Güncelleme Tarihi:
Serik'e bağlı Merkez Mahallesi'nde oturan Karabük Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi Melisa Nacak'ın 5 Haziran Cumartesi günü eve dönmemesi üzerine odasını kontrol eden ailesi, duvarda 'Nasıl ölmek istersin, kimseden habersiz, kimseye haber vermeden, çok aniden, uzun vedalardan hoşlanmıyorum' yazılı not buldu. Genç kıza cep telefonundan da ulaşamayan ailesi, hemen durumu polise bildirerek, kayıp başvurusunda bulundu. Melisa'nın bulunması için arama çalışması başlatılırken, genç kız cep telefonundan dün ağabeyi Berk Nacak'a, "Her yerde beni arıyorsunuz biliyorum. Ben iyiyim. Kaçırılmadım, kaçtım. Hiçbir zorbalığa uğramadım. Bunu hepiniz çok iyi biliyorsunuz. Beni aramaktan vazgeçin lütfen. Ben artık yeni bir yola çıktım. Geri dönmeyi de düşünmüyorum. Çünkü ben artık evlendim. İsterseniz bu da kanıtı (evlilik cüzdanını gösteriyor). Lütfen artık beni, bizi rahat bırakın. Aramayın, vazgeçin" dediği bir video gönderdi. Videoda nikah cüzdanını da gösteren Melisa Nacak'ın, Kumluca ilçesinde H.G. adlı kişiyle evlendiği belirlendi.
AİLESİ ŞİKAYETÇİ OLDU
Ailesi ise kızlarının kandırıldığı ve zorla evlendirildiği iddiasıyla Serik Cumhuriyet Savcılığı'na giderek şikayetçi oldu. Aile genç kızın bir an önce evine dönmesini isterken, yetkililerden yardım istedi. Anne Nilgün Nacak, İstanbul'a gidip katıldığı televizyon programları aracılığıyla kızına evine dönmesi çağrısı yaparken, baba Ali İhsan Nacak'ın da ifade vermek için savcılığa gittiği öğrenildi.
'KENDİ EL YAZISI İLE YAZMIŞ'
Ağabey Berk Nacak, "Kız kardeşim yaklaşık 6 gündür kayıp. Bu video kardeşimin kaybolduğu 5'inci gün ortaya çıktı. Annem İstanbul'a gitmek için uçağa bindiğinde çıktı. Bu kız kayıp olarak aranırken, neden ailesine haber verilmiyor? Benim kız kardeşim bir cahillik yapmış olabilir ama ben kız kardeşimi her şeyiyle kabul ediyorum. Yeter ki gelsin, bana dönsün. Bu yazıyı kendi el yazısı ile yazmış, neden yazdığını bilmiyorum? Bir posterin üzerine yazmış. O filmi izledim orada öyle bir şey geçmiyor. Yazıda, 'Nasıl ölmek istersin, kimseden habersiz, kimseye haber vermeden, çok aniden, uzun vedalardan hoşlanmıyorum' yazıyor. Bu yazıyı ne zaman yazdığını bilmiyorum" dedi.
'BEN ÇOCUĞUMU İSTİYORUM'
Babaanne Gülsüm Nacak, "Benim çocuğumu buraya vermek demek ölüme terk etmek demektir. Kimse arkamızda durmadı. Biz kayıp müracaatını yaptık. Bu çocuğun nerede olduğunu bulmadılar. Nasıl nikah kıydılar? Çocuğuma daha önceden şantaj ve tehdit var. 'Ben evlenmek istemiyorum' derken nikah kıymak ne demek? Nikah nasıl kıyılır? Çocuğumu istiyorum, ölüsünü ya da dirisini" diye konuştu.
'KAÇIRAN ŞAHIS TORUNUMU KANDIRMIŞ'
Dede Ahmet Nacak, "Torunumu birileri tehdit ediyormuş. Bu kaçıran şahıs 'Ben seni korur onlardan kurtarırım' demiş. Şu anda 6 gündür kayıp. Biz müracaat yaptık. Serik emniyeti yaşı dolduğu için işlem yapmadı. Torunum bunları yapacak biri değil. Torunumun canından, malından endişeliyim. Kaçıran şahıs torunumu kandırmış. Babası, 'Benim kızım 9 çocuklu da olsa geri alırım' diyor. 6 gündür uyuyamıyoruz" dedi.
'GETİRMEZSEN FOTOĞRAFLARINI İNTERNETE ATACAĞIM'
Anneanne Sevim Küncü de, "Torunum kaybolduğunda burada yoktum. Kaçırıldığında geldim. Bir okul arkadaşı sürekli torunumu tehdit ediyormuş. Kız arkadaşları ile sürekli konuşuyorlar ama sırlarını anneye babaya anlatmıyorlar. Kaybolduğu gün 500 lira istemiş tehdit eden kişi. 'Getirmezsen fotoğraflarını internete atacağım' diyerek tehdit etmiş. Buradan ayrılmadan önce okul için torunuma para bıraktım, çeyrek altın bıraktım giderken onu da götürmüş. Okulların açılmasını çok istiyordu. Okumak istiyordu" diye konuştu.