Kayserili Orgeneraller
Güncelleme Tarihi:
TÜRK Silahlı Kuvvetleri (TSK), her yıl ağustos ayının ilk haftası terfi ve atama heyecanı yaşar. En büyük heyecan da ‘Kurmay Albay’lıktan ‘Tuğgeneral’liğe terfi konusunda yaşanır. Hafta boyunca Yüksek Askeri Şûra’yla (YAŞ) ilgili en kritik detayları okudunuz. Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilci Yardımcısı Uğur Ergan, genç stajyer arkadaşlarımızın arşiv taramaları sonucu, bu yıl arada kaynayan ama dikkat çeken ayrıntılara ışık tuttu. Ve yeni Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulisi Akar’ın iki özelliğinin bu yılki atamalara damgasını vurduğu net bir şekilde ortaya çıktı.
ANKARA KULİSİ
Birinci detay ‘Kayseri’: 13 general ve amiralin bulunduğu YAŞ’ta tam 4 Kayseri doğumlu ‘Orgeneral’ var. Başta Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar. 1952’de Kayseri’de doğmuş, hatta 11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül gibi Kayseri lisesinde okumuş. İkinci Kayserili Hava Kuvvetleri Komutanlığı görevine bu yıl getirilen Orgeneral Abidin Ünal. O da Akar’dan bir yıl sonra Kayseri’de dünyaya gelmiş. Üçüncü isim 1957’da Kayseri’de doğan Eğitim ve Doktrin Komutanı Orgeneral Kamil Başoğlu. Orgeneralliğe bu yıl terfi eden İhsan Uyar da Kayserili.
İkinci detay ‘Piyade’: Yeni YAŞ’ta karacı orgenerallerin sınıf durumu şöyle: Hulisi Akar, Galip Mendi ve Yaşar Gürel ‘piyade’, İsmail Serdar Savaş, Salih Zeki Çolak ve İhsan Uyar ‘topçu’, Ümit Dündar ve Abdullah Recep ise ‘istihkâm’. Bir de bu yıl albaylıktan tuğgeneralliğe terfi eden subayların sınıfına bakmak lazım. 15 piyade albay ve sadece 4 topçu albay.
Geçmişte tuğgeneralliğe terfi eden albayların sınıf dağılımına bakıldığında topçu ağırlığının son 2 yılda yerini piyade ağırlığına bıraktığını söylemek mümkün. Ancak piyade sınıfından bir subayın Genelkurmay Başkanı olduğu 2015 YAŞ toplantısında ortaya çıkan 15’e 4 oranının dikkat çekici olduğunu söylemek mümkün. Zira, 2009’dan bugüne dek topçu-piyade oranı ciddi bir şekilde değişmiş.
Nerede kaldın Ahmet Hoca
BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, görevi üstlendiğinden beri çılgın bir tempoyla ‘hem başbakanlık hem genel başkanlık’ görevinin gereklerine yetişmeye çalışırken, ‘zamanlama’ konusunda ciddi sıkıntılar yaşıyor.
AK Parti’de Tayyip Erdoğan döneminden kalma hiç şaşmayan programlar, sık sık saat ve gün değiştiriyor. Kabul etmek gerekir ki, Davutoğlu göreve geldiğinden beri bakanlıkların brifingleri, parti çalışmaları, seçim hazırlığı, koalisyon görüşmeleri, Çözüm Süreci krizi, terörle mücadele, dış politika, ekonomideki gidişat gibi birbirinden önemli başlıklarda hem karar alma, hem de konulara derinliğine nüfuz etme süreci yaşadı. Bütün bu yoğun tempo, Davutoğlu’nun kendini tam da istediği gibi programlayamaması sorununu ortaya çıkardı.
Ankara kulislerinde son günlerde sık sık Davutoğlu’nun programlarına gecikmeli katılması konuşuluyor. Hürriyet’in Parlamento Büro Şefi Nuray Babacan, bu konuda AK Parti kulislerinin nabzını tutu. Şöyle bir manzarayla karşılaştı: Gün geçmiyor ki, Başbakan Davutoğlu’nun günlük programı bir kaç kez revize edilmesin. Başbakan Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile her hafta gerçekleştirdiği olağan ‘Devlet Günü Görüşmesi’ne de gecikmiş. Bu yüzden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Genelkurmay Başkanı ile olan randevusu yarım saat geç gerçekleşmiş.
Bir önceki programındaki sarkmaya bağlı olarak önceden duyurulan tüm programları yarımşar veya birer saat öteleniyor. Akşam saat 18.00 diye anons edilen MKYK toplantısı tam üç buçuk saat sonra, 21.30’da başlayabiliyor. Zamanında genel merkeze gelen üyeler de katlarda arkadaşlarını ziyaret edip, yemek yiyerek beklemek zorunda kalıyor. Hatta son olarak CHP ile yapılan koalisyon görüşmelerini aktaracak heyetin Genel Merkez’deki toplantısı da saat 11.00’de olacağı duyurulmuşken 12.00’de başlayabildi. Kulislerde, ‘Hoca her şeyi derinliğine konuşmayı sevdiği için görüşmelerinin ucunu bir türlü bağlayamıyor’ esprileri yapılıyor.