Kaz Dağı kavgası madenciyi her yerde ’kötü’ gösteriyor
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ekim 27, 2007 00:00
Kaz Dağları’nda ’altın madencileri ile çevreciler arasında’ devam eden kavga yüzünden madencilik sektörünün Türkiye genelinde ’iş yapamaz hale’ geldiği ileri sürüldü.
Eski İMİB Başkanı Ali Kahyaoğlu, "Bazı bölgelerde valiler ve köylüler madenci düşmanı oldu. Biz anarşist miyiz, vahşi hayvan mıyız" dedi.
TOPRAK altındaki madenleriyle övünen Türkiye’de Kaz Dağları’ndaki altın madencileri ile çevreciler arasında yaşanan kavga, tüm madencilik sektörünü etkilemeye başladı. Eski İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanı Ali Kahyaoğlu, "Siyanürlü altın çıkarma tartışmaları, bütün madencilerin işlerini aksatmaya başladı. Mermercilere karşı bile tavır alınıyor. Bazı bölgelerde köylüler ve valiler her türlü zorluğu çıkarıyor" dedi. Ocaklara madencileri sokmamak için silahla nöbet bekleyen köylüler olduğunu ileri süren Kahyaoğlu, "Biz anarşist miyiz? Vahşi Hayvan mıyız?Bize karşı nöbet tutuyorlar. Bu gidişe hükümetin, bürokrasinin ve halkın dur demesi gerekiyor. Madenci, maden çıkarır, işçi çalıştırır, vergi öder, ihracat yapar, ülkenin ekonomisine büyük katkılar sağlar" dedi.
KAZ DAĞLARI’NI BİLMEM: Kaz dağlarında altın tartışması hakkında bilgisi ya da yargısı olmadığını söyleyen Ali Kahyaoğlu, "Ben kaz dağlarında ne oluyor bilmiyorum. Elbette bu konu ayrıca incelenmeli. Ne oluyorsa anlaşılmalı. Orada ormanlar katlediliyor mu bilmiyorum ama bu konu yüzünden madencilerkatledilmek üzere. Böyle giderse madencilik çok kötü bir iş olarak damgalanacak. Oysa ülkemizin büyük zengilikleri toprak altında yatıyor" diye konuştu. Madencilere Türkiye’deki herkesin ihtiyacı olduğunu ileri süren Ali Kahyaoğlu, "Artık bıçak kemiğe dayandı. Sektör olarak kendimizi iyi tanıtamıyoruz. Böyle giderse bu sektör biter. Bu sektör eksiklikleri ve hatalarına rağmen Türkiye için gerekli olan en kritik sektörlerden biridir" dedi.
İZİNLER ASKIYA ALINIYOR: İMİB Başkanlığı’na da yeniden aday olacağını söyleyen Ali Kahyaoğlu, Kaz Dağları’ndaki altın madeni tartışması için sektör adına gazetelere verilen ilanların hiçbir etkisinin olamayacağını, madencilerin sektörü Türk komuoyuna doğru anlatacak etkin bir lobi oluşturması gerektiği görüşünü savundu. Kahyaoğlu şöyle konuştu: "Bakın ben bir madenciyim ve Antalya Manavgat’ta ocak işletmesi için 5 aydan bu yana izin alamıyorum. Türkiye’deki 81 ilin valisinin 75’i köylülerle birlikte madenciye karşı. İzinler askıya alınıyor. Seçimlerden önce de hepimize ’köylülerle iyi geçin’ diye uyarılar gelmişti. Şimdi de Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nü Çevre Bakanlığı’na bağlayacaklarmış. Eğer bu müdürlük, bu bakanlığa bağlanırsa Türkiye’de ’maden’ diye bir şey kalmaz."
İHRACATIMIZ DURUYOR: Ali Kahyaoğlu, madencilik sektörünün geçen sene 2 milyar 80 milyon dolar ihracat yaptığını, bu yılın da 2 milyar 500 milyon dolar ihracat beklendiğini belirterek, sektörün özellikle ABD’ye yaptığı ihracatta performansın hızla gerilediğine dikkat çekti. Türkiye’nin neredeyse her yerinde mermer bulunduğunu belirten Kahyaoğlu, fakir bölgelerde mermer ocağı açılması halinde ekonominin canlanacağını, bu bölgelerde istihdam sağlanacağını ifade etti.
Çevrecilere bakılırsa madencilik yasaklanmalı
İSTANBUL Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanı Ahmet Keleş, Kaz Dağları’ndaki altın madeni arama faaliyetlerinin kamuoyuna yansısıtıldığı gibi olmadığını ileri sürdü ve "Sular için ’kirlendi’ diyorlar. Oysa ki arama yapılırken hiç bir kimyasal kullanılmaz. Ayrıca, o aramalar Kaz Dağları’nda değil. Onlara (çevrecilere) bakılırsa Türkiye’de madencilik yapılmamalı, hatta yasaklanmalı" dedi. Madencilere karşı bir lobi geliştirildiğini savunan Ahmet Keleş şöyle konuştu: "Kimin ne amacı var bilmiyorum ama biz de sektör olarak bir gelecek projeksiyonu hazırladık. Sektörümüzü ve geleceğini Kasım ayı içinde hükümet, bürokrasi ve özel sektör olarak masaya yatırıp geniş katılımlı bir çalışma yapacağız. Kaz Dağları tartışması sektörümüzün imajına olumsuz etki ediyor ama bir taraftan da bu sayede madencilik ülke gündemine geliyor. Bu açıdan da yararlı buluyorum."
Enerji Bakanı Güler Kaz Dağları’na gidecek
ENERJİ ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Kaz Dağları’nda altın arama çalışmalarını yerinde incelemek üzere bugün Çanakkale’ye gidecek. Bakan Güler, bölgeyi helikopterle inceleyecek ve ardından Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenecek "Madencilik, Turizm ve Çevre" konulu panele katılarak, maden arama çalışmalarına olumlu ve olumsuz bakan tarafların görüşlerini dinleyecek. Konuyla ilgili olarak, "Sorunları yerinde dinlemeye gidiyorum" diyen Bakan Güler, bölgeye Enerji Bakanlığı ve Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nden iki grup müfettişin gittiğini, müfettişlerin hazırladıkları raporun tamamlanmak üzere olduğunu söyledi. Bakan Güler şöyle konuştu: "Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’nın misafiri olarak genel müdürlerimizle birlikte bölgeye gideceğiz. Elektrik, doğal gaz ve madenleri konuşacağız. Bölgede maden aramalarıyla ilgili bir takım değerlendirmeler oldu. Oraya müfettişlerimizi, teftiş kurulumuzu gönderdik. Müfettişlerimizin kanaatleri aşağı yukarı belli oldu. Raporlar doğrultusunda bir karara varacağız."
TOPRAK altındaki madenleriyle övünen Türkiye’de Kaz Dağları’ndaki altın madencileri ile çevreciler arasında yaşanan kavga, tüm madencilik sektörünü etkilemeye başladı. Eski İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanı Ali Kahyaoğlu, "Siyanürlü altın çıkarma tartışmaları, bütün madencilerin işlerini aksatmaya başladı. Mermercilere karşı bile tavır alınıyor. Bazı bölgelerde köylüler ve valiler her türlü zorluğu çıkarıyor" dedi. Ocaklara madencileri sokmamak için silahla nöbet bekleyen köylüler olduğunu ileri süren Kahyaoğlu, "Biz anarşist miyiz? Vahşi Hayvan mıyız?Bize karşı nöbet tutuyorlar. Bu gidişe hükümetin, bürokrasinin ve halkın dur demesi gerekiyor. Madenci, maden çıkarır, işçi çalıştırır, vergi öder, ihracat yapar, ülkenin ekonomisine büyük katkılar sağlar" dedi.
KAZ DAĞLARI’NI BİLMEM: Kaz dağlarında altın tartışması hakkında bilgisi ya da yargısı olmadığını söyleyen Ali Kahyaoğlu, "Ben kaz dağlarında ne oluyor bilmiyorum. Elbette bu konu ayrıca incelenmeli. Ne oluyorsa anlaşılmalı. Orada ormanlar katlediliyor mu bilmiyorum ama bu konu yüzünden madencilerkatledilmek üzere. Böyle giderse madencilik çok kötü bir iş olarak damgalanacak. Oysa ülkemizin büyük zengilikleri toprak altında yatıyor" diye konuştu. Madencilere Türkiye’deki herkesin ihtiyacı olduğunu ileri süren Ali Kahyaoğlu, "Artık bıçak kemiğe dayandı. Sektör olarak kendimizi iyi tanıtamıyoruz. Böyle giderse bu sektör biter. Bu sektör eksiklikleri ve hatalarına rağmen Türkiye için gerekli olan en kritik sektörlerden biridir" dedi.
İZİNLER ASKIYA ALINIYOR: İMİB Başkanlığı’na da yeniden aday olacağını söyleyen Ali Kahyaoğlu, Kaz Dağları’ndaki altın madeni tartışması için sektör adına gazetelere verilen ilanların hiçbir etkisinin olamayacağını, madencilerin sektörü Türk komuoyuna doğru anlatacak etkin bir lobi oluşturması gerektiği görüşünü savundu. Kahyaoğlu şöyle konuştu: "Bakın ben bir madenciyim ve Antalya Manavgat’ta ocak işletmesi için 5 aydan bu yana izin alamıyorum. Türkiye’deki 81 ilin valisinin 75’i köylülerle birlikte madenciye karşı. İzinler askıya alınıyor. Seçimlerden önce de hepimize ’köylülerle iyi geçin’ diye uyarılar gelmişti. Şimdi de Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nü Çevre Bakanlığı’na bağlayacaklarmış. Eğer bu müdürlük, bu bakanlığa bağlanırsa Türkiye’de ’maden’ diye bir şey kalmaz."
İHRACATIMIZ DURUYOR: Ali Kahyaoğlu, madencilik sektörünün geçen sene 2 milyar 80 milyon dolar ihracat yaptığını, bu yılın da 2 milyar 500 milyon dolar ihracat beklendiğini belirterek, sektörün özellikle ABD’ye yaptığı ihracatta performansın hızla gerilediğine dikkat çekti. Türkiye’nin neredeyse her yerinde mermer bulunduğunu belirten Kahyaoğlu, fakir bölgelerde mermer ocağı açılması halinde ekonominin canlanacağını, bu bölgelerde istihdam sağlanacağını ifade etti.
Çevrecilere bakılırsa madencilik yasaklanmalı
İSTANBUL Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanı Ahmet Keleş, Kaz Dağları’ndaki altın madeni arama faaliyetlerinin kamuoyuna yansısıtıldığı gibi olmadığını ileri sürdü ve "Sular için ’kirlendi’ diyorlar. Oysa ki arama yapılırken hiç bir kimyasal kullanılmaz. Ayrıca, o aramalar Kaz Dağları’nda değil. Onlara (çevrecilere) bakılırsa Türkiye’de madencilik yapılmamalı, hatta yasaklanmalı" dedi. Madencilere karşı bir lobi geliştirildiğini savunan Ahmet Keleş şöyle konuştu: "Kimin ne amacı var bilmiyorum ama biz de sektör olarak bir gelecek projeksiyonu hazırladık. Sektörümüzü ve geleceğini Kasım ayı içinde hükümet, bürokrasi ve özel sektör olarak masaya yatırıp geniş katılımlı bir çalışma yapacağız. Kaz Dağları tartışması sektörümüzün imajına olumsuz etki ediyor ama bir taraftan da bu sayede madencilik ülke gündemine geliyor. Bu açıdan da yararlı buluyorum."
Enerji Bakanı Güler Kaz Dağları’na gidecek
ENERJİ ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Kaz Dağları’nda altın arama çalışmalarını yerinde incelemek üzere bugün Çanakkale’ye gidecek. Bakan Güler, bölgeyi helikopterle inceleyecek ve ardından Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenecek "Madencilik, Turizm ve Çevre" konulu panele katılarak, maden arama çalışmalarına olumlu ve olumsuz bakan tarafların görüşlerini dinleyecek. Konuyla ilgili olarak, "Sorunları yerinde dinlemeye gidiyorum" diyen Bakan Güler, bölgeye Enerji Bakanlığı ve Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nden iki grup müfettişin gittiğini, müfettişlerin hazırladıkları raporun tamamlanmak üzere olduğunu söyledi. Bakan Güler şöyle konuştu: "Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’nın misafiri olarak genel müdürlerimizle birlikte bölgeye gideceğiz. Elektrik, doğal gaz ve madenleri konuşacağız. Bölgede maden aramalarıyla ilgili bir takım değerlendirmeler oldu. Oraya müfettişlerimizi, teftiş kurulumuzu gönderdik. Müfettişlerimizin kanaatleri aşağı yukarı belli oldu. Raporlar doğrultusunda bir karara varacağız."