Güncelleme Tarihi:
Önal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bugün sabah saatlerinde polis eşliğinde, İstanbul'da gruba ait medya organlarının bulunduğu binaya girdiklerini söyledi.
İşlerini yapmak istediklerini ancak direnişle karşılaştıklarını belirten Önal, şöyle konuştu:
"Elden alınmayan tebligatı, savcılık adrese gönderdi. Bizler ise binaya geldikten sonra büyük bir dirençle karşılaştık. Binanın her tarafından, yayın odalarında, kumanda masalarında, balkonlarda, pencerelerde her yere, canlı yayına anında bağlanacak kameralar kurmak suretiyle sanki bizim zorla yayını devralacağımız algısı oluşturmaya başladılar. Yayını keseceğimizi ve basına müdahale edeceğimizi yayıyorlar. Kamuoyunu yanıltacak ve belli bir istikamette yönlendirecek şekilde yayınları devam ediyor."
Önal, tek istek ve dertlerinin hakim tarafından atanmış kayyumların bir an önce bütün unsurlarıyla şirketi devralması ve normal işleyişi sürdürmesi olduğunu vurguladı.
Konunun, "yayın kesilecek, yayına müdahale edilecek ve karartılacak" gibi, hiçbir yayıncının istemeyeceği ve tasvip etmeyeceği bir noktadan kamuoyuna anlatılmaya çalışıldığını aktaran Önal, şöyle devam etti:
"Uzun süre yayıncılık sektöründe çalışan birisiyim. Aramızda yine yayıncılık sektöründe çalışan insanlar var. Dolayısıyla biz bir an önce hem Kanaltürk'ün hem de diğer medya organlarının ilan edilmiş yayın akışlarıyla, normal yayına geçmelerini ve devam etmelerini istiyoruz. Medya grubuna atanan 6 kayyum olarak şirket binasındayız ancak bize iş yaptırılmıyor. Büyük bir dirençle ve büyük bir tacizle, kendilerini ana kumanda odalarına kilitleyerek, işlerimizi yapmamızı engelliyorlar. Biz de tabii bu durum nedeniyle muhtemelen suç duyurusunda bulunmak zorunda kalacağız."
"Yayın hakları gasbedildi"
Önal, gerginlik çıkmasını istemediklerini ancak işlerini yapmak zorunda olduklarını söyledi.
Kanal binasına sonsuza dek kalmak için gelmediklerini belirten Önal, şunları anlattı:
"Daha tebliğ durumunu bile aşmış değiliz. Birtakım görüşler dile getirerek asla görev yapmamıza müsaade etmiyorlar. Bize tebliğ edilinceye kadar kayyum olduğumuzu da bilmiyorduk. Sayın savcıdan bir telefon aldık ve mahkeme kararıyla buraya yönetici olarak atandığımızı öğrendik. Görevimizi yapacak bir ortamın bize hazırlanması gerekiyor. Kayyum olarak atandığımızı şirketlerin ana işi yayıncılık. Bu yayıncılık işine bir an önce devam etmek istiyoruz. Şu anda yetkisi, sorumluluğu bizde fakat yayın hakları başka birileri tarafından gasbedilmiş."
Önal, ortada bir mahkeme kararı olduğunu ancak bunun gereğinin yerine getirilmediğini ifade ederek, "Amaçları, hiç istemediğimiz halde kolluk kuvvetleri aracılığıyla bazı görüntülerin kamuoyuna verilmesi. Yapılanları dışarıya, basına darbe olarak anlatma çabaları var. Burası medya grubu olduğu için bunun üzerinden bir algı operasyonu oluşturulmak isteniyor. Bize karşı tam bir hukuksuzluk uygulanıyor ancak bunu kendilerine yapılmış gibi göstermeye çalışıyorlar" ifadelerini kullandı.