Kato Dağı'nda 1 Eylül'de barış festivali
Güncelleme Tarihi:
HAKKARİ ile Şırnak’ın Beytüşşebap İlçesi sınırında bulunan ve yıllarca çatışmaların sürdüğü Kato Dağı’nda 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde ’Barış Festivali’ düzenlenmesi için hazırlıklara başlandı. Festivali organize eden Hakkari Cilo Doğa Derneği Başkanı Halit Soydan, "Festivali 1 Eylül’de yapmamızın amacı yıllarca ölümlerin yaşandığı Kato Dağı’ndan dünyaya barış mesajları vermektir" dedi.
Hakkari Cilo Doğa Derneği Başkanı Halit Soydan, festivalin yapılacağı Kato Dağı zirvesindeki Çenecenk Bölgesi’ndeki incelemelerde bulundu. Festivale Hakkari, Şırnak, Van, Diyarbakır ve bir çok ilden davetlinin yanı sıra tanınmış yazar, akademisyen, sanatçı ve siyasetçilerin de katılacağı belirtildi. Soydan, Kato Dağı’ndaki festivalin ’Çözüm süreci’ne katkı sağlayacağına inandığını söyledi.
"GÖÇÜP GİDEN KUŞLARDAN ÖZÜR"
Çatışmaların olduğu dönemde doğanın da tahrip olduğunu anlatan Soydan, şöyle devam etti:
"Artık savaş değil, barış istiyoruz. Çözüm süreciyle birlikte buralarda tek bir silah patlamadı. İnsanlar rahat nefes aldı. Biz de bu nefesi Türkiye’nin tüm coğrafyasına yaymak istiyoruz. İnsan önce doğayla barışık olmalı. Bu festivali doğadan özür dilemek için yapıyoruz. Çevreciler olarak yıllardır buradaki çatışmalardan etkilenen, burayı terk eden, yaşam alanları asıl buralar olan kuşlardan, yakılan orman ve ağaçlardan özür diliyoruz. Çünkü savaşan insanlar aynı zamanda doğayı da tahrip etmiştir."
"TÜRKÜN TEK DOSTU KÜRTLER’DİR"
Barış sürecinin yabancı ülkeler tarafından sabote edilmeye çalışıldığını belirten Soydan, Kürtler ve Türkler’in buna izin vermemesi gerektiğini söyledi. Soydan, şöyle konuştu:
"Biz Kürtler aynı zamanda bu zengin toprakların kurbanıyız. Kürtler dört parçaya bölünürken, bu topraklar için bölündü. Kürt ve Türk çocukları bu topraklarda yıllarca çatıştı. Ama sonuçta her iki taraftan insanlar öldü. Yabancı ülkelere inat Kürtler ve Türkler barışı gerçekleştirmelidir. Bu bizim son şansımızdır. Eğer biz bu şansımızı kaybedersek, gelecekte sadece kaos, savaş, yıkım ve dağılmış küçük gruplar halinde kalacağız. Buradan çağrı yapıyoruz. Ey Türkiye halkları siz bugüne kadar Kürt toplumunu iyi tanıyamadınız. Hani bir söz vardır. ’Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur.’ Ben buradan sesleniyorum. Hayır Türkün bir dostu vardır. O da Kürtlerdir. Bunu Türk toplumu iyi bilmelidir. Bu bölgelerde 30 yıldır bir savaş yaşanıyor. Ama bu savaş halklarımız arasında bir kin, düşmanlık duygusu beslemedi. Bu ne kadar güzel bir şey. Yeni yeni bu bölgeye insanlar geliyor. Çözüm süreci ile birlikte buralara Karadeniz’den arıcılar geliyor. Biz Türkiye’deki bütün halkları buraya davet ediyoruz. Gelin buraya artık barış şarkıları söyleyelim ve barış güvercinlerini uçuralım diyoruz."