Güncelleme Tarihi:
Baba Ali Ertan, uçağın düşmesinin üzerinden 8 gün geçtiğini ancak umutlarını hiç kaybetmediklerini belirterek, “Beni eminim, oğlum kurtulup gelecek” dedi. İlk günkü gibi sükunetle oğlundan haber beklediğini anlatan Ertan, “Bir gemide de olabilir. Hala denizde de olabilir veya esir de düşmüş olabilir. İnsanın aklına her şey gelir. Ne olursa olsun oğlum bir gün çıkıp gelecek” diye konuştu.
"BABAM UÇAK SÜRÜYOR"
Oğlunun evli ve bir çocuk babası olduğunu belirten Ertan, torununun, babasını sürekli görevde ve uçuşu olduğu için pek görmediğini ifade ederek, “O yüzden şimdi de uçuşta zannediyor. Diyorum ki 'baban nerede? Diyor ki 'Babam uçak sürüyor, uçakta.' Eşi üzgün ama karamsar değil. En çok üzülen annesi. Annenin duyguları daha farklıdır. Biz ne kadar üzülsek anne daha çok üzülür” dedi.
"UÇAK ONUN DÜNYASIYDI"
Oğlunun pilot olmasından dolayı gururlu olduğunu anlatan Ertan, “Pilotluk şerefli bir meslek. Bir ülkenin bağımsızlığının sembolüdür. Oğlum küçük yaşlardan itibaren pilot olmayı çok isterdi. Oyuncak almaya gittiğimiz zaman hep uçak türü şeyler alırdı, çok severdi. Uçak onun dünyasıydı” ifadelerini kullandı.
Oğlunun pilot arkadaşlarının 8 gündür ziyaretlerine geldiğini ve hiç yalnız bırakmadıklarını belirten Ertan, “Oğluma ve pilot arkadaşına ait bot, kask gibi özel eşyalarının bulunması bize umut veriyor. Pilot arkadaşları mutlaka bir fırlatma koltuğuyla atladıklarını, mutlaka bulunacaklarını ifade ediyorlar. Botunun bulunmasının iyiye işaret olduğunu söylüyorlar. Pilotlar daha iyi tahlil yapıyor. 'Bot bulunursa bu olur, kask bulunursa, denge çubuğu bulunursa, kepi bulunursa şuna işarettir' deyince bizi de rahatlatmış oluyorlar” diye konuştu.
Bugün bütün camilerde oğlu ve pilot arkadaşı için dua edildiğini anlatan Ertan, “Herkes dua ediyor. Kürt'ü, Türk'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Alevi'si, Sünni'si, açığı, kapalısı... Ülkemin insanlarına çok teşekkür ederim. Benim acımı unutturdular” dedi.
"ÜLKEMİN SAVAŞA GİRMESİNİ İSTEMİYORUM"
Yetkililerin de kendisini yalnız bırakmadığını belirten Ertan, “Ülkemin hiçbir zaman savaşa girmesini istemiyorum. Savaş, bir ülkenin yıllarca en az 50-100 yıl geriye gitmesine neden olur. Yıkımdır. Felakettir. İnsanların acı çekmesini hiç istemem. Hele benim oğlum yüzünden olmasını hiç istemem. Vatanım, milletim bayrağım, dinim, ülkem için ise savaştan çekinecek insan değilim. En başta ben giderim” diye konuştu.
Oğlunun şahadet haberinin gelmesi ihtimaline de değinen Ali Ertan, “Oğlum kalbimde şu an. Siz 'kayıp' diyorsunuz, 'şurada' diyorsunuz. Aranıyor ama benim kalbimde. Şehit olmuşsa yine kalbimde. Allah rahmet eylesin. Eğer şehit değilse zaten karşıma gelecek ki Allah'ın izniyle ben geleceğini biliyorum ve düşünüyorum” ifadelerini kullandı.