Güncelleme Tarihi:
Hamza Karadeniz, kendisini tanıyacağı gerekçesi ile 3 yaşındaki Eren Yılanlıdağ'ın da kafasına kurşun sıktı. Küçük Eren'in ölmediğini düşünen Karadeniz silahını 2'nci kez ateşledi. Cinayetlerden sonra yakalanacağını düşünen Karadeniz, önce Kıbrıs'a kaçmayı düşündü. Planından vazgeçen Karadeniz, Metin Tanış'tan kendisini öldürmesini istedi. Vicdan azabı ve yakalanma korkusuna dayanamayan Karadeniz intihar etti. Sarıyer katliamının zanlılarından Metin Tanış cinayetin tüm ayrıntılarını Asayiş Şube Mdüdrlüğü'ndeki ifadesinde anlattı.
Yeşilköy'de otoparkçılık yapan Sarıyer katliamın zanlılarından Metin Tanış, 1994 yılında Ağrı'dan çalışmak için İstanbul'a geldi. Tüpçülük, pazarcılık gibi işerle uğraştı. Bakırköy'de inşatta çalıştı. Daha sonra bu binanının otoparkını işletmeye başladı. Sarıyer'de Çınar Ailesi'ni yok etmesini kendisine teklif eden Hamza Karadeniz ile yolları bu dönemde kesişti. Metin Tanış, müşterisi Murat Menekşe şoförlüğünü yapan Hamza Karadeniz ile bu yıllarda tanıştı.
2002 yılında Hamza Karadeniz, Mahmutpaşa'da kendisine ait bir tekstil dükkanı açtı. Metin Tanış ile Karadeniz'in dostluğu bu yılarda daha da ilerledi. Birbirlerine maddi ve manevi destek oluyorlardı.
CİNAYETİ 2 AY ÖNCE PLANLADI
2 ay önce Hamza Karadeniz, Metin Tanış'ın Yeşilköy'deki otoparkına geldi. Tanış'ın ifadesine göre, "Piyasaya fazla açıldım. Batacağım ben. Bitiyorum. Beni bitirdiler, dükkan komşum beni bitirdi. Onlara çek kırdırdım çekleri almam lazım. Yaklaşık 400-500 milyarlık çekim var. Onlardan bu çekleri almam lazım. Borçlarını ödemediğim taktirde dükkanıma oturacaklar. Piyasada itibarım yok olacak ben biteceğim. Ben bitmeden çekleri almam lazım" dedi. Tanış'ın "Ne yapacaksın" sorusuna Karadeniz, "Onları öldürmem lazım dedi" diye cevap verdi.
Tanış'ın ifadesine göre bu konuşmadan 3-4 gün sonra kendisini arayan Hamza Karadeniz, susturcu silah bulup bulamayacağını sordu. Tanış ifadesine şöyle devam etti:
"Ben silah bulamayacağımı söyledim. O da ben bulurum ama benim çevremde olmaz yoksa benden bilirler diyerek telefonu kapattı. Cinayet işleyeceğini tahmin ettim. Her gelişinde bana bana yardım et diyordu."
Bu konuşmalardan kısa bir süre sonra Hamza Karadeniz tekrar Metin Tanış'ın yanına gitti. Tefeci bulup çekleri kırdırması gerektiğini söyleyen Hamza Karadeniz nakit paraya ihtiyacı olduğunu söyledi.
PLAN DEĞİŞTİ
Tanış ifadesinde cinayetlere ortak olma teklifinin Hamza Karadeniz'den ilk defa o gün kendisine iletildiğini belirterek, "Hamza gireceğimiz evde çelik kasa olduğunu ve çeklerinde burda saklandığını söyledi. Bu yardım karşılığında bana 50 bana milyar verecekti. Para ihtiyacım olduğu için teklifine sıcak baktım. Cinayetten bir hafta önce Hamza biri 9 mm. diğeri 7.65 iki tabancayla otoparka geldi. Şarjörleri takılıydı. Mermileri saymadan kasaya koydum. İlk planımızı hazırladık. Buna göre komşularını Mahmutbey TEM yolu yakınında Giy-Kop isimli siteninin depolarında öldürecektik. Ama buradaki güvenlik elemanlarının varlığından dolayı cinayeti benim otoparkımda işlemeye karar verdik. Otopark bodrumda olduğundan mantıklı geldi. Hamza üç kardeşle samimiydi. Şahısların buraya gelmesini sağlayacak ve öldürülecektik" dedi.
SUSTURUCULU SİLAHLAR BULUNDU
Cinayet planından sonra cinayete kadar giden süreci soğukanlılıkla anlatan Tanış, "Yılbaşı'ndan önce silahları Diyarbakır'da bulduğunu ancak parası olmadığı için gidemeyeceğini söyleyerek benden para istedi. Bende de para yoktu. Aklıma Adana'da oturan dayım Mehmet Salih Erdem geldi. Ona silahları almasını ve tutarı olan 5 milyarı İstanbul'a getirince alacağını söyledim. Dayıma silahları silahları satmak amacıyla getirttiğimi söyledim. Dayım silahlarla birlikte yola çıktı. Onu Hamza ile birlikte Bolu'da karşıladık. Dayım bond çanta içerisinde iki silah olduğunu söyledi. Otoparka doğru gittik. Çantaya açtı içinde siyah renkli iki silah ve 15 cm uzunluğunda susturucu vardı. Kasada 9 mm ve 7.65 çapında iki tabanca daha vardı.
Diğerlerini de kasaya koyduk. Dayımı otele yerleştirdik. Bu arada eylem yapılacak kişiler Hamza ile telefonla görüşüyorlardı. Hamza onları Bağcılar'daki evden alacak ve otoparka getireceğini anlatıyordu. Hamza, 'Ben eve gidiyorum. Onlar beni evden alacak ve buraya getirip burda onları öldüreceğiz' dedi. Susturucuları hazırlayıp masanın çekmecesine koydum. Daha önce susturucuları denedik. Bir dalın çıkardığı sesi çıkardılar. 1 saat sonra beni evden arayan Hamza 'Geliyoruz' dedi ve telefonu kapattı. Ben de işçilerimi eve gönderdim." dedi.
OTOPARKTA KATLİAM
Çınar kardeşlerin Hamza Karadeniz ile birlikte otoparka gelmesiyle cinayet planı işlemeye başladı. Otomobil gösterme bahanesiyle otoparka davet edilen Çınar kardeşler, bir süre sonra kendilerini ölüme götürecek girdabın içine girdiler. Cinayetten önce Çınar kardeşlere çay ikram ettiklerini söyleyen Metin Tanış, "Hamza en küçük kardeşe 'gel sana iyi bir araba göstereceğim diyerek' dışarı çıkardı.
2 dakika sonra yanlız gelerek sohbete katıldı. Bir müşteri aracını çıkartmak istedi kilolu olan kardeşten kendi Bora marka aracını çıkartmasını istedim. O da dışarı çıktı. Bu sırada Hamza gözlüklü olan kardeşi oturduğu kanepede vurarak öldürdü. Bora marka otomobilin sürücüsü yeniden otoparka geldi. Araçtan inmeden Hamza araca yaklaşarak kapıyı açtı ve iki el ateş ederek diğerini de öldürdü.
Sonra bana bağırarak kendi aracının içindeki büyük poşetleri getirmemi istedi. Hamza ile birlikte maktülleri büyük poşetlerin içine yerleştirdik sonrada Bora marka aracın bagajına koyduk. Cesetlerin üzerinde para cep telefonu kimlik cüzdan gibi şeyleri toplayan Hamza kendi arabasına bunları yerleştirdi. İşçileri ve ağabeyim Ertekin Tanış'ı arayarak buraya gelmesini söyledim."
HAVANIN KARARMASINI BEKLEDİLER
Üç kardeşin ölümünden sonra Hamza Karadeniz ve Metin Tanış Sarıyer'deki eve gitti. Otomobili Hamza Karadeniz kullanıyordu. Havanın kararmasını beklediler. Tanış bundan sonra olanları ifadesinde şöyle anlattı:
"Zile bastık. Müstakil evdi. 45 yaşlarında biri kapıdan ve pencereden bize baktı. Hamza'yı tanıyarak 'Hamza sen misin?' dedi. Hamza da 'Çocuklarla burada buluşacaktık. Gelmediler mi?" dedi. 'Buyrun yukarıda bekleyin' diye bizi eve davet ettiler. Salona geçtik. Evde yaşayanlar kapı girişine göre sağ tarafta kanepede oturuyordu.
Kapı kenarında bize kapıyı açan adam, onun yanında orta yaşlı kadın ve onun yanında genç bayan oturuyordu. Çocuk ise orta yaşlı kadının önünde oturuyordu. Hamza ve ben onların tam karşılarında koltukların üzerinde oturduk.
Ticaret üzerine sohbet başladı. 5 dakika sonra Hamza daha önce konuştuğumuz gibi elini bacağıma sürttü. Bunun üzerine lavabonun yerini sorarak yanlarında ayrıldım. Yaşlı olan benimle birlikte gelerek lavaboyu gösterdi.
Ben lavaboda susturucuyu taktım. Televizyon açıktı. Odaya girer girmez ev sahibininin kafasına bir el ateş ettim. Adam üzerime geldi bir el daha ateş ettim. Televizyonun önüne yığıldı. Hemen arkasından orta yaşlı kadına ateş ettim. Bir elde genç kadına ateş ettim. Hamza da durduğu yerde ateş ediyordu. Bir tek çocuk kalmıştı. Hamza bana 'Çocuğu vur' dedi. Ben de vuramayacağımı söyledim.
Bana hitaben, 'şerefsiz bu çocuk beni tanır, teşhis eder' dedi ve çocuğun kafasına bir el ateş etti. Odaları dolaşarak kasayı aradık. Ranza bulunan odada ahşap bir dolap içinde kasa çıktı. Hamza ile doktorların kullandığı eldivenleri takarak kasayı çıkarttık. Tekrar salona girdi. Salona gittiğimde Hamza 'çocuk ölmemiş bir el daha ateş ettim' dedi.
Hamza kazayı taşımak için iki kemeri bir birine bağladı. Ancak taşıyamadık. Kasayı paspas aracılığıyla taşıdık. Kasayı minibüsün arkasına koyarak otoparka geldik. Kasayı kendi aracımın bagajına koydum. Daha sonra ben cesetlerin olduğu Bora marka aracı Hamza da minibüsü alarak yakın bir yere bıraktıktan sonra yaya olarak otoparka geldik. Silahlar Hamza'nın kullandığı aracın bagajına koyduk. Eve gidip olanları ağabeyime anlattım"
HERŞEY PARA İÇİN
Metin Tanış ertesi gün Hamza Karadeniz ile paraları pay ettiklerini söyleyerekj, "Bir miktar para vererek bankadaki borucunu kapatmamı söyledi. Parayı hesabıma yatırdım. 4 Ocak'ta Hamza bana gelerek kasayı açmak istediğini söyledi.
Arabayı bıraktığım otoparka giderek beyaz Reno 19 aracımı aldım. Otoparkıma getirdim hamza iki sipiral taş aldığını ve kasaya bununla acağını söyledi. Kendi adına Fikri Ergün ve Çizgi Tekstil adına ölen adamların diğer müşteri çeklerini dahil kasadan çıkan dolar, Euro, üç adet külçe tipi altın, cumhuriyet altını gibi muhtelif ne varsa hepsini alarak arabasına koydu" dedi.
YAKALANMA KORKUSU VE VİCDAN AZABI İNTİHARA GÖTÜRDÜ
Aradan sadece bir kaç gün geçmişti ki Hamza Karadeniz, yakalanma korkusu ve vicdan azabı ile Metin Tanış'ın yanına geldi. Tanış o günü de ifadesinde anlattı:
"Ben bir yanlış yaptım. Ölmüş insanlara ait müşteri çeklerini bir faktoring firmasına kırdırdım. Çek kayıt defterinin dükkandan polisler tarafından bulunduğunu ve olayın kendisi tarafından yapıldığının öğrenileceğini söyledi.
Cinayet masası alırsa iş ortaya çıkar çocuklarım ve tanıdıklarımın benim katil olduğunu bilmesini istemem beni vur ya da Kıbrıs'a kaçacağım' dedi. Aynı gün altınları bozdurmak üzere ağabeyimle biraraya geldiler. Altıların akibetinden haberim olmadı. Ancak birgün sonra öğlen saatlerine beni aradı. Yolcu minibüsü durağında buluştuk.
'Beni öldür ya da intihar edeceğim. Başka kurtuluşum yok' dedi. Ben de seni vuramam, dedim. 'O zaman sana verdiğim 7.65 silahı ver bana' dedi. Otoparka gidip silahı kendi elimle Hamza'ya verdim. Aracıyla uzaklaştı. 1 gün sonra arsa meselesi yüzünden Eskişehir'e gittim. Ağabeyim beni arayarak Hamza'nın intihar ettiğini söyledi. Ona kasada bulunan 9 mm silahı gazete bayiisine vermesi söyledim. Eskişehir dönüşü evde bulunurken ekipleriniz beni yakaladı. Bu olayın ikimizden başka faaili yok. Çok pişmanım."