Güncelleme Tarihi:
Kaymakam Yılmaz, sorusu üzerine yaptığı açıklamada, ruhsatın, ön izin belgesi olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi:
“Verilen belge, ruhsat için yapılan ön çalışmadan ibaret. Elbette bürokratik işlemlerin devamı gelecektir. Ancak söz konusu arazi, milli park sınırları içinde. Yani hukuken ruhsat alınması şansı yok. Başvuran şirkete henüz mermer ocağı işletilmesine ilişkin ruhsat verilmemiş. Ruhsat verilmeden önce, ilçedeki resmi kurumların görüşünün alınması gerekir ki, bu durumda bu alana ruhsat verilmesinin hukuken imkanı yok. Kurumların görüşüne başvurulmadan ön çalışma yapılmış. Raporda da belediye, orman ve milli parklar ve özel idarenin görüşleri olacak. Onların hepsi 'olur' verirse maden ruhsatı çıkarılabilir. Ama bana göre şirketin şansı hiç yok. Bizim resmi görüşümüz de bu olur. Orman İşletme Müdürlüğünden de soracaklar. Bu kurumların tamamının görüşünü almak zorundalar. Bana kalırsa bu işin fiiliyata geçme şansı yok.”
BELEDİYE BAŞKANI ŞEKER
Kemer Belediye Başkanı Hasan Şeker de burası için ön izin dahi verilmesinin yanlış olduğunu belirterek, Maden İşleri Genel Müdürünün kendisini bu sabah aradığını ve “Evet arkadaşlarımız ön izin vermiş. Bunu nasıl yapmışlar anlayabilmiş değilim. Ancak ön izni şu andan itibaren askıya alıyorum” dediğini savundu.
Belediyenin bu bölge için olumlu görüş bildirmesinin mümkün olamayacağını kaydeden Şeker, “Böyle bir şey olması mümkün değil. Buraya maden ruhsatı verilirse Kemer'deki 100 bin yatağı silmek lazım. Biz sanayi şehri değil, turizm şehriyiz. Burada maden olacağına ihtimal de veremiyorum, olsa da arama bile yapılamaz” diye konuştu.
ŞİRKET SAHİBİ ÇEVİK
Çalış Tepesi'nden bej mermer çıkarmak üzere ön izin alan şirketin sahibi Nurettin Çevik de AA muhabirine, bölgede maden aramak için 1995'te ilk müracaatı yaptığını, o dönem buradan krom çıkarmayı düşündüğünü, kromun ekonomik değerinin azalması üzerine, bu kez burada bulunan bej mermeri çıkarmak amacıyla başvuruda bulunduğunu anlattı. Nurettin Çevik, şunları söyledi:
“Burada 6 milyon metre küp bej mermer rezervi var. Bu, doğanın Kemer'e bahşettiği bir değerdir. Nasıl bu bölgenin denizinden, kumundan, ormanından yararlanılıyorsa, taşından da ekmeğimizi çıkarabilmeliyiz. Biz buradan yasa gereği yılda 5 bin metre küpten daha az, 4 bin 950 metre küp mermer çıkaracağız. Mermer alanını yeniden ağaçlandıracağız. Belediye de para kazanacak, ülke de kazanacak, biz de vergimizi çoğaltarak vereceğiz. Dağın görünümünü bozmamak için tünel sistemiyle yer altına girip, mermer çıkaracağız. Maden sahasına ulaşmak için, turisti rahatsız etmemek amacıyla uzun bir yol seçtik. Vadinin içinde hiç kimseyi rahatsız etmeden çalışacağız. Gürültü ve toz çıkarmayacağız. Doğaya zarar vermeyen bir sistemle çalışacağız. Madende çevre halkı çalışacak.”
Nurettin Çevik, buradan çıkan mermerin ihraç edileceğini ve yılda 750 bin YTL gelir elde edileceğini söyledi. Buranın doğal sit alanı olduğunun kendisine söylenmediğini de savunan Çevik, “Kemer'de yıllar önce orman olan alanlara şimdi villalar yapılmış. Niye kimse buna karşı çıkmadı” diye sordu.
Çevik bölgenin 230,5 hektar olduğunu, maden bölgesinin ise 34 hektarlık bir bölümü kapladığını, izinlerin tamamlanmasından sonra iki ay içerisinde mermer çıkarmaya başlayacaklarını sözlerine ekledi.
TTKD BAŞKANI HEDİYE GÜNDÜZ
Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Antalya Şubesi Başkanı Hediye Gündüz ise Kemer gibi, Türkiye'nin en gözde turizm yatırımının yapıldığı bölgede el değememiş sağlıklı ormanda böyle bir işletme açılabilmesine ihtimal vermediğini bildirdi.
Gündüz, “Akıllara durgunluk verici ve saçma bir izin. Öngörüsü olmayan, toplumun bütünlüklü değerlerinin farkında olmayan insanlar ancak bu izni verebilir” dedi.
Gündüz, Antalya Valiliğinin olaya el koyması ve ön iznin derhal iptal ettirilmesi gerektiğini savundu.
KEMİAD BAŞKANI KILIÇ
Kemer Turizmci İş Adamları Derneği Başkanı Ali Nail Kılıç ise Kemer'in adeta siluetini oluşturan, kızılçam ormanlarıyla kaplı sit alanına mermer arama-işletme ruhsatı verilmesini, “Turizmcilere yapılmış soğuk bir espri” diye niteledi. Kararın inanılacak gibi olmadığını vurgulayan Kılıç, şu görüşleri dile getirdi:
“Yaklaşık otuz yıl önce turizm bölgesi olarak planlanan, yılda yaklaşık iki milyon turistin geldiği Kemer'de böyle bir düşüncenin ortaya atılması dahi inanılması zor bir şey. Birinci derecede doğal sit alanı içinde bulunan, doğal dokusu ve Kemer'le özdeşleşen şekli ile adeta Kemer'in siluetini oluşturan Çalık Tepesi'nin böylesine bir düşünceyle gündeme gelmesi büyük bir talihsizlik.”