Güncelleme Tarihi:
Antalya'da annesiyle yaşayan Şükrü Mert Ersoy, Serik'e bağlı Kadriye Mahallesi'nde geçen yılın eylül ayında, otomobilinde boğularak öldürüldü. Olayla ilgili soruşturma başlatan polis, Ersoy'u öldürdüğü suçlamasıyla Moray Akça, Fırat Burun, Sergen Yasak, Seydo Salacak ve Mehmet Yeşilkaya'yı Serik ve kent merkezinde düzenlediği operasyonlarla yakaladı. Serik sulh ceza hakimliğine çıkarılan 5 kişi 'kasten öldürme' suçundan tutuklandı.
SANIKLAR SEGBİS İLE BAĞLANDI
Manavgat 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde sanıklar hakkında 'kasten öldürme' ve 'yağmaya teşebbüs' suçlamasıyla açılan davanın karar duruşması yapıldı. Duruşmaya Moray Akça, Fırat Burun, Sergen Yasak, Seydo Salacak ve Mehmet Yeşilkaya, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile tutuklu bulundukları Alanya Cezaevi'nden katılırken, öldürülen Şükrü Mert Ersoy'un babası Turgut Ersoy'la avukatlar ve sanık yakınları duruşma salonunda hazır bulundu.
SAVCI ESAS HAKKINDAKİ GÖRÜŞÜNÜ AÇIKLADI
Duruşmada savcı esas hakkındaki görüşünde, sanıkların 14 Eylül 2017'de öldürülen Şükrü Mert Ersoy'u Kadriye Mahallesi'ne gelmeye ikna ettiklerini ve konuşma bahanesiyle maktulün otomobiliyle ıssız bir bölge olan olay yerine gittiklerini anlatarak, "Daha sonra olay yerine yakın bir noktaya Moray Akça ile Seydo Salacak'ın geldiği, bu sırada maktulü etkisiz hale getirmek için sanık Mehmet Yeşilkaya'nın Şükrü Mert Ersoy'un boynuna baskı uyguladığı, bu sırada Fırat Burun ve Sergen Yasak'ın darp ettiği, Şükrü Mert Ersoy'un kendinden geçmesi üzerine, gelişmeleri uzaktan izleyen Moray Akça ile Seydo Salacak'ın olay yerine geldiği, Şükrü Mert Ersoy'un hesabında bulunan parayı kendi hesabına aktarmak için önce cep telefonu ardından bilgisayarıyla denediği, başarılı olamadıkları, bulundukları yerin riskli olduğu gerekçesiyle Şükrü Mert Ersoy'un otomobiliyle başka bir yere gittikleri, burada da parayı almaya çalıştıkları, yine başarılı olamayınca yeniden ilk olay yerine gelerek maktulü bıraktıkları tespit edildi. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu'ndan gelen raporda Şükrü Mert Ersoy'un ölüm sebebinin, 'boyna baskıya bağlı mekanin asfiksi' olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle sanıklar fikir ve eylem birliği içinde 'kasten öldürme' ve 'nitelikli yağma' suçunu işledikleri anlaşıldığından ayrı ayrı cezalandırılmaları talep olunur" ifadelerine yer verdi.
SANIKLAR BERAAT İSTEDİ
Duruşmada sanıkların avukatları savunmalarında, savcının esas hakkındaki görüşüne katılmadıklarını, yargılamanın 'kasten öldürme' değil, 'kastı aşan öldürme' suçundan yapılmasını, yeni bir adli tıp raporu alınmasını ve öldürülen Şükrü Mert Ersoy'a ait bilgisayarın yeniden bilirkişiye gönderilerek incelenmesini talep etti. Mahkeme heyeti avukatların taleplerini, yargılamaya yenilik katmayacağı gerekçesiyle reddetti. Son sözleri sorulan sanıklar ise yaşananlardan pişman olduklarını söyleyerek tahliyelerini ve haklarında beraat kararı verilmesini istedi.
MAHKEME CEZA YAĞDIRDI
Verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Moray Akça, Fırat Burun, Sergen Yasak ve Mehmet Yeşilkaya'yı 'Bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürme' suçundan ayrı ayrı önce ağırlaştırılmış ömür boyu, 'birden fazla kişiyle gece vakti nitelikli yağma' suçundan da 12 yıl hapis cezası verdi. Mahkeme heyeti gösterdikleri tutum ve davranışlar nedeniyle kasten öldürme suçundan verilen cezayı ömür boyu hapis cezasına, nitelikli yağma suçunun da ayrıca teşebbüs aşamasında kalması nedeniyle cezayı 7 yıl 6 aya indirdi. Sanık Seydo Salacak'a ise 'kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası veren mahkeme heyeti, yaptığı yardım nedeniyle cezasını önce 15 yıla ardından sanığın duruşmalardaki tutum ve davranışları nedeniyle 12 yıl 6 aya indirdi. Sanık Seydo Salacak'a gece vakti nitelikli yağma suçundan ise 3 yıl 9 ay hapis cezası verildi.
'BELKİ GİDENİ GERİ GETİRMEZ AMA'
Duruşmanın ardından açıklama yapan öldürülen Şükrü Mert Ersoy'un babası Turgut Ersoy'un avukatı Etem Erman Güneş, "17 ay süren hukuk mücadelemiz nihayet son buldu ve suçlular yerel mahkemece cezalandırıldı ancak istinaf ve Yargıtay süreçlerinin de takipçisi olacağız. Belki gideni geri getirmez ama bu karar bir nebze de olsa acılı ailenin yüreğine su serpti" dedi.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR