Kazan: "Dosyayı göndermeyenlere dava açacağız"

İrticayla Mücadele Eylem Planı'nın Erzincan'da uygulandığı suçlamasıyla açılan dava kapsamında tutuklu yargılanan Erzincan Başsavcı İlhan Cihaner'in avukatı Turgut Kazan, dava dosyasının iki kez Diyarbakır'a gönderilmesinin ardından bu kez de İstanbul’a gönderilmesiyle ilgili İstanbul Barosu'nda basın açıklaması yaptı. Avukat Kazan “Önceki gün Diyarbakır'dan Erzurum'a gelen dosya, dün de Ankara yerine İstanbul'a gönderilerek CMK'nun 332. Maddesi ile suç sayılan, kaçırma eylemi tekrar edildi. Dosyamız daha savcılık aşamasında Erzurum-İstanbul, İstanbul-Erzurum seferleriyle başladığı gezisine iki Erzurum-Diyarbakır, Diyarbakır- Erzurum gezisiyle tamamlayıp bir kez daha İstanbul'a gelerek yine Ankara'ya ulaşmadan binlerce kilometre yol yapmış oldu. Yani tam bir skandal yaşıyoruz. Türkiye'de ve hukuk devleti olduğunu iddia eden hiçbir ülkede rastlanılmayan ve rastlanılmayacak bir örnekle karşı karşıya bulunduğumuzu belirtmeyi görev sayıyorum" diye konuştu.

"DAVA AÇACAĞIZ"

“Yargı kararına uyulmaması kesinlikle suçtur. Kim uymuyorsa yargıçsa yargıç memursa memur başbakansa başbakan, bakansa bakan, milletvekiliyse milletvekili mutlaka yargılanıp cezalandırılır" diyen Avukat Kazan açıklamasına şöyle devam etti:
“Nitekim daha şimdiden yargıya götürülüyor ve olumlu sonuçlar alınıyor. Örneğin bir İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi üç özel yetkili savcının kınanmasına, Ankara 4. İdare Mahkemesi savcı Zekeriya Öz için soruşturma açılmasına ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesi de tutuklama ve tahliye kararları nedeniyle 9 özel yetkili yargıç hakkında açılan tazminat davasının kabulüne karar vermiştir. Bu kararlar herkesin kulağına küpe olmalıdır. Bir hukuk devletinde hukuka aykırı davrananlardan mutlaka hesap sorulacaktır. Osman Şanal hakkında soruşturma açılması için zaten yargıya başvurmuştuk. Şimdi müvekkilimiz için yargısız infaz yürüten ve ısrarla dosyayı göndermeyenler aleyhine dava açacağımızın bilinmesini istiyoruz"

Açıklamanın ardından Turgut Kazan, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

“Birleştirme kararına kimlerin itiraz etme hakkı var?" yönündeki soruya avukat Kazan, “Birleştirme kararına hiçkimsenin itiraz etme etkisi yok. Kararlar yargıç kararları ve makeme kararları diye ikiye ayrılır. Yargıç kararlarına itirazın yolu açıktır. Ancak hangi mahkeme kararlarına itiraz edileceği yasalarda belirtilmiştir. Karar çok yalnışsa Yargıtay temyiz sırasında tartışabilir" dedi. Dosyanın İstanbul'a gönderildiğini ancak İstanbul'a ulaşıp ulaşmadığının belli olmadığını anlatan kazan, “Dosya geldiğinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün hemen Ankara'ya göndermelidir” diye konuştu.

“YARIN YÜCE DİVANDA YARGILANMAYACAKLARI ANLAMINA GELMEZ"

Dosyanın tüm itirazlara karşın Yargıtay'a gönderilmediği ve Yargıtay'ın dava dosyasının bir kopyasını CD'den incelediğini anımsatan Kazan, “Bazı hukukçular Yargıtay'ın CD'den dava dosyasını incelenmesini eleştiriyor. Mahkemenin neden dava dosyasını göndermediğini niye sorgulamıyorsunuz? Dosya yanmışsa, kaybolmuşsa ne yapılacaksa Yargıtay şu an onu yapıyor. Yargıtay bu süreci izlemeyeceğine göre bu yolu izliyor. Yargıtay dosyayı 4 kez istedi ve gönderilmedi. Konu ile ilgili suç duyurusunda bulunacağız ve manevi tazminat davası açacağız. Adalet Bakanlığı'nın olayla ilgili müfettiş görevlendirmesi gerekiyordu. Şimdi tüm bu olanları seyrediyorsa suçtur. Bugün Yüce Divan'da yargılanmamaları yarın Yüce Divan'da yargılanmayacakları anlamına gelmez" dedi.

İrticayla Mücadele Eylem Planı'nın Erzincan'da uygulandığı suçlamasıyla açılan dava kapsamında tutuklu yargılanan Erzincan Başsavcı İlhan Cihaner ile ilgili dava dosyası, ikinci Diyarbakır “seferinden” sonra bu kez de İstanbul’a gönderildi. Erzurum Özel Yetkili 2. Ağır Ceza Mahkemesi, davayı daha önce İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki “Islak İmza” davasıyla birleştirdiği halde dosyayı ne İstanbul'a ne de “incelemek” üzere talep eden Yargıtay 11. Ceza Dairesi'ne göndermişti. Erzurum, Yargıtay'ın iki kez istemesine ve suç duyurusunda bulunmasına karşın, davanın müştekisi olan Gülen tarikatına bağlı Özel Otlukbeli Koleji Müdürü Ahmet Demir'in “birleştirme” ve “reddi hakim” itirazları doğrultusunda dosyayı Diyarbakır'a yollamıştı. Diyarbakır'ın ikinci kez iade ettiği dosya, 17 Şubat 2010’da ’yetkisizlik kararı’ ile gönderilişinden tam dört ay sonra, ikinci kez İstanbul’a yollandı.