Güncelleme Tarihi:
MÜSLÜMANLAR ALMANYA’YA AİTTİR |
Almanya Protestan Kiliseleri Başkanı Nikolaus Schneider DPA haber ajansına verdiği röportajda, “İslam Almanya'ya ait midir?” şeklindeki bir soruya karşılık, “İnançlarını buraya getiren ve burada yaşayan Müslümanlar Almanya’ya aittir. Bu nedenle İslam da Almanya’ya aittir. Ancak İslamiyet bugüne kadar çok kısıtlı ölçüde kültürel toplumsal bir güç geliştirebilmiştir. Yüksek okullarımızda henüz yeni bir İslami akademik teoloji geliştirilmeye başlanmıştır. Yani, aydınlanma sürecini yaşamış, Yunan felsefesinden, Roma hukukundan ve Hristiyan inancından etkilenmiş bir dünyada sesini duyurabilmesi ve tartışmaya müdahil olması daha biraz zaman alacak, ancak bu da gerçekleşecektir” şeklinde yanıt verdi. Kuzey Ren Vestfalya eyaletindeki bazı okullarda İslam din dersi verilmesini nasıl bulduğunun sorulması üzerine de Schneider, bunu olumlu bulduğunu ifade ederek, “Din dersi, dini cemaatlerin varacağı uzlaşma doğrultusunda verilmeli. Bu konuda Müslüman derneklerin bir görüşme muhatabı olarak görülmeleri konusunda anlaşmasını ümit ediyorum. Bunun ne kadar zor olduğunu biliyorum, ancak bu konuda anayasamızın normlarına göre hareket edilmesi gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu. |
Fotoğrafın altındaki yazıda, “Bu bizim oğlumuz Ahmed. Onu çok özlüyoruz çünkü artık kendisini tanıyamıyoruz. Günden güne bizden uzaklaşıyor ve radikalleşiyor. Onu fanatik dindarlara ve terörist gruplara kaptırıp tamamen kaybetmekten korkuyoruz” deniyor.
Almanca, Türkçe ve Arapça yazılı posterlerin Almanya’nın büyük şehirlerinde göçmenlerin çoğunlukta olduğu mahallelere asılması planlanıyor.
İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada posterlerin üzerinde çocuklarının geleceğinden endişe eden ailelerin arayabileceği bir telefon numarası da yer alacağı belirtildi.
Ancak afişler destekten çok öfkeyle karşılandı. Berlin Türk Cemaati Başkanı Bekir Yılmaz, Deutsche Welle’ye yaptığı açıklamada, “Bence bu Berlin’de ve Almanya’da yaşayan Müslümanlar için bir aşağılamadır. Bütün Müslümanların radikalleşebileceği varsayımıyla hareket edilmektedir” dedi.
MiGAZIN dergisinin editörü Birol Kocaman da, “Poster kampanyasıyla ilgili asıl tehlikeli olan resimlerdeki kişiler iş arkadaşlarımız, spor salonundan arkadaşlarımız ya da komşularımız olabilir. Müslüman gibi görünen herhangi bir kişi olabilir. Tehlikeli olabilecek genel bir şüphe yaratılıyor” diye konuştu.
MiGAZIN dergisinde ayrıca posterin Friedrich’in resmiyle yapılmış bir versiyonu da yayımlandı. Alttaki metinde de “Bu İçişleri Bakanımız Hans-Peter Friedrich. Onu özlemiyoruz çünkü artık kendisini tanıyamıyoruz. Günden güne bizden uzaklaşıyor ve radikalleşiyor. Onu fanatik sağcılara ve terörist gruplara kaptırıp tamamen kaybetmekten korkuyoruz” yazıldı.
Hem Yılmaz hem de Kocaman, bu tür kampanyaların sadece Müslümanlara karşı bir önyargı yaratmakla kalmayacağını aynı zamanda Müslüman göçmenler üzerinde de “sadakatlerini” ispatlama baskısı yaratacağını söyledi.