Ardıç AYTALAR / İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Nisan 12, 2008 08:00
Başbakan Tayyip Erdoğan, AB’den yapılan tüm motivasyon kırıcı söylemlere rağmen Türkiye’nin yoluna kararlılıkla devam ettiğini belirtti, "Türkiye’de AB’ye olan desteğinin düşmesinin en önemli sebebi AB’li dostlarımızın açıklamalarıdır" dedi. Erdoğan, 2013 yılına kadar müktesebata uyum programlarında yer alan tüm yasal düzenlemeleri tamamlamayı hedeflediklerini söyledi.
Türkiye AB Karma İstişare Komitesi’nce Radisson Sas Airport Otel’de düzenlenen toplantıya katılan Erdoğan, bazı AB üyesi ülkelerin Türkiye’nin üyeliğine ilişkin söylemlerini eleştirdi. Türkiye’yi ziyaret eden AB Konseyi Başkanı Jose Manuel Barroso ile yaptığı görüşmede kendisine katılım sürecinde Türkiye’nin önüne çıkarılan engelleri etraflıca anlatma fırsatı bulduğunu belirten Erdoğan, şunları söyledi:
HEYECANLA YOLA DEVAM
"Türkiye’nin AB’ye katılım konusunda en ufak bir tereddüdü yok. Türkiye motivasyon kırıcı tüm gelişmelere rağmen aynı heyecanla yoluna devam ediyor. İmtiyazlı ortaklık gibi öneriler, oyun içerisinde kural değiştirmektir. Bunun başını iki ülke çekti. Bu Türk halkının AB kanaatlerini olumsuz etkiledi. 2004’de yüzde 75 olan AB desteği bugün yüzde 59’a düştü. Güven kaybının nedeni AB’li dostlarımızın açıklamalarıdır. Biz AB’ye yük olmaya değil yük almaya gidiyoruz. Oturup konuştuğumuz AB’li dostlarımız bu konuda bizimle hem fikirler. Ama adım atma noktasına gelince çıkartılan bazı pürüzler bizi rahatsız etmektedir. Türkiye AB konusundaki ev ödevini fazlasıyla yaptı. 2013 yılına kadar müktesebata uyum programlarında yer alan tüm yasal düzenlemeleri tamamlamayı hedefliyoruz."
AB yolunda muhalefetin engellemelerine rağmen birçok değişiklik yaptıklarını anlatan Erdoğan, önemli bir gelişme olmadığı takdirde Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı’ndan sonra 301’i Meclis’e götüreceklerini söyledi. İsim vermeden 301’e ilişkin önergeyi komisyona havale etmeyen Meclis Başkan Vekili Güldal Mumcu’yu eleştiren Erdoğan, şarta bağlı bir 301 getirdiklerini belirtti, "Yani Cumhurbaşkanı’nın iznine bağlı olacak. Cumhurbaşkanı müsaade ederse dava açılacak. Ayrıca ’Türklük’ ifadesi yerine ’Türk Milleti’ ifadesini getirdik" dedi.