Güncelleme Tarihi:
Oslo ve Utoya adasındaki katliamlarda ölenlerin yakınları kaybetti. Kazananlar ise iktidardaki Sosyal Demokrat Parti ile Oslo katedrali önündeki Türk çiçekçi Sezer Kayri oldu. Tabi bir de bizlere büyük yardımları dokunan Ahmet Kara. Onu yazımın sonunda anlatacağım.
Kamu oyu araştırmaları, olaylar nedeniyle Norveç İşçi Partisi’nin oylarında yüzde 11 artış olduğunu gösterdi. Başbakan Jens Stoltenberg hiç bu kadar popüler olmamıştı. Olayların ardından parti 1000’in üzerinde yeni üye kazandı. Çiçekçi Sezer Kayri ise, Katedral önüne çiçek koymak isteyen Norveçlilere tanesi normalde 12-15 kron (1-1,5 Euro) civarında olan gülleri 75 krona (10 Euro) satarak büyük para kazandı. Kendi deyimi ile çiçek satışları 100 katı arttı.
Kaybedenler ise Utoya katliamında çocuklarını ve yakınlarını yitiren aileler ve sağ partiler oldu. Aşırı sağ FRP partisinin oyları yüzde 19.5’dan yüzde 16’ya düştü. Sağ partinin oyları da yüzde 28.5’ten yüzde 23.7’ye düştü. Kaybedenlerden biri de Doğan ailesiydi. Anne Güldener ve Baba Abdulkadir Doğan, büyük hayallerle geldikleri Norveç’in Trondheim şehrinde mutlu bir şekilde yaşarken, kızlarını Utoya canisi Breivik’e kurban verdiler. Doğan ailesi şimdi Gizemsiz, 5 yaşındaki ikiz oğulları Kaan ve Berkle yalnız kaldılar. Anne Gülderen güzel kızı, can yoldaşı kızından yoksun hayatını sürdürmeye çalışacak. Kolay değil. Nereden mi biliyorum çünkü ben de birkaç ay önce biricik kızımı kaybettim ve evlat acısının ne olduğunu çok iyi biliyorum.
Gizemin Cenaze törenine, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Norveç Sanayi Bakanı Giske gibi üst düzey yetkililer katıldı. Davutoğlu Gizem için “Masum şehidimiz. Bütün insanlığın vicdanının sembolü”dedi.
Bekir Bozdağ, ideolojik körlüğün insanı nasıl canavarlaştırdığını gördük”dedi.
Gizemin kuzeni İlknur Timuçin ise Gizemi “bin sevgi kelebeği bir barış elçisiydi” söyleriyle tarif etti.
Türk hükümetinin duyarlılık gösterip Trondheim’de Gizemin cenazesine katılması tabi ki takdire şayan bir davranıştı. Ancak bir uçak dolusu insan yerine, iki bakan ve birkaç koruma yeterliydi.
Davutoğlu ve Bozdağ’ın cenazeye katılması tam bir showa dönüştü. İnsanlar cenazeyi unutup, bakanlarla resim çekilme konuşma yarışına girdiler. Oysa Norveç Sanayi Bakanı Giske de oradaydı ve bizimkilerin davranışını Norveçlilerde görmedim.
Oslo’daki olayların hem kazanan, hem de kaybeden tarafları olduğunu söyledim. Şimdi de yürekli, hassas, onurlu, yardımsever Ahmet Kara’dan bahsetmek istiyorum.
Trondheim’de “Napoli” adlı bir restoranı var. Gizemin Cenazesi için Trondheim’e gelen başta ben olmak üzere, Dışişleri heyeti olmak üzere herkese yardımcı olabilmek için işini gücünü bıraktı, koştu, koşuşturdu. Eşi, kızı ve damadı ile çalıştırdığı restoranında kapanış saatini unutup gece geç saatlere kadar heyet üyelerini ağırladı.
Bizimle telaşlandı, bizimle yoruldu, bizimle üzülüp gözyaşı döktü. Bizleri yedirdi, içirdi para almamak için her türlü yolu denedi. Heyeti arabasıyla taşıdı. Bir otele, bir havaalanına.
Ben bir çok ülkede çalıştım, bir çok Türk tanıdım ama onun gibisini görmedim tanımadım. Ahmet Kara, bana bir kez daha kötülerin yanında iyilerin de var olduğunu gösterdi.
Olayın ilk günü restoranına gelip “bombalı saldırıyı siz Müslümanlar yaptınız. Sizi ülkemizde istemiyoruz Pis Müslümanlar ülkemizi terk edin” diyen Norveçlilere hiç kızmadı. Sanki bir şey duymamış gibi sabırla, güler yüzle, servis yapıp olaylardan duyduğu üzüntüyü anlatmaya çalıştı.
Ona hakaret eden Norveçliler, caninin kendilerinden biri olduğunu öğrenince, Ahmet Kara’nın restoranına gelip özür dilediler.
Ahmet ve ailesinden ayrılmak doğrusu zor oldu. Ama şimdi biliyorum ki Trodheim’de, sözüne, samimiyetine güvenebileceğim, bir dostum, kardeşim var. Ahmet Kara, milliyeti, dili, düşüncesi ne olursa olsun insanlara yardım etmeye devam et. Kazanan sen olursun. Tıpkı bize kazandığın gibi. Ahmet Kara, eşi Gülizar, kızı Gülbin ve damadı Hakan Arıkan'a teşekkür ediyorum.Umarım tüm insanlar Ahmet Kara ve ailesi gibi olurlar.
Çünkü inancımız, politik görüşümüz ne olursa olsun birbirimize, dayanışmaya, birlik ve beraberliğe şimdi her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.