Katılan sanatçı ve topluluklar

Güncelleme Tarihi: Ekim 03, 2001 00:01

Oluşturulma Tarihi: Ekim 03, 2001 00:00

11. Uluslararası Akbank Caz Festivali'ne katılan sanatçı ve topluluklara bir göz atalım. WibuteeSaksofon, flüt elektronik sesler: Hakon Kornstad Bas, elektronik sesler: Per ZanussiDavul sampler: Wetle HolteCanlı elektronik sesler: Sternklang Alias, Rune BrondboWibutee, kıvrak caz saksofonu ve vokalinin, İngiltere'de sürekli gelişmekte olan DJ müziğinden esinlenen ritimlerle harmanlandığı "triphop"un en parlak döneminde, 1996 yılında kuruldu. Norveçli grubun, o günlerde uyguladığı formülü, ağır ve yavaş ritimler ile melodik caz cümlelerini canlı ilmiklerle örmek şeklinde tanımlamak mümkün. Kuruluşundan beri grupta yer alan üç üyesi ile yeni müzikal arayışlar peşinde yoluna devam eden Wibutee'nin müziği karanlık ve derin ancak kıvrak. Doğaçlama çizgisiyle de dikkat çekiyor. Konserlerinde aralarına "samplerman" Gee Wee'yi de alan "Yeni Wibutee" her zamankinden daha iyi, daha canlı ve dinamik...Bobby Previte 'Bump The Renaissance Band' Davul: Bobby Previte Üflemeli çalgılar: Marty EhrlichTrombon: Curtis FowlkesPiyano: Wayne Horvitz Bas gitar: Steve Swallow Üyeleri arasında John Zorn, Bill Frisell ve Wayne Horvitz gibi New York'un en iyi müzisyenlerinin de bulunduğu grubuyla tutarlı bir çizgide yaptığı heyecan verici, bazen de şaşırtıcı müzik, maceraperest davulcu ve grup lideri Bobby Previte'in açık fikirli yaklaşımından kaynaklanıyor.Sanatçının 1990 yılında Moskova Sirki için yapmış olduğu müzikler hala anılardaki canlılığını koruyor. Previte, yaratıcı ve dinamik davul tekniğiyle olduğu kadar, son derece özgün ve güdüsel besteleriyle de büyük bir hayran kitlesi kazanmıştır. Birçok ödülü bulunan Previte, Downbeat dergisi tarafından "Daha Büyük İlgi Hak Eden Besteci", Rolling Stones dergisince " Ateş gibi Cazcı", Jazziz dergisi tarafından da "Cazı Omuzlayan 150 İsim" den biri seçilmiştir Joseph Bowie's Defunkt Trombon, vokal: Joseph Bowie,Toprak davullar, vurmalı çalgılar: Kalih El ZabarBas: Kim Clarke Tuşlu çalgılar: Adam KlippleBariton saksofon: Alew HardingDavul: Gintas JanusonisJoseph Bowie, 1996 yılında, 30'lu ve 40'lı yılların muhteşem Big Band geleneğinin, 70, 80 ve 90'ların popüler dans ritimleri ile kaynaştığı bir formül üzerine yoğunlaşmaya başladı. Bu deneyler ve takip eden kayıtlar, bugünün "Defunkt"unu oluşturdu. Defunkt, funk'ın vuruşlarını, rock'un dinamizmini, cazın tekniklerini, soloları ve avant-garde'ın sürprizlerle dolu, umursamaz tavrını büyük bir ustalıkla harmanlamayı başarıyor. Neredeyse çağdaş kültürün tüm izlerini kapsayan müzikleri ve kuvvetli enerjileriyle, Defunkt hayalgücünün de ötesinde bir şölen sunuyor dinleyicilere.Erik Truffaz&İlhan Erşahin Project Trompet: Eric TruffazSaksofon: İlhan ErşahinBas: Mat PenmanGitar: Thor MadsenDavul: Jochen Ruechert Erik Truffaz'ın günümüzün önemli genç kuşak trompetçilerinden sayılmasını sağlayan en belirgin özelliği nitelikli yaratıcılığının sonucu müziğinde yakaladığı özgün ton. İlhan Erşahin ise saksofonunu klasik caz ortamının ötesine taşıyabilen ve elektronik seslerle birleştirebilen genç kuşak müzisyenlerin başını çekiyor. Cazı teknoloji kullanmadan drum and bass ile sofistike bir şekilde kaynaştıran Erik Truffaz'ı İlhan Erşahin ile ilk kez buluşturan ve Festival için tasarlanan bu özel proje, aslında geçmiş ile geleceğin bir kucaklaşması...Velvele_ Oğuz Büyükberber QuintetKlarnet, bas klarnet, alto saksofon: Oğuz Büyükberber Tenor ve soprano saksofon: Mike WilkensPiyano, elektrikli piyano; Tolga TüzünBas: Demirhan BaylanDavul: Cengiz BaysalOğuz Büyükberber'in "Velvele" projesi, tamamen akustik bir enstrumantasyonla, günümüzün modern tınılarını ve hareketli dans ritimlerini, canlı ve esprili bir şekilde yakalıyor. Bu etkileyeici performans seyirciyi yerinden kaldırıp dans ettirebilecek temposu ve eğlenceliliği kadar, yüksek müzikalitesi ve her müzisyenin kendine has virtüözlüğü ile de izleyenleri büyülüyor. Klasik cazdan drum and bass'a varan türleri barındıran repertuarı ile, geniş bir yelpazede müzikseverlere hitap ediyor. Beşli, Büyükberber'in bestelerini ve beklenmedik parçaların alışılmadık şaşırtıcı yorumlarını seslendiriyor.İmer Demirer&Tuna Ötenel QuartetPiyano, saksofon: Tuna ÖtenelTrompet: İmer DemirerBas: Volkan HürseverDavul: Mehmet İkizUzun yıllardır birlikte veya bireysel katılımlarıyla gerçekleşen pek çok projede çalarak Türkiye'deki caz müziğinin emektarlığını yapan İmer Demirer ve Tuna Ötenel, bu kez kendi bestelerini caz severlerle paylaşacaklar. Erol Pekcan'dan Benny Carter'a kadar uzanan geniş bir yelpazede, 30 yılı aşkın bir süredir piyano ve saksofonu aynı ustalıkla çalan Tuna Ötenel ve genç sayılabilecek yaşına rağmen birçok uluslararası festivale katılan, değişik projelerde çalan, İstanbul caz gecelerine Wynton Marsalis, Herbie Hancock gibi devlerle yaptığı jam sessionlarla adını yazdıran trompet virtüözü İmer Demirer'e, genç kuşak kontrbas sanatçılarından Volkan Hürsever ve davulda Mehmet İkiz eşlik edecek. Gecenin ilerleyen vakitlerinde, festival sanatçılarının katılımı ile supriz jamsessionlar sizi bekliyor.Omar Sosa SeptetPiyano: Omar SosaRap vokal: Sub- zVokal: Marta GalarragaVurmalı çalgılar: Gustavo OvallesDavul: Elliot KaveeBas: Geoff BrennanSaksofon: Sheldon BrownMüzik aleminde özgürce dolaşmayı seven özgün sanatçı Omar Sosa'nın izlenimci müziği cha-cha kıvrımlar, Monkvari cümleler, Yoruba nağmeleri, hip-hop vuruşlar ve rapsodik melodiler içeriyor. Küba'lı besteci ve piyanist, Thelonious Monk'un yalınlığını ve Keith Jarrett'in melodik zenginliğini Afro-Cuban müziğinin ritmik gücüyle birleştiriyor. Diğer bir deyişle, yüreğinde Latin cazı yatan modern, kentsel bir müzikYaratıyor. Ödüllü sanatçı Sosa, Dünya Cazı diye tanımlanabilecek müzik anlayışında, Afro-Ecuadorian, Afro-Cuban ve Afro-American geleneklerinin müzikal ipliklerinden zarif bir halı dokuyor. Ritim, armoni, vokal ve çalgıların incelikli karışımı, dinleyiciyi Latin cazının geleneksel Cubop kalıplarının dışında bir yolculuğa çıkarıyor.Kenny Wheeler Quartet Trompet, üflemeli çalgılar: Kenny WheelerBas Gitar: Chris LaurencePiyano: John Taylor Davul: Adam NusbaumKenny Wheeler, tekniğindeki ustalıkla avant-garde sahnesinin en önemli trompetçilerinden biri olma özelliğini uzun yıllardır korumakta. Seslendirdiği eser hangi türde olursa olsun, Wheeler'ın trompetinden çıkan temiz duru ses ve sakin, lirik stili sanatçının hünerini hemen hissettiriyor. Özgün armonik ve ritmik tınılar içeren besteleri, hak ettiği yeri bulamamasına karşın, sanatçının 60'lı yıllarda başlayan müzikal arayışları, onu cazın serbest bölgelerine taşımış ve Dave Holland, Tony Oxley ve Anthony Braxton ile birlikte çok önemli çalışmalara imza atmıştır. Geniş bir yelpazede müzik yapan Wheeler'ın trompeti her zaman uyarıcı heyecan verici ancak genelde içgözlemsel tınılar çalmaktadır.Charles Lloyd QuartetSaksofon: Charles LloydGitar: John AbercrombieBas: Marc JohnsonDavul: Billy Hart 60'lı yıllardaki çarpıcı çıkışından beri Charles Lloyd'un kariyeri yeniden doğuşlarla, inziva dönemleriyle, geri dönüşlerle dolu bir çizgi izlemiştir. Ama sanatçı her seferinde bir üst basamaktan geri dönmeyi başarmıştır. Son çıkışını 1999 yılında yayınlanan Voice in the Night albümüyle yapan Lloyd, bu albümde ve takip eden turnesinde gitarist John Abercrombie ile çalıştı. 60'lı yıllarda ürettiklerinin pop ve caz öğeleriyle sentezinden oluşan yeni bir müzik anlayışını sergiliyen bu albüm ruhsal uyanışa dair arayışın rapsodisi. Sokak bilgeliğinin yoğunluğunu da aynı ustalıkla yansıtan müziğiyle Lloyd bir yeniden doğuşu daha ilan ediyor...Ömer Faruk Tekbilek Vurmalı çalgılar: Murat TekbilekBas: Emmanuel Mann bas Tuşlu çalgılar: Shai Bachar Vurmalı Çalgılar: Ahmet TekbilekABD'de yaşayan Ömer Faruk Tekbilek, bağlama, ney, kaval ve zurnada olduğu kadar darbuka ve klavyeli çalgılarda da ustalığını kanıtlamış bir müzisyen. Ofra Haza, Simon Shaheen, Nusret Fateh Ali Khan ve Noa gibi birçok ünlü isimle kayıt yapmış olmasına rağmen, en çok yapımcı/gitarist Brian Keane ile birlikte yaptığı çalışmalarla tanınmaktadır. İkili, Süleyman The Magnificient filminin müzik çalışmaları sırasında tanışmış ve daha sonra birlikte gerçekleştirdikleri Fire Dance ve Beyond The Sky albümleri büyük beğeni toplamıştır. Faruk, ABD'ye yerleştikten sonra, aralarında Arif Mardin, caz sanatçıları Don Cherry ve Karl Berger ve rock davulcusu Ginger Baker gibi isimlerin de bulunduğu birçok tanınmış müzisyen ile stüdyo kaydı yapmış ve çalmıştır.Patricia Barber TrioPiyano, vokal; Patricia Barber Davul: Ernie AdamsBas gitar: Michael Arnopol "Biraz Billie Holliday, biraz Joni Mitchell - son on yılda cazın çıkardığı en büyüleyici şeylerden..." Partricia Barber, sınıflandırabilmesi güç, çok karmaşık bir sanatçı. Olağandışı sese sahip bir şarkıcı ve yetenekli bir caz piyanisti olan Barber, pop dünyasının kuytularında kalmış parçaları ve kendi bestelerini de seslendirerek cazın repertuvarını zenginleştirmeyi hedeflemiştir. Patricia Barber'ın giderek artan ünü, 80'li yılların ortalarından itibaren tutarlı şekilde yükselen bir grafik izlemektedir. Değişken, dalgın sesi ve piyano tekniği ile, ilk önce Chicago'nun klüp sahnesinde adını duyuran Barber, 1998 yılında çıkardığı Modern Cool albümüyle ülke çapında büyük ün kazanmıştır.Don Byron QuintetKlarnet: Don ByronTrompet: Ron MilesPiyano: George Colligan Bas gitar: Drew GressDavul: Ralph Peterson Üretken bir eklektik olan Byron, birçok farklı müzik türünü büyük bir başarıyla yorumlamaktadır. Teknik açıdan olağandışı olarak nitelenen sanatçı, farklı tınılar içeren bestelerinde zengin düş gücünü sergilemektedir. Byron, özünde bir kavramcıdır.1992 yılında çıkardığı ilk albüm olan Tuskegee Experiments'de göze çarpan serbest caz / klasik eğilim ve 1998 tarihli albümü Nu Blaxpoitation'nın hip-hop / funk çizgisi, sanatçının tüm albümlerinde birbirinden çok farklı şekilci yaklaşımlar peşinde olduğunun göstergesidir.Andrew Hill SextetPiyano: Andrew HillAlto saksofon: Marty Ehrlich Trompet: Ron Horton Tenor saksofon: Aaron Stewart Bas gitar: Scott ColleyDavul: Hasheet WaitsKaranlık, kırılgan, eğlenceli, yalın, boyutlu, şeffaf, melodik, ritmik, sezgili, saydam, dolaylı ve gizemli... Besteci, piyanist ve grup lideri Andrew Hill'e yarım asırlık uluslararası ünü sağlayan özgün müziği, bütün bu özellikleri barındırıyor. Gerçek bir yenilikçi olan Andrew Hill'in besteleri, 60'lı yılların başlarında Blue Note firması için yaptığı ve caza yeni bir soluk getiren kayıtlarda da gözlendiği gibi, estetik ve entellektüel bir tutum sergiliyor. Tekrarları, asimetriyi, ahenksizlik ve sessizliği kullanım tarzı, sanatçının etkilendiğini söylediği Thelonious Monk, Bud Powell ve Art Tatum gibi müzisyenlerin stiline hiç benzemiyor.John Scofield Üçlüsü Gitar: John Scofield Bas: Steve SwallowDavul: Bill Steward Günümüzün en önemli caz gitaristleri arasında anılan Scofield'in müzikteki etkisi son yıllarda giderek artıyor. Bir doğaçlama üstadı olan Scofield'ın müziğini, rock çizgisindeki özgün ve çoğu zaman biraz çarpıtılmış tınısıyla, genelde post bop, fusion ile soul caz arası bir yere konumlamak mümkün.Tahmin edilebilir olmayı kesinlikle reddeden bu etkileyici gitarist, her türlü meydan okumanın karşısına korkusuzca dikiliyor. Hala gelişimini sürdürmekte olan müziğiyle ilgili sorulan bir soruyu sanatçı şöyle yanıtlıyor; "Yaptığım her kayıt, o anda hissettiğim müziğin bir yansımasıdır. Müzikal kategorilerin ve tarzların kenar çizgilerini en az belirgin hale getirmeyi başardığım anlarda kendimi dürüst ve çok tatmin olmuş hissediyorum." JazzistanceSampler: Murat Uncuoğlu Sesler, pikaplar: Dj Yakuza Gitar: Sarp Maden Vokal, saksofon, nefesli çalgılar: Richard Hamer Bas: Alp Ersönmez Trompet: Imer Demirer Tuşlu çalgılar: Ali Perret "Jazzistance" İstanbul'un önde gelen elektronik ve caz müzisyenlerini bünyesinde barındıran bir oluşum. Grubun müziğini nitelemek için en uygunu "elektrik caz" tanımı. "Jazzistance"ın grup elemanlarının geçmişlerini yansıtan kendine has müziği cazın doğaçlama unsurlarını ve elektronik müziğin enerjisini içeriyor.Mercan DedePikaplar, ney, vurmalı çalgılar: Mercan DedeElektrik keman: Hugh Marsh Kanun: Göksel BaktagirVurmalı çalgılar: İzzet Kızıl Davul, vurmalı çalgılar: Scott RussellKonuk sanatçılar: İlhan Erşahin, Hüsnü Şenlendirici, Oğuz Büyükberber. "SIR" bir öğrenme sürecinden ziyade, bir yaşama sürecinin ifadesidir. "SIR"ın kalbi, ruh bedeninin içinde atar ve aslında her kalp atışı bize ulaşmaya, dokunmaya çalışan Sırlar Kabilesi'nin eşsiz sahibinin mükemmel ritmini taşır bize. "SIR" ne dinlenir ne de duyulur, ancak yaşanır. Hayatımızdaki tüm ve tek "SIR" bizim kendi gönlümüzde bize seslenmeye, dokunmaya çalışan sevgilimizin söylediği, bizim öz sırrımızdır. Secret Tribe'ı ya dinleyebilirsiniz ya da Secret Tribe'ın ritminde kendi gönlünüze açılan "SIR" kapısını aralayabilirsiniz, tercih size aittir. �

Haberle ilgili daha fazlası:

Katılan sanatçı ve topluluklar

BAKMADAN GEÇME!