Kayba 3 neden

TÜRKİYE'DEN SEÇİM MANZARALARI

YEREL seçimde partisinin aldığı oy oranını tatmin edici bulmayan Başbakan Tayyip Erdoğan, oy kaybının nedenlerini, "Medyaya karşı da mücadele ettik. Finansal kriz yaşıyoruz. Demek ki hizmet karşılık bulmuyor" diye sıraladı. 22 Temmuz seçiminde AKP Genel Merkezi’nin balkonundan coşkulu bir topluluğa seslenen Erdoğan, bu kez binanın dışında ses sistemi kurulmasına rağmen salonda basın toplantısı düzenledi. Erdoğan şunları söyledi:

Bundan sonra dersimizi farklı şekilde çalışacağız

Bu akşam sayımlar bittikten sonra tabii ki bizler mesajımızı alacak, ona göre bundan sonra bundan sonraki süreçte dersimizi farklı şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Başarıdan da başarısızlıktan da ders çıkarmayı siyasetin kalite kazanması için önemli görüyorum.

Hizip, kavim siyasetini ittik belki de bedeli bu oldu

Hiçbir zaman ayrıştırıcı siyasetin tuzağına düşmedik. Hizip siyasetini, zümre siyasetini, kavim siyasetini, bölge siyasetini elimizin tersiyle ittik. Belki bunun bedeli de oldu. Ama biz bu bedeli göze alarak adımlarımızı attık.

Sonuç AKP’nin güvenoyu aldığının göstergesi olabilir

Ortaya çıkan önemli bir sonuç, ikinci ve üçüncü sıradaki muhalefet partilerinin oylarının AKP’nin gerisinde kaldığıdır. Tabii burası anlamlıdır. AKP, tabiri caizse kendi kendisiyle yarışmıştır. Biz muhalefetle yarışmadık. Alınan sonuç AKP’nin güvenoyu aldığının göstergesi olarak yorumlanabilir. Bu seçimin birinci partisi kim oldu, önemli olan budur? Yani kimse millete haksızlık yapmasın. Sandıktan çıkan iradeyi küçümseme hakkını kimse kendinde görmesin.

Maksadı aşan beyanlar ve talihsizlikler geride kaldı

Bugün yeni bir gündür, yeni bir süreç başlıyor. Seçim sürecinde maksadı aşan beyanlar, ifadeler, talihsizlikler geride kaldı. Umarım siyasi rekabet içinde olduğumuz partiler için de yeni dönem yeni bir başlangıç olur. Bize göre demokratik rekabet çoğulcu demokrasinin gereğidir, olmazsa olmaz şartıdır.

Oranlar şu andaki görüntüde bizi tatmin etmiş değil

Değerlendirmemizi enine boyuna yapacağız, nerede eksiğimiz, nerede yanlışımız var, niçin bu noktaya düştük, daha fazla olmadı, bunun değerlendirmesini yapacağız. ’Ha bu oranlar sizi tatmin etti mi’ derseniz, şu andaki görüntüye bakarsanız, tatmin etmiş değil.

Krize ve medyaya rağmen eksiğimizi görme gayretindeyiz

Dikkat edilirse tüm siyasi partilerin hedefi tek partidir, o da AKP’dir. Birçok medya gruplarına karşı da bu mücadeleyi verdik. Bu mücadelenin neticesinde, üstelik de küresel finans krizinin olduğu dönemde bu seçimi yaşadık. Bu finans krizine rağmen böyle bir netice çıkmıştır. Eksiğimizi görmenin gayreti içinde olacağız.

Kimlik siyaseti ağır bastı ve sonucunda tablo bu oldu

İsterseniz işin başlığını şöyle atalım. Gördük ki herhalde hizmet siyaseti, eser siyaseti pek tutarlı olmuyor. Burada kimlik siyaseti biraz daha ağır bastı ve bunun neticesinde böyle bir tablo ortaya çıktı. Bütün bunlara rağmen biz oturacağız bunu masaya yatıracağız. Ne kadar kimlik siyaseti müyesser oldu veya olmadı? Buna göre de adımlarımızı atacağız.

Tahrik yarışı var, ışıklar sönmüş, e sönebilir

İstanbul ve Ankara’yla ilgili maalesef adeta bir tahrik yarışı var, bir gölge düşürme gayreti var. Kurumların yanına belediye otobüsleri gelmiş. E davet edilmiştir, gelmiştir. Bunlarda bir şey aramanın anlamı yok. Işıklar sönmüş, e söner. Bunlardan dolayı gölge düşürme gayreti içerisine girmek çok çok yanlıştır.

Seçimle bağlantılı kabinede değişiklik yapılabilir

Kabinede değişiklik seçimle bağlantılı olarak da yapılabilir, ama bağlantısı olmadan da yapılabilir. Seçim sonrasında bu adımı atarak yola devam etmek grubumuz içerisinde anormal bir şey olmayacağı gibi, kabine içindeki arkadaşlarım tarafından da anormal karşılanmayacaktır, karşılanmamalıdır. Kimse illa nihai orada oturacak değil. Bunlar değişebilir, değişmelidir.

Doğrusu seçim sonucuna üzüldüğüm iller de oldu

ANTALYA’YA Doğrusu üzüldüğüm iller oldu. Mesela Manisa’da, Balıkesir’de verilen hizmetler anlatılır gibi değil. Antalya’yla ilgili sonucu çok ama çok anormal buldum. Neticeye saygımız var, o ayrı mesele. Demek ki hizmet karşılık bulmuyor, bunu gördüm. Bundan dolayı üzüntülüyüm onu söyleyeyim.

FAKIBABA’YA Şanlıurfa’da o arkadaşı aday yapmadıysak takım oyununa uyabilecek bir insan olmadığı için yapmadık. Aynı şeyi Adana için de yaptık. Belediyecilik olsun, particilik olsun kollektif bir oyundur. O takım oyunu içinde yer alamayan insanların bu yola devam etmesi mümkün değildir.