Güncelleme Tarihi:
Cizre'de sürdürülen kazı çalışmalarında bulunan kemiklerle ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatı doğrultusunda Kayseri'de gözaltına alınan ve dün akşam Diyarbakır'a getirilen Albay Temizöz'ün ifadesi özel yetkili Cumhuriyet Savcısı tarafından alındı.
Temizöz'ün ifadesinin alınması sabahın erken saatlerine kadar sürdü.
Cumhuriyet Savcısınca tutuklanma talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilen Albay Temizöz, “Adam öldürmeye azmettirmek ve silahlı örgüt üyesi olmak” suçundan tutuklanarak askeri cezaevine gönderildi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına iki tanığın verdiği ifadeler doğrultusunda gözaltına alınan Temizöz'ün Şırnak'ın Cizre ilçesinde görev yaptığı 1993-1996 yılları arasındaki dönemde kaybolan kişilerle ilgili ifadesine başvuruldu. Ancak, Temizöz'ün savcılık ve nöbetçi mahkemede suçlamaları kabul etmediği öğrenildi.
Cizre-İdil kara yolundaki Kuştepe Köyünde 16 Mart 2009 tarihinde başlatılan kazı çalışmalarında 20 kemik parçası bulunmuş ve olayla ilgili olarak 5 kişi gözaltına alınmış, bu kişilerden biri tutuklanmıştı.
Kemik parçalarıyla ilgili olarak aranan eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atak da bir süre önce Mardin'de yakalanarak Diyarbakır'a getirilmiş ve sevk edildiği adli mercilerce dün tutuklanmıştı.
‘Kimseyi infaz timi olarak kullanmadım’
Kayseri İl Jandarma Komutanı Albay Cemal Temizöz’ün ifadelerine DHA muhabiri ulaştı. Halen tutuklu bulunan Cizre eski Belediye Başkanı Kamil Atak'a, görev yaptığı yıllarda korucubaşı olması nedeniyle birçok görevler verdiğini belirten Albay Temizöz, “Kimseyi infaz timi olarak kullanmadım. Yasalara aykırı herhangi bir eylem içerisinde yer almadım” dedi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında iki gün önce Kayseri'de gözaltına alınan Kayseri İl Jandarma Komutanı Albay Cemal Temizöz askeri görevliler tarafından dün saat 23.45'de 7'nci Kolordu Komutanlığı'na bağlı Merkez Komutanlığı’na getirildi. Burada ihtiyaçları giderilen ve bir süre istirahat eden Albay Temizöz, daha sonra Merkez Komutanlığı binasının hemen yanında bulunan Özel yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı’na sevk edildi. Savcı tarafından 4 saat sorgulanan ve 45 dakikada bir ara verilen sorgu sırasında ifadesi alınan Albay Cemal Temizöz, suçlamaları kabul etmediğini, dosyada adı geçen ve kendisinin talimatıyla öldürüldükleri ileri sürülen kişilerin büyük çoğunu tanımadığını söyledi.
Öldürülen kişilerden bir kısmını tanıdığını, ancak bunların da öldürülmeleriyle ilgili kendisinin bir ilgisi bulunmadığını kaydeden Albay Temizöz ifadesinde şunları söyledi:
“Gizli tanık olarak ifade veren M.N.B’nin ifadelerinde adı geçen ve bugün Hisar Tabur Komutanlığı olarak kullanılan alan, söz konusu tarihlerde PKK’nın Cudi yapılanmasının kontrolündeydi. Çok büyük bir operasyon olmadan o bölgeye girebilmek neredeyse imkansızdı. 2004 yılının Temmuz ayında yapılan büyük Cudi operasyonu neticesinde bu bölgeye girildi ve Cudi Dağı’na yapılan operasyondan sonra şu anda Hisar Taburu’nun bulunduğu yere Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı bir tabur yerleştirildi. Bu şekilde bölgede yeniden güvenlik güçleri tarafından kontrol ve alan hakimiyeti sağlandı. Bizim bu bölgede Kamil Atak ve bir kısım jandarma istihbarat görevlileriyle birlikte hareket ederek Mustafa Aydın ve Mehmet İlbasan adlı kişileri kaçırıp sorguladıktan sonra işkence ve eziyete maruz bıraktığımız ve bu 2 kişinin daha sonra benim emir ve talimatlarım doğrultusunda infaz edildikleri iddiaları doğru değildir. Bunu kesinlikle reddediyorum.”
‘SİLAHLI HİÇBİR ÖRGÜTE ÜYE DEĞİLİM’
Albay Temizöz, tanık ifadelerinde adı geçen kişilerin öldürülmeleri yönünde hiç kimseye talimat vermediği gibi silahlı, yasadışı, illegal hiçbir örgüte üyeliği bulunmadığını, yıllardır asker kimliğiyle kamu personeli olarak çalıştığını savcıya anlattı. Albay Cemal Temizöz, “Terörle alakalı birçok faaliyette görev aldığım için bana iftira atıyorlar. Örgüte müzahir çevrelerin iftirasına kurban edilmek isteniyorum. Suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Öldürülenlerle ilgili de bilgi sahibi değilim. Ben Şırnak’ın Cizre İlçesi'nde 1993-1995 yılları arasında İlçe Jandarma Komutanı sıfatıyla görev yaptım. O dönem bölgedeki terörün yoğunluğu nedeniyle çok ağır ve zor koşullarda görevimi yerine getirdim. Bu süreç içerisinde de kanun dışı, yasalara aykırı herhangi bir eylem içerisinde yer almadım. Zaten benim bu çalışmalarımdan rahatsızlık duyan PKK terör örgütünün ve müzahir çevrelerin açık hedefi oldum. Benim bütün amacım karakollardan ve bölge halkından herhangi bir zayiyat ve kayıp vermemekti” dedi.
‘KAMİL ATAK’A BİRÇOK GÖREV VERDİM’
Şırnak ve çevresindeki yöre halkının PKK’ya olan yakınlığını ve sempatisini bitirmek için çaba gösterdiğini, bölge halkını devlet ve kolluk görevlileriyle yeniden kaynaştırmak, devlete olan inancı ve güveni pekiştirmek ve yöre halkını kazanmak için birçok faaliyette bulunduğunu belirten Albay Cemal Temizöz ifadesinde şöyle dedi:
“Benim bu çalışmalarım bazı malum çevreleri oldukça rahatsız ettiği için bundan hoşnutsuzluk duyuyorlardı. Benim Cizre’de İlçe Jandarma Komutanı olduğum dönemde Kamil Atak ile tanıştım. İlçede korucubaşı olmasından kaynaklı olarak sık sık kendisiyle komutanlık binasında görüşüyorduk. Ben kendisine terör ve güvenlikle ilgili olarak birçok görev verdim. Ancak yapılan operasyonlar görev ve yetki alanımla ilgili, bu şahısla yetkilerimi hiçbir şekilde paylaşmadım. Kendisi sadece benim verdiğim emir ve görevleri yerine getirmiştir. Kamil Atak’ın aşireti bölgede güçlü bir aşirettir. Bu aşiret yapısı ve konumu gereği, Cizre İlçesi yakınlarında bulunan Gabar Dağı bölgesinden Cizre İlçesi’ne yapılacak olası saldırılar karşısında adeta bir set görevi görüyordu.”
GİZLİ TANIĞI TANIMIYORUM
İlçe Jandarma Komutanlığı yaptığı yıllarda, Cizre ilçesi ve çevresinde kendisine bağlı komutanlık bünyesinde faaliyet yürüten hiçbir personeli infaz timi olarak kullanmadığını, bu tür iddiaların kendisini karalamaya ve yıpratmaya yönelik olduğunu kaydeden Albay Temizöz, “Kimseyi infaz timi olarak kullanmadım. Benimle ilgili iddialarda bulunan gizli tanık M.N.B adlı kişiyi de tanımıyorum. Ancak B. soyadını taşıyan Cizre ilçesi ve bağlı köylerindeki şahısların Kamil Atak’la aynı aşiretten olup, yakınları olduğunu biliyorum. Benim şu anda görevim ve nerede olduğum zaten bellidir. Aleyhime olan bilgi, belge ve gizli tanık beyanlarını hiçbir şekilde kabul etmiyorum. Ben Kayseri İl Jandarma Komutanlığı görevini yürütmekteyim. Bu nedenle de sabit ikametgah sahibiyim. Kaçma veya delilleri karartma gibi bir durumum da söz konusu olmadığından dolayı serbest bırakılmayı talep ediyorum” dedi.