Güncelleme Tarihi:
SUUDİ Arabistan’ın, İstanbul Başkonsolosluğu’na 2 Ekim’de girdikten sonra kaybolan gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın başkonsolosluk içinde yaşanan arbedede yumruk darbesiyle öldürüldüğüne dair önceki gece yaptığı açıklama, Ankara tarafından inandırıcı bulunmadı. Kaşıkçı’nın 28 Eylül’de başkonsolosluktan özel işleri için randevu talep ettiği ve kendisine 2 Ekim’de randevu verildiği hatırlatılarak, “O zaman bu kişi başkonsolosluk binasına kavga edilip yumruklaşmak için mi davet edildi? Bu ciddiyetten uzak bir yaklaşım” değerlendirmesi yapıldı. Türk güvenlik birimlerinin, Suudi Arabistan’ın 18 gün sonra yaptığı “Kaşıkçı öldü” itirafından çok önce olayın ‘bilinçli cinayet - suikast’ olduğunu değerlendirdiği, bu nedenle olayın duyulmasından sonra araştırma ve incelemeleri bu yönde yaptığı vurgulandı. MİT ve İstanbul Emniyeti tarafından yapılan araştırma ve incelemelerde önemli bilgi ve bulgulara ulaşıldığı, Riyad yönetiminin “Kaşıkçı öldü” açıklaması yapmasında bunun da önemli rol oynadığı belirtildi. Eldeki veri ve bilgiler doğrultusunda Kaşıkçı’nın cesedinin akıbetinin de belli olacağı, önemli kanıtlara dayalı bilgilerin olayı soruşturan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na verileceği ve açıklamanın gerekli kanaat oluştuktan sonra başsavcılık tarafından yapılacağı bildirildi.
YERLİ İŞBİRLİKÇİ İDDİASI
Reuters haber ajansı, Suudi yetkililere dayanarak “Cesedin dışarıda yerel bir işbirlikçiye verildiğini” iddia etse de Türk güvenlik birimleri bu konuda şu aşamada sessiz kalmayı tercih ediyor. Kulislerde, cesedin akıbetiyle ilgili, asitle eritilip yok edilmesinden parçalanarak Suudi Arabistan’a götürülmesi veya parçaların Türkiye’de değişik yerlere gömülmesinden denize atılmasına kadar birçok olasılığın değerlendirildiği konuşuluyor. Soruşturmayla ilgili sızan değerlendirmelerde, cesedin başkonsolosluk dışına çıkarıldığı ihtimalinin ağır bastığı belirtiliyor. Bir yetkili, “Uzmanlar her türlü ihtimali dikkate alarak incelemeyi yürütüyor” dedi.
TÜRK YETKİLİ: YAKINDA ÖĞRENİLEBİLİR
İngiliz Reuters haber ajansına konuşan üst düzey bir Türk yetkili, müfettişlerin öldürülen Cemal Kaşıkçı’nın bedenine ne olduğunu çok geçmeden öğreneceklerini söyledi. Adının açıklanmasını istemeyen yetkili, Kaşıkçı’nın DNA verilerinin Türkiye içinden elde edildiğini, bunun için müfettişlerin şu anda Suudi Arabistan’a başvurmalarına gerek olmadığını söyledi.
SUUDİ BÜYÜKELÇİLİĞİ: ELLE ARBEDEDE ÖLDÜ
Suudi Arabistan’ın Ankara Büyükelçiliği’nden Cemal Kaşıkçı’nın ölümüyle ilgili açıklama yapıldı. Yazılı açıklamada özetle şöyle denildi:
“Kaşıkçı’nın kaybolması davasını Suudi Arabistan Krallığı yüksek makamları yakından takip etmiş, gerçeklerin ortaya çıkarılması için gerekli işlemler başlatılmıştır. Tüm gerçeklerin ortaya çıkarılmasını teminen krallık, 6 Ekim’de soruşturma başlatmak ve Türk meslektaşlarıyla işbirliği yapmak üzere Türkiye’ye güvenlik ekibi göndermiş akabinde Suudi Arabistan Krallığı ile kardeş Türkiye arasında güvenlik komisyonu kurularak Türk güvenlik yetkililerinin başkonsolosluk ile başkonsolos rezidansına girişine izin vermiştir.
Kral Salman Bin Abdülaziz’in talimatı doğrultusunda başsavcılıkça Türk tarafının ortak güvenlik grubuna bildirdiği bazı şüpheliler hakkında soruşturma başlatılmıştır ki bu arada daha önce güvenlik makamlarına iletilen bilgiler vatandaşımız Kaşıkçı’nın konsolosluk binasından ayrıldığına işaret etmekteydi.
Çok açık ve net bir şekilde olayın aydınlatılması ve gerçeklerin ortaya çıkarılmasının gerekliliği doğrultusunda devletin verdiği talimatları yerine getirmek amacıyla başsavcılığın başlattığı ön soruşturmanın neticesinde; Kaşıkçı’nın ülkesine dönebileceğine dair bazı bulgular bulunduğundan şüphelilerin Cemal Kaşıkçı ile görüşmek üzere İstanbul’a gittiği tespit edilmiştir. Ön soruşturmaların neticesinde Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan Krallığı İstanbul Başkonsolosluğu’nda bulunduğu sırada kendisiyle şüpheliler arasında cereyan eden görüşmenin istenilen yönde gerçekleşmediği ve olumsuz bir şekilde geliştiği belirlenmiştir. Bunun sonucunda Cemal Kaşıkçı ile şüphelilerin bazıları arasında kavga çıkmış ve elle arbede meydana gelerek olay büyümüş ve vatandaş Kaşıkçı’nın vefat etmesine neden olmuştur.
ÖRTBAS EDİLMEK İSTENDİ
Şüpheliler olayı kapatarak örtbas etmeye çalışmıştır. Bu olay çerçevesinde gözaltına alınan 18 Suudi vatandaşıyla yapılan soruşturmalar devam ederken Suudi Arabistan Krallığı olay neticesinde yaşanan bu acı gelişmelerden dolayı derin üzüntü duyduğunu belirtmektedir. Suudi ilgili makamlarının bu olayla ilgili gerçeklerin kamuoyuna açıklanacağını ve olaya karışan suçluların cezalandırılması için Suudi Arabistan’da bulunan ilgili mahkemelere intikal ettirileceğini vurgular.”
ABD BASINI SORUYOR: PRENS’İN BUNDAN DA HABERİ VAR MIYDI
ABD basını Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın gazeteci Cemal Kaşıkçı olayıyla ilgili yaşananlardan haberi olup olmadığı tartışmalarını gündeme getirdi. Amerikan Washington Post gazetesi Veliaht Prens’in basın danışmanı Suud el Kahtani’nin 2017’de Twitter’dan paylaştığı “Kararlarımı danışmadan verdiğimi mi düşünüyorsunuz? Ben bir çalışanım ve Kral ile Veliaht Prensi’min vefakâr hizmetkârıyım” ifadelerini hatırlattı. Gazete, Prens’in haberi olmadığına dair savların Amerikan siyaset çevreleri tarafınd an ikna edici görünmediğini aktardı. Washington Post’a konuşan ve adını açıklamayan üst düzey bir ABD’li yetkili Suudi Arabistan’ın resmi açıklamasının soru işaretlerini artırdığını söyledi. Yetkili, Ahmed el Assiri ve Suud el Kahtani’nin Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın en yakınındaki iki kişi olduğunu ve ondan habersiz hareket edemeyeceklerini kaydetti.