Kayıp bir hayat

Ayşe Zengin, 14'ünde tecavüze uğradı. 15'inde anne oldu. Aynı yıl eroine alıştı. 16'sında cezaevindeydi. Şimdi 20 yaşında. Ve hayata yeniden başlamak istiyor.

Kıt kanaat geçiniyorlardı. İlkokulu bitirir bitirmez bir konfeksiyon atölyesinde çalışmaya başladı Ayşe Zengin. İşini sevmiyordu. Parası azdı. Bir arkadaşının doğum gününü kutlamak için gittiği Darıca' daki diskotekte garson arandığını öğrenince çok sevindi. Eğlenceli işti. Parası da çoktu. Kaynarca'daki evlerinden Darıca'daki diskoteğe trenle gidip geliyordu. Çok geçmeden korktuğu başına geldi. Banliyö çeteleri musallat oldu. Önce bıçak tehdidiyle parasını aldılar. Sonra peşine düşüp çalıştığı diskoteğe geldi-ler. Garsonlar araya girdi. Şişeler, sandalyeler uçtu. Bıçaklar çekildi. Arbedenin ortasında kalan Ayşe'yi, omuzuna yapışan bir el kurtardı.

Korkudan eve gidemedi

Beyaz atlı prensi, asker kaçağı ve işsiz Tuncay Kurt'tu. Ayşe'ye ‘‘Bize gidelim’’ dedi. Oysa 14 yaşındaki Ayşe'nin babası, ‘‘22.00'den sonra gelirsen kapıdan içeri almam’’ demişti. Saat 22.00'yi çoktan geçmişti. Telefonla evi aradı. Ağabeyi Bahattin, ‘‘Hele gel, sana gösteririm’’ deyince içini korku kapladı. Çaresiz kabul etti Tuncay'ın teklifini. Adapazarı'ndaki amcasına gitmek için trene bindiler. Tuncay yolda tembihledi: ‘‘Amcamla karısı, aramızda bir şey geçip geçmediğini sorarsa ‘Evet, geçti' de.’’ Sorduklarında evet dedi Ayşe. İki ayrı odaya iki ayrı yatak açtılar onlara.

Gece odasına girdi

Gece ortalıktan el ayak çekildiğinde Tuncay, sessizce Ayşe’nin odasına süzüldü. Ayşe 14 yaşında bir kadın olarak uyandı sabah. Evdekilerin olanları öğrenmesi çok sürmedi. Sabah, Ayşe'nin babası Rüştü Zengin'i arayıp anlattılar her şeyi. Rüştü Bey, Tuncay'ın ailesini evine çağırdı. Biraz altın ve para karşılığında şikâyetçi olmayacaktı. Ayşe, artık Tuncay'ın kadınıydı. Önce Tuncay'ın ailesiyle birlikte kaldılar. Ayşe hamile kalınca, annesi yanına aldı. Tuncay da içgüveysi. Gündüzleri televizyon seyrediyor, akşam kahveye çıkıyordu. Sonunda yapacağını yaptı. Bıçak zoruyla birini gaspetti. Rüştü Zengin, damadını evden kovdu.

Cezaevinde evlendiler

Ayşe'nin çocuğuna Mehmetcan ismi verildi. Tam bu sırada gasp suçundan yakalanan Tuncay, Paşakapısı Cezaevi'ne kondu. Rüştü Zengin, damadı hakkında kızını kaçırdığı için dava açtı. Tuncay, mahkemede evlen-meyi kabul etti. Oğlu Mehmetcan'la cezaevine gelen Ayşe, iki avukatın şahitliği ile evlendi. Evlenmek, asker kaçağı Tuncay'ı kurtarmadı. Tahliye olunca, Isparta Askeri Cezaevi'ne konuldu. Ayşe bir düğün salonunda sekreter olarak çalışmaya başladı. Bu arada salonun sahibin oğlu ve yeğenleri ile arkadaş oldu. Gençler, onu eroine alıştırdı.

Beşinci kattan attılar

Bir gece, arkadaşlarının daveti üzerine evlerine gitti. Tanımadığı kişiler vardı. Uyuşturucu aldıktan sonra herkes bir odaya çekildi. Sabah, Ahmet Acar parasının çalındığını iddia etti. Şüpheler Aziz Korkmaz'ın üzerinde toplandı. Ahmet ile arkadaş-ları Aziz'i fena dövdüler. Öleceğini anlayınca 5'inci kattan attılar. Sonra hastaneye götürüp, inşaattan düştüğünü söylediler. Polis kısa sürede olayı aydınlattı. Ayşe düğün salonundan ayrıldı. Parası yoktu. Eroin alamıyordu. Gülşah Başlar ile bir arkadaşının aracılığıyla tanıştı.

Erkeklere pazarlandı

Oğlunu terk ederek Gülşah'ın evine yerleşti. Gülşah, Ayşe'ye eroin veriyor ve onu erkeklerle para karşılığı yatmaya zorluyordu. Birkaçıyla birlikte oldu. Fırsatını bulunca kaçtı. Ama eroinle polise yakalandı. Bayrampaşa Özel Tip Cezaevi'ne gönderilen Ayşe'ye kadın mahkûmlar sahip çıktı. 9 ay yattığı cezaevinde, uyuşturucudan kurtuldu. Cezaevin-den çıkınca ağabeyi Hurşit Zengin yüzünden belaya bulaştı. Hurşit'in karısı Arzuhan evi terk etmişti. Ağabeyi yardım isteyince yanlarına Tekin Dilmeç ve arkadaşı Serdar Yılmaz'ı da alıp Arzuhan'ın annesinin evine gittiler. Kapıyı çaldıklarında, Arzuhan'ın kardeşi Barbaros Bayrak tepki gösterdi. Bıçakla, onları kova-ladı. Tekin de, ruhsatsız tabancasıyla Barbaros'u ağır yaraladı. Barbaros hastaneye kaldırıldı. Diğerleri polise teslim oldu. Tekin, 13 yıl 4 ay hapse mahkûm oldu. Diğerleri beraat etti. Ayşe, son olarak kocası Tuncay Kurt'tan boşanmak için Pendik 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne müra-caat etti. Mahkeme halen sürüyor.

Beni baba korkusu yaktı

Ayşe Kurt, başına gelenlerden öncelikle ailesini sorumlu tutuyor. Babasının sert tavrından korktuğu için, 14 yaşında eve gitmekten çekinince hayatının karardığını söyleyen Ayşe, bakın kötü kaderini kelimelere nasıl döküyor: ‘‘Babam belki de ev geçindirme telaşı ile bize böyle davranmış olabilir. Belki de kocamın ve benim topluma faydalı insanlar olmasını istediği için bizi çalışmaya zorladı.’’

Fahişe olacaktım

‘‘Tuncay, sorumluluk sahibi bir insan olsa ben bu hallere düşmezdim. Eroini 15 yaşında iken tanıdım. 16 yaşında cezaevine düştüm. Neredeyse fahişe oluyor-dum. Eroin yüzünden bir iki kişi ile yattım. Gülşah beni satmaya çalışıyordu. Ben direniyordum. Cezaevinde çok şey öğrendim. Siyasi görüşlü mahkûmlardan kendimi geliştirecek kitapları alarak okudum.’’

Şansım gülmedi

‘‘Dışarı çıktığımda iki arkadaşımla görüşüyor-dum. Tuncay, benim evimde bu kızlara tecavüz etti. Birisiyle ilişkisini sürdürdü. Ayrı yaşamaya başladım. Tekin'i tanıdım, şans yine bana gülmedi. Hayatta en çok üzüldüğüm olaylardan birisi Tekin'in benim yüzümden mahkûm olması. Her şeye rağmen hayat devam ediyor. Şu anda iki şeyle mücadele ediyorum. Birisi yeniden uyuşturucuya bulaşma-mak, diğeri de fuhuş bata-ğına düşmemek. Hayatım, evden kaçmayı düşünen genç kızlara ders olsun.’’