Güncelleme Tarihi:
Genç yaşta kansere yakalanan başarılı ve sevilen müzisyen Kazım Koyuncu, 16. Ölüm yıldönümünde sevenleri tarafından her yıl olduğu gibi bugün de anılıyor. Karadeniz müziklerinin şair ruhlu çocuğu Kazım Koyuncu, önemli bir söz yazarı, oyuncu ve aktivistti. Ölümüyle sevenlerini büyük bir yasa boğan Kazım Koyuncu, hala dillerden dillere dolanan şarkılarıyla anılmaya devam ediyor. İşte, Kazım Koyuncu’nun hayatı, ölüm nedeni ve unutulmaz şarkıları…
Kazım Koyuncu, nüfusa geç kaydedildiğinden dolayı resmi doğum tarihi 10 Mayıs 1972 olsa da 7 Kasım 1971'de Artvin'in Hopa ilçesine bağlı Yeşilköy'de doğdu.
Cavit Bey ve Hüsniye Hanımın 6 çocuğundan 5'incisi olarak dünyaya gelen sanatçı, babaannesinden masallar, "Kemençeci Yaşar" lakabıyla tanınan Yaşar Turna'dan türküler dinleyerek büyüdü.
Okumayı çok seven, müziğe ortaokul yıllarında babasının aldığı mandolinle başlayan Koyuncu, futbolla ilgilendi ve köydekilerin aksine sıkı bir Trabzonspor taraftarı oldu.
Koyuncu, 1989'da köyünden ayrılarak İstanbul Üniversitesi'nde Kamu Yönetimi Bölümü'ne kayıt yaptırdıysa da üniversitede pek parlak bir öğrencilik dönemi geçirmedi.
Sanat tutkusu ağır basan ve müzik çalışmalarına o yıllarda ağırlık veren Koyuncu, 1992'de Ali Enver'le birlikte "Dinmeyen" isimli müzik gurubunu kurarak profesyonel müziğe adım attı.
KAZIM KOYUNCU NEDEN ÖLDÜ?
2004 yılının sonunda kanser olduğu haberini aldı. Haberi alan ailesi ve sevenleri bu kötü haberle çok sarsıldı. Doktorlar kendisini çok fazla yormamasını söylemesine rağmen Kâzım Koyuncu müzikten kopamadı ve konserler vermeye devam etti. 2005 yılında son konserini Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde verdi. 25 Haziran 2005’te, testis kanserinin akciğerlerine yayılması sonucunda Şişli'de vefat etti.
KAZIM KOYUNCU ŞARKILARI
Tiyatro oyunlarına da müzik yapan sanatçı 1993'te okulu bıraktı. Koyuncu, daha sonra okulu bırakma kararına ilişkin sorulan bir soruya, "Zor dönemler, o okulu bitirip kaymakam falan olacaksın ya da kendi istediğin işi yapacaksın ama hep soru işaretleri olacak, sonu nereye varacak? Bu tercihlerden soru işaretli olanını tercih ettim." cevabını vermişti.
Sanatçı, okulu bırakmasının ardından sadece müzik yapmaya karar vererek, Karadeniz müziğini rock müzikle birleştirip kendi tarzını oluşturdu.
Aynı yıl arkadaşlarıyla birlikte "Zuğaşi Berepe" adında bir grup kuran Koyuncu, hem yeni grubuyla hem "Dinmeyen" grubuyla çalıştı.
Koyuncu, yeni grubuyla ilk albümü "Va Mişkunan"ı (Bilmiyoruz) 1995'te yayınlarken sanatçı, bu yeni tarzıyla müzikseverler tarafından olumlu tepkiler aldı. Bu arada "Dinmeyen" grubu 1996'da "Sisler Duvarı" albümünü çıkarmasının hemen ardından, "Zuğaşi Berepe" grubu ise ikinci albümleri "İgzas"tan sonra 1999'da dağıldı.
Sanatında yenilikler ve denemeler yapmaktan kaçınmayan, Karadeniz müziğinin hem sert hem de duygusal yapısını eserlerine taşıyan Koyuncu'nun ilk kişisel albümü "Viya!" ise 2001'de müzik marketlerdeki yerini aldı.