Kayıp trilyon sanığının 'akıl sağlığı' kontrol edilecek
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Kasım 15, 2006 13:06
Kapatılan Refah Partisinin 1997 yılı hazine yardımının sahte belgelerle harcanılmış gibi gösterildiği iddiasıyla Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Recai Kutan ve eski milletvekilleri hakkında açılan davaya devam edildi.
Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki davanın bugünkü duruşmasına, sanıklar Fehim Adak, Oğuzhan Asiltürk ve Rıza Ulucak'ın avukatları ile müdahil Maliye Bakanlığının avukatları katıldı. Yargıç Şahin Kurt, gecen duruşmadan sonra Rıza Ulucak'ın oğlu Seyfettin Ulucak'ın mahkemeye sunduğu dilekçede, babasının hafıza kaybı yaşadığını ve kendisini savunamayacak durumda olduğunu belirttiğini kaydetti.
Ulucak'ın avukatı Ayşe Özbasa, müvekkili ile yaptığı görüşmede, yönelttiği sorulara doğru ve sağlıklı yanıt alamadığını, bu durumda müvekkilinin akıl sağlığına ilişkin rapor alınması gerektiğine inandığını söyledi. Yargıç Kurt da Ulucak'ın akıl sağlığına ilişkin rapor alınmaması yönünde geçen duruşma verilen karardan Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 1995 yılında verdiği bir içtihat doğrultusunda dönüldüğünü belirtti.
Kurt, Yargıtay içtihadının, “suç tarihinde ceza ehliyeti tam olan sanığın yargılama süresince herhangi bir şekilde cezai ehliyetini değiştirici bir hastalığı söz konusu olduğunda bu konuda ileride verilecek kararın anlam ve sonuçlarını bilme yeteneğini ortadan kaldıracağı” hükmünü içerdiğini kaydetti.
Şahin Kurt, bu doğrultuda sanık Rıza Ulucak'ın akıl sağlığının tespiti için Ankara Numune Hastanesine sevk edilmesini, Ulucak için sağlık kurulundan cezai ehliyetini ortadan kaldıracak bir akıl rahatsızlığı bulunup bulunmadığı yönünde rapor alınmasına karar verildiğini açıkladı. İddianamede, dönemin RP yöneticileri Recai Kutan, Rıza Ulucak, Oğuzhan Asiltürk, Fehim Adak ve Musa Demirci'nin, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) ”sahtecilik” suçunu içeren 345. maddesine göre, 2 yıl 6'şar aydan 7 yıl 6'şar aya kadar hapisleri isteniyor.
Ulucak'ın avukatı Ayşe Özbasa, müvekkili ile yaptığı görüşmede, yönelttiği sorulara doğru ve sağlıklı yanıt alamadığını, bu durumda müvekkilinin akıl sağlığına ilişkin rapor alınması gerektiğine inandığını söyledi. Yargıç Kurt da Ulucak'ın akıl sağlığına ilişkin rapor alınmaması yönünde geçen duruşma verilen karardan Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 1995 yılında verdiği bir içtihat doğrultusunda dönüldüğünü belirtti.
Kurt, Yargıtay içtihadının, “suç tarihinde ceza ehliyeti tam olan sanığın yargılama süresince herhangi bir şekilde cezai ehliyetini değiştirici bir hastalığı söz konusu olduğunda bu konuda ileride verilecek kararın anlam ve sonuçlarını bilme yeteneğini ortadan kaldıracağı” hükmünü içerdiğini kaydetti.
Şahin Kurt, bu doğrultuda sanık Rıza Ulucak'ın akıl sağlığının tespiti için Ankara Numune Hastanesine sevk edilmesini, Ulucak için sağlık kurulundan cezai ehliyetini ortadan kaldıracak bir akıl rahatsızlığı bulunup bulunmadığı yönünde rapor alınmasına karar verildiğini açıkladı. İddianamede, dönemin RP yöneticileri Recai Kutan, Rıza Ulucak, Oğuzhan Asiltürk, Fehim Adak ve Musa Demirci'nin, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) ”sahtecilik” suçunu içeren 345. maddesine göre, 2 yıl 6'şar aydan 7 yıl 6'şar aya kadar hapisleri isteniyor.