Güncelleme Tarihi:
Varlığı tarih kaynaklarında anlatılmasına rağmen yüzyıllardır yeri bilinmeyen, jeoarkeologların çalışması sırasında Dikili'nin Bademli Mahallesi yakınında bulunan üçüncü Arginus adasının, alüvyonların birikmesi sonucu zamanla karayla birleştiği, bu nedenle bugün bir yarımada halinde olduğu tespit edildi. Yeri bulunan adada tarihe geçmiş önemli olayların yaşandığı öğrenildi.
Adanın yerini belirleyen kazı heyetinin başkan yardımcısı ve Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Dr. Güler Ateş, yaptığı açıklamada, Bergama'daki Pergamon antik kentinde Alman Arkeoloji Enstitüsü ile iş birliği içinde yıllardır kazı çalışmaları yürüttüklerini söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanlığının onayıyla Bergama çevresinde de yüzey araştırmaları yürüttüklerini anlatan Ateş, Dikili'nin Karadağ yarımadasındaki Bademli Mahallesi civarında karot sondaj yöntemi kullanarak araştırmalar sürdürdüklerini kaydetti.
Yrd. Doç. Dr. Ateş, "Bademli önemli merkezlerden biri. Çünkü Kane antik kenti bu bölgede. Bu antik kentin bulunduğu yarımadanın antik dönemde ada olduğunu anladık. Jeoarkeologlar küçük sondajlarla yeraltı katmanlardan örnekler alıp, tarihlediler. Sonucunda yarımada ile kara arasındaki bataklık alanın eskiden boğaz olduğunu anladık. Bunun üzerine 'hah tamam, üçüncü Arginus adası buradaymış' dedik" ifadelerini kullandı.
Arginus adalarından diğer ikisinin bu yarımadanın hemen önüne olduğunu ifade eden Ateş, tarih kaynaklarında üç Arginus adasından bahsedilmesine rağmen üçüncü adanın yerinin uzun yıllardır bilinmediğine dikkati çekti. Ateş, "Milattan Önce 406 yılında burada Atinalılar ile Spartalılar arasında deniz savaşları yapılıyor. Bu savaşlar anlatılırken üç Arginus adasından bahsediliyor. Milattan Önce 63 ile Milattan Sonra 23 yıllarında yaşamış coğrafyacı Strabon da üç tane adanın varlığından söz ediyor ama Osmanlı döneminde Piri Reis'in haritalarında iki ada var. Bu, bizim kafamızı kurcalayan bir şeydi" diye konuştu.
Ateş, Milattan Önce 406 yılında Arginus deniz savaşlarının bu bölgede gerçekleştiğini belirterek, Atinalılar ile Spartalılar arasındaki savaşın bir çarpışmasının üç ada önünde yapıldığını aktardı. Ateş, bu savaşın tarihte önemli bir yere sahip olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
"Burada Atinalılar kazanıyor ama yine de döndüklerinde komutanları idam ediliyor çünkü komutanlar zafer kazanıyor ama ölülerini gömmeden ya da orada bırakarak memleketlerine döndükleri için yargılanıp idam ediliyorlar. Bundan dolayı o savaş tarihte özel bir yere sahip. Milattan Önce 190-191 yılında da Romalılar, Doğu Akdeniz'deki bir krallığa karşı savaşırken donanmalarını burada konumlandırıyor ve bir kışını Kane antik kentin limanında geçiriyor. Demek ki önemli büyük bir limandı."
'Aradığımız ada burnumuzun dibindeymiş'
Bölgede iki yıldır çalışma yürüttüklerini aktaran Ateş, elde edilen verilerin yayın haline dönüştürülerek nesillere aktarılacağını anlattı. Ateş, üçüncü Arginus adasında kendi ekiplerinin kazı yapmayacağını, Kültür ve Turizm Bakanlığın planlaması doğrultusunda başka bir ekibin çalışabileceğini söyledi.
Ateş, adanın yeri tespit edildiğinde neler hissettiklerine ilişkin de "Yazılı kaynaklar tekrar tarandı. Bizim kaynaklardan bildiğimiz ve kafamızda soru işaret olan bir şeydi bu. Sonradan 'ah ah üzerinde yürüyormuşuz, burnumuzun dibinde, buradaymış' dedik" ifadesini kullandı.
Adanın yerini tespit edilmesinin tarihte ismi geçen bir yerin lokalizasyonu açısında kıymet taşıdığını, ayrıca herhangi bir kazı yapmadan, fen bilimleri yöntemiyle önemli sonuçlara ulaşmış olmalarının da değer taşıdığını belirten Ateş, toprak altında ya da üzerinde hiçbir kalıntıya zarar vermeden çalışıldığını kaydetti.