Katliamı önceden haber bile vermiş

OLAY YERİNDEN FOTOĞRAFLAR

 

KATLİAMDA HAYATINI KAYBEDENLERİN FOTOĞRAFLARI

 

HAYATINI KAYBEDENLER TOPRAĞA VERİLDİ

ZONGULDAK’ın Çaycuma İlçesi’ne bağlı Çayır Köyü’nde geçen Perşembe eşi Ayşe Köksal’ı (22) ve eşinin ailesinden beş kişiyi öldüren Şafak Köksal’ın (22), olaydan beş gün önce yazdığı cep telefonu mesajlarıyla cinayeti haber verdiği ortaya çıktı.

Katliamdan bir arkadaşını askere uğurladığı için kurtulan ağabey Ali Köroğlu (25), kız kardeşinin Şafak Köksal’ın çektiği, “Ya siz beni vurun, yoksa ben sizden çok kişinin canını alacağım, Cuma günü görüşeceğiz, seninle değil hepinizle, ben de dağı basmazsam” şeklindeki mesajlardan kimseye bahsetmediğini söyledi.

Ekim 2007’de 12 askerin şehit olmasıyla sonuçlanan Dağlıca baskınının ardından PKK’lı teröristlerle çatışan Şafak Köksal, geçimsizlik nedeniyle evi terk ederek baba ocağına dönen eşine ilk mesajı 15 Ağustos’ta gönderdi. Köksal bu mesajda, “Ayşe seni çok seviyordum, ama sen bana yanlış yaptın. Bir tanecik oğlumun büyüyüşünü bile göstermedin. Ama sonu çok kötü bitecek. Yemin ederim, ya siz beni vurun, yoksa ben sizden çok kişinin canını alacağım. İçimdeki nefret, intikam büyüyor, bunu bil” diye yazdı. 16 Ağustos’ta gönderdiği mesajda ise “Sen istediğin ocağa gittin gördün. Bu sefer açma da açamayacaksınız. Babana söyle kendini gözetsin. Oğlumu bana vermediğiniz takdirde huzur yok, Allahsızlar” dedi. Şafak Köksal, 17 Ağustos’taki son mesajında ise “Çaycuma’da bulaşacaklarınla buluştun mu? Cuma günü görüşeceğiz. Seninle değil hepinizle. Ben de dağı basmazsam” diye yazdı.
Katliamdan sağ kurtulan ailenin tek ferdi 25 yaşındaki Ali Köroğlu, konuya ilişkin olarak şunları söyledi: “Cenazeler defnedildikten sonra telefon elime geçti ve ancak o zaman bu mesajlardan haberdar oldum. Daha önce haberim olsaydı savcılığa gerekli müracaatı yapardım. Göz göre göre ailemi ateşe atmazdım. Çünkü olay yeri pusuya meyilli. Keskin viraj. Zaten kaçma fırsatı bulamamışlar.”

Dağlıca baskınında PKK’lı teröristlerle çatışmaya giren Şafak Köksal’ın, terhisinden sonra herhangi bir rehabilitasyondan geçmediği de anlaşıldı.