmeyen" isimli müzik gurubunu kurarak profesyonel müziğe adım attı.

MÜZİKTE KENDİ TARZINI OLUŞTURDU

Tiyatro oyunlarına da müzik yapan sanatçı 1993'te okulu bıraktı. Koyuncu, daha sonra okulu bırakma kararına ilişkin sorulan bir soruya, "Zor dönemler, o okulu bitirip kaymakam falan olacaksın ya da kendi istediğin işi yapacaksın ama hep soru işaretleri olacak, sonu nereye varacak? Bu tercihlerden soru işaretli olanını tercih ettim." cevabını vermişti.

Sanatçı, okulu bırakmasının ardından sadece müzik yapmaya karar vererek, Karadeniz müziğini rock müzikle birleştirip kendi tarzını oluşturdu.

Aynı yıl arkadaşlarıyla birlikte "Zuğaşi Berepe" adında bir grup kuran Koyuncu, hem yeni grubuyla hem "Dinmeyen" grubuyla çalıştı.

Koyuncu, yeni grubuyla ilk albümü "Va Mişkunan"ı (Bilmiyoruz) 1995'te yayınlarken sanatçı, bu yeni tarzıyla müzikseverler tarafından olumlu tepkiler aldı. Bu arada "Dinmeyen" grubu 1996'da "Sisler Duvarı" albümünü çıkarmasının hemen ardından, "Zuğaşi Berepe" grubu ise ikinci albümleri "İgzas"tan sonra 1999'da dağıldı.

Haberin Devamı

Sanatında yenilikler ve denemeler yapmaktan kaçınmayan, Karadeniz müziğinin hem sert hem de duygusal yapısını eserlerine taşıyan Koyuncu'nun ilk kişisel albümü "Viya!" ise 2001'de müzik marketlerdeki yerini aldı.

"GÜLBEYAZ" DİZİSİYLE DAHA DA TANINDI 

Koyuncu, esas tanınırlığını 2002'de yayınlanan "Gülbeyaz" isimli televizyon dizisinin müziklerini yapmasıyla elde ederken, dizinin ardından konser programları artmaya başladı ve 2004'te ikinci solo albümü "Hayde"yi çıkardı.

Kanser teşhisi konulduğunda takvimler 2004'ün aralık ayını gösteriyordu ama doktorlar fazla yorulmaması gerektiğini söylese de sanatçı konserler vermeye devam etti. Son konserini 4 Şubat 2005'te Taksim'deki Yeni Melek Gösteri Merkezi’nde veren Koyuncu'nun o gün söylediği "Ha kanser ha konser" sözleri sevenleri tarafından unutulmadı.

Haberin Devamı

Koyuncu, hüzün kokan albümlerinde Türkçenin yanı sıra Hemşince, Lazca ve Gürcüce eserlere yer verirken, sadece Karadeniz bölgesinde değil, yurt içi ve yurt dışından geniş bir coğrafyada geniş bir kitle tarafından sevildi.

Bir röportajında "Çocukken şiirle güzel oynuyordum. Şairlerle çok uğraşıyordum. Bir ceket yaptırmak istedim o zamanlar İstanbul'a gelirken, şair ceketi..." sözlerini sarfeden Kazım Koyuncu, tedavi gördüğü hastanede 25 Haziran 2005'te, 33 yaşındayken yaşamını yitirdi.

Koyuncu, vefatından iki gün sonra, doğduğu köy olan Yeşilköy'de fındık ağaçlarının çevrelediği köy mezarlığında defnedildi.

"TEŞEKKÜRLER DÜNYA"

Sevenleri, genç yaşta kansere yenik düşen sanatçıyı şu sözleriyle hatırlıyor:

Haberin Devamı

"Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya."

Doğru bildiği şeyleri ortaya koymaktan çekinmediğini belirten Kazım Koyuncu, bir röportajında, "Bence bir sanatçının ya da bir şarkıcının çok cesur olması gerekiyor. Cesaretin ve çalışma arzun varsa hiçbir sorun yok, en fazla para kazanamazsın. Bir albümün satmaz ya da 1 milyon satar. Bunlarla ilgilenmek istemiyorum. Çok büyük bir popülaritem yok, o yüzden biz bize yetebiliyoruz." ifadelerini kullanmıştı.

Haberin Devamı

Koyuncu'nun ölümünün ardından Paluri Arzu Kal Demirçi, sanatçıyla ilk karşılaşmasından son ana kadar süren dostluğunu anlattığı "Şair ceketli çocuk: Kazım" kitabını kaleme aldı.

BAKMADAN GEÇME!