Kaybeden Türk milleti olacak
Güncelleme Tarihi:
Serpil KIRKESER / DHA
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 16, 2011 00:00
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı yürütülen bu çirkin iftira kampanyası sonucu gerçekleştirilen tasfiye operasyonu, maalesef başarıya ulaşmış gibi gözükmektedir.
Gerçekte başarılması halinde ise kaybeden Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti olacaktır. Komplonun amacı çirkin iftira kampanyası operasyonuyla, 100’üncü kuruluş yıldönümünü kutlayan Kartal’ın başının koparılmasıdır.
2’NCİ Balyoz Planı davası kapsamında, YAŞ üyeliğine atanan, eski Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı’nın da aralarında bulunduğu 21’i tutuklu 28 sanığın yargılanmasına dün İstanbul 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. 21’i tutuklu 28 sanığın “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya eksik teşebbüs” suçundan 20’şer yıla kadar hapis cezası isteniyor. Mahkeme Başkanı’ndan söz alan Orgeneral Bilgin Balanlı, okuduğu 4 sayfalık dilekçede şunları dile getirdi:
Amaç, ‘Kartal’ın başı
“Bu soruşturma ve dava, planlı bir komplodur. Bu komployu yapanları, şerefli TSK personeline iftira atanları ortaya çıkarmak, Türkiye Cumhuriyeti devletinin Cumhuriyet Savcıları’nın görevidir. 44 yıllık görev sürem içinde pilot olan 80 devre arkadaşımdan 23’ünün şahadetine tanık oldum. Şehit olan birçok arkadaşımın parçalarını araziden topladım. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı yürütülen bu çirkin iftira kampanyası sonucu gerçekleştirilen tasfiye operasyonu maalesef başarıya ulaşmış gibi gözükmektedir. Gerçekte başarılması halinde ise kaybeden Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti olacaktır. Bu komplonun amacı çirkin iftira kampanyası operasyonuyla, 100’üncü kuruluş yıldönümünü kutlayan Kartal’ın başının koparılmasıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin birer mensubu olan bizler ’Darbeye teşebbüs etmek’ ile suçlanıyoruz. Bu suçlamayı asla kabul etmiyorum. Uğruna ölmeye yemin ettiğimiz Yüce Türk ulusu adına karar verenlerin, bizi haksız ve hukuka aykırı olarak Hasdal’da esir eden zihniyetini görmek, beni ve arkadaşlarımı, düşmana esir düşmekten daha fazla üzmüştür. İnsan savaşta bile düşmanına saygı duyar. Belki de bizim bilmediğimiz şey Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı kirli ve alçak bir savaşın sürdürüldüğüdür. 14 yaşında beni bu üniformayı giyen şerefli bir askerim. Hiç ilgim olmamasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti’nin kendi topraklarını bombalatma hazırlığı yaptırdığım bile utanmadan ileri sürülebildi. Bu mahkemelerde yargılanan yalnızca iddia edilen darbeye teşebbüs hareketi ise bu konuda yazılı veya yazılı olarak hiçbir direktif almadığımı ve direktif vermediğimi tekrar ifade ediyorum. Bu iddiaya dayanak olarak gösterilen hususların sahteliği konusunda bizim hiçbir şüphemiz yoktur. Şayet bu mahkemelerdeki yargılama adil bir hale bürünürse, bu gerçeğin kabul edilmesiyle birlikte ben ve silah arkadaşlarım alınlarımız tertemiz, başlarımız herzamanki gibi dik bu salonlardan çıkar gideriz. Aksi olur ise tarih, sorumluları elbetteki yazacak ve Türk milleti, ordusuna yapılan bu haksızlığı asla affetmeyecektir. Duruşmaların aralıksız sürdürülmesi için gerekli tedbirlerin alınarak, davanın süratle sonuçlandırılmasını talep ediyorum.”
3 Ekim’e ertelendi
Balanlı’nın sözleri izleyicilerce sık sık alkışlandı. Bir kişi ıslık çalınca sinirlenen Mahkeme Başkanı Ömer Diken, dışarı çıkarılmasını istedi. Balanlı, Diken’e “Neden sözümü kesiyorsunuz?” dedi. Diken de “Duruşmayı yöneten benim, keserim” karşılığını verdi. Islığı çalan izleyici, “Ben çaldım Hakim Bey” diyerek dışarı çıktı. Diken, “Bundan sonra alkışlayan dışarı çıkarılacaktır” dedi ve Balanlı’dan sesini yükseltmeden konuşmasını istedi. Balanlı da herkesin duyması için yüksek sesle konuştuğunu söyledi. Duruşmada, Tümgeneral İsmail Taş’ın avukatı Ali Fahir Kayacan, reddi hâkim talebinde bulundu. Mahkeme, reddi hâkim talebinin 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi. Orgeneral Bilgin Balanlı’nın da aralarında bulunduğu 21 tutuklu sanığın tahliye talebini reddeden mahkeme heyeti duruşmayı 3 Ekim’e erteledi.
Koşaner’in mektubunu okudu
ORGENERAL Balanlı, emekliliğini isteyen eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner’in veda mektubunu duruşmada okuduktan sonra, “Bu bir feryattır. Haksızlığa, hukuksuzluğa, insani ve vicdani değerleri hiçe sayan planlı bir komploya ve tertibe karşı TSK’nın isyanıdır” dedi.
YAŞ üyesiyim, sabıkam yok
DURUŞMADA, izleyiciler Silivri’deki mahkeme salonuna giren sanıkları, alkışlarla karşıladı. Kimlik tespiti sırasında Balanlı, aylık gelirinin 7 bin lira olduğunu belirterek, “Yüksek Askeri Şûra üyesiyim. Hava Harp Okulu mezunuyum. Evliyim. 2 çocuğum var. Sabıkam yok” dedi. Tümgeneral İsmail Taş da aylık gelirinin 5 bin 500 olduğunu söyleyerek, “Hava generaliyim. Hava Eğitim Komutan yardımcısıyım. Sabıkam yok” diye konuştu. Sanıklardan Binbaşı Refik Levent Tezcan aylık gelirinin 2 bin 600 lira olduğunu evli ve 1 çocuğu olduğunu belirtti.
2’NCİ Balyoz Planı davası kapsamında, YAŞ üyeliğine atanan, eski Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı’nın da aralarında bulunduğu 21’i tutuklu 28 sanığın yargılanmasına dün İstanbul 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. 21’i tutuklu 28 sanığın “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya eksik teşebbüs” suçundan 20’şer yıla kadar hapis cezası isteniyor. Mahkeme Başkanı’ndan söz alan Orgeneral Bilgin Balanlı, okuduğu 4 sayfalık dilekçede şunları dile getirdi:
Amaç, ‘Kartal’ın başı
“Bu soruşturma ve dava, planlı bir komplodur. Bu komployu yapanları, şerefli TSK personeline iftira atanları ortaya çıkarmak, Türkiye Cumhuriyeti devletinin Cumhuriyet Savcıları’nın görevidir. 44 yıllık görev sürem içinde pilot olan 80 devre arkadaşımdan 23’ünün şahadetine tanık oldum. Şehit olan birçok arkadaşımın parçalarını araziden topladım. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı yürütülen bu çirkin iftira kampanyası sonucu gerçekleştirilen tasfiye operasyonu maalesef başarıya ulaşmış gibi gözükmektedir. Gerçekte başarılması halinde ise kaybeden Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti olacaktır. Bu komplonun amacı çirkin iftira kampanyası operasyonuyla, 100’üncü kuruluş yıldönümünü kutlayan Kartal’ın başının koparılmasıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin birer mensubu olan bizler ’Darbeye teşebbüs etmek’ ile suçlanıyoruz. Bu suçlamayı asla kabul etmiyorum. Uğruna ölmeye yemin ettiğimiz Yüce Türk ulusu adına karar verenlerin, bizi haksız ve hukuka aykırı olarak Hasdal’da esir eden zihniyetini görmek, beni ve arkadaşlarımı, düşmana esir düşmekten daha fazla üzmüştür. İnsan savaşta bile düşmanına saygı duyar. Belki de bizim bilmediğimiz şey Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı kirli ve alçak bir savaşın sürdürüldüğüdür. 14 yaşında beni bu üniformayı giyen şerefli bir askerim. Hiç ilgim olmamasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti’nin kendi topraklarını bombalatma hazırlığı yaptırdığım bile utanmadan ileri sürülebildi. Bu mahkemelerde yargılanan yalnızca iddia edilen darbeye teşebbüs hareketi ise bu konuda yazılı veya yazılı olarak hiçbir direktif almadığımı ve direktif vermediğimi tekrar ifade ediyorum. Bu iddiaya dayanak olarak gösterilen hususların sahteliği konusunda bizim hiçbir şüphemiz yoktur. Şayet bu mahkemelerdeki yargılama adil bir hale bürünürse, bu gerçeğin kabul edilmesiyle birlikte ben ve silah arkadaşlarım alınlarımız tertemiz, başlarımız herzamanki gibi dik bu salonlardan çıkar gideriz. Aksi olur ise tarih, sorumluları elbetteki yazacak ve Türk milleti, ordusuna yapılan bu haksızlığı asla affetmeyecektir. Duruşmaların aralıksız sürdürülmesi için gerekli tedbirlerin alınarak, davanın süratle sonuçlandırılmasını talep ediyorum.”
3 Ekim’e ertelendi
Balanlı’nın sözleri izleyicilerce sık sık alkışlandı. Bir kişi ıslık çalınca sinirlenen Mahkeme Başkanı Ömer Diken, dışarı çıkarılmasını istedi. Balanlı, Diken’e “Neden sözümü kesiyorsunuz?” dedi. Diken de “Duruşmayı yöneten benim, keserim” karşılığını verdi. Islığı çalan izleyici, “Ben çaldım Hakim Bey” diyerek dışarı çıktı. Diken, “Bundan sonra alkışlayan dışarı çıkarılacaktır” dedi ve Balanlı’dan sesini yükseltmeden konuşmasını istedi. Balanlı da herkesin duyması için yüksek sesle konuştuğunu söyledi. Duruşmada, Tümgeneral İsmail Taş’ın avukatı Ali Fahir Kayacan, reddi hâkim talebinde bulundu. Mahkeme, reddi hâkim talebinin 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi. Orgeneral Bilgin Balanlı’nın da aralarında bulunduğu 21 tutuklu sanığın tahliye talebini reddeden mahkeme heyeti duruşmayı 3 Ekim’e erteledi.
Koşaner’in mektubunu okudu
ORGENERAL Balanlı, emekliliğini isteyen eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner’in veda mektubunu duruşmada okuduktan sonra, “Bu bir feryattır. Haksızlığa, hukuksuzluğa, insani ve vicdani değerleri hiçe sayan planlı bir komploya ve tertibe karşı TSK’nın isyanıdır” dedi.
YAŞ üyesiyim, sabıkam yok
DURUŞMADA, izleyiciler Silivri’deki mahkeme salonuna giren sanıkları, alkışlarla karşıladı. Kimlik tespiti sırasında Balanlı, aylık gelirinin 7 bin lira olduğunu belirterek, “Yüksek Askeri Şûra üyesiyim. Hava Harp Okulu mezunuyum. Evliyim. 2 çocuğum var. Sabıkam yok” dedi. Tümgeneral İsmail Taş da aylık gelirinin 5 bin 500 olduğunu söyleyerek, “Hava generaliyim. Hava Eğitim Komutan yardımcısıyım. Sabıkam yok” diye konuştu. Sanıklardan Binbaşı Refik Levent Tezcan aylık gelirinin 2 bin 600 lira olduğunu evli ve 1 çocuğu olduğunu belirtti.