Katil değilim

5 yıl önce karısını öldürdüğü iddiasıyla yakalandı. Herkes ona 'Katil' dedi. 5 ay hapis yattı, beraat etti. Temyizin tamamlanması 4,5 yıl sürdü. Yeniden evlenen işadamı Ergün Karabatak ilk kez konuştu.

İSMAR Marketler zincirinin ortağıydı. 9 yıllık eşi Birsen Hanım ve 2 çocuğuyla mutlu bir yaşamı vardı. 20 Eylül 1994 Salı gecesi, ailesiyle Çatalca'daki evlerine giderken, Mercedes marka otomobille-rinin mazotu bitti. Ergün Karabatak, eşini ve iki çocuğunu otomobilde bırakıp, 500 metre uzaklıktaki benzinliğe gitti. Döndüğünde karısı ön koltukta boğularak öldürülmüştü. Çocukları ise arka koltukta mışıl mışıl uyuyordu. Karısını öldürdüğü iddiasıyla ömür boyu hapis istemiyle yargılanmaya başladı. Ortada kesin ve yeterli delil olmamasına rağmen, Bakırköy 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 30 yıl hapse mahkûm edildi. Yargıtay 'Beraat etmeli' dedi. Mahkeme, kararında ısrar etti. Yargıtay Genel Kurulu da beraat kararında direnince, Ergün Karabatak aklandı.

Üzüntüden felç geçirdim

Beş ay hapis yatan Ergün Karabatak, cezaevindeki günlerinin dışarıda geçirdiklerinden daha kolay olduğunu söylüyor: ‘‘Hapisteyken umudumu hiç yitirmedim. Ama tutuksuz yargılandığım günler, hatta beraat ettiğimde yaşadıklarım çok acımasızcaydı. Beraat ettikten sonra bile yüzüme hep, 'Acaba' diye bakıyordu insanlar. Çatalca'daki rakiplerimiz 'Katilden mi alışveriş ediyorsunuz' diye karalama kampanyaları başlatmışlardı. İş yerimden bir tek ben para yeseydim neyse. Ama annem, babam ve kardeşlerim olmak üzere hepimizin geçim kaynağıydı orası. Onlarca kişinin ekmeğiyle oynadılar. Ağır bir depresyon geçirdim. Altı ay sağ tarafımı yarım kapasiteyle kullandım. Sağ kol ve bacağımı tam olarak kullanamıyorum.’’

Kendimden nefret ettim

Eşi Birsen'i öldürmediğini bildiği için, yaşadıklarının iki kat zor olduğunu anlatıyor Ergün Karabatak.

‘‘Eşim öldürülmüştü. Eşimin ailesi katil diye beni suçladığı için, acılarını bir şekilde dışa vurabiliyordu. Bense katillerin ellerini kollarını sallayarak gezdiklerini biliyor, ama çırpınıyordum. Onları otomobilde yalnız bıraktığım için hep kendimi suçladım. 'Neden gecenin bir yarısı karımı ve iki küçük çocuğumu arabada yalnız bıraktım' diye. Bu soruyu kendime hala sorup duruyorum. Nasıl yaptım bunu, inanamıyorum. Birlikte gidebilirdik benzinciye. Ya da ne bileyim, arabada oturup sabahı bekleyebilirdik. Bazen kendimden nefret ediyorum. Katil olarak suçlanmasaydım, cinayet faili meçhul kalmazdı.’’ Ergün Karabatak, hapisten çıktıktan sonra yeniden marketler zinciri kurmuş.

3 yıl onu aradım

Tam üç yıl boyunca öldürülen eşi Birsen'i aradığını söyleyen Karabatak, ‘‘Bazı kadınlar görüyordum, kaldırımda yürüyen. Arkadan aynı Birsen'in yürüyüşü, onun kıyafetleri. Kendimi tutamıyor, kadınların kollarından tutup yüzlerini çeviriyordum. Şimdi 7 aylık hamile, 19 yaşında bir eşim var. Billur'dan hiçbir şey saklamadım. O bana sonuna kadar güveniyor’’ dedi. Şenay ORDU/İSTANBUL

Damadımız öldürdü

Birsen Karabatak'ın ölümü, Yardımcıel Ailesi'ni yıktı. Aile, katilin Ergün Karabatak olduğuna inanıyor. Fahriye Hanım, kızıyla evlendiği zaman pazarcılık yapan damadının, kısa sürede marketler zinciri sahibi olduğunu ve kendilerini küçümsemeye başladığını söylüyor. Ağabey Atilla Bey, Karabatak'ın katil olduğunu açıkça ortaya serdiğini iddia ettiği noktaları şöyle sıralıyor:

Olay gecesi kız kardeşim, ailesiyle bize yemeğe geldi. Çıkarlarken Ergün, 'Mazotum azaldı' dedi. Yolları uzundu. Ben de ona köşede benzinci olduğunu söyledim. Onu beğenmeyince, başka bir benzinci daha tarif ettim. Yine de hiçbirinden mazot almamış.

Yemek yerken eşim Narin, Ergün'ün kumaş pantolon giydiğini çok net olarak hatırlıyordu. Oysa karakolda onu gördüğümüzde üzerinde kot pantolon, ayağında ise terlik vardı.

Otomobilleri Mercedes'ti. Otomatik olarak içeriden kilitlenirdi. Kız kardeşim gibi çok korkak olan bir insan, neden eşi onları köprü üstünde yalnız bırakınca kapıları içeriden kilitlemedi?

Kız kardeşimin üzerindeki altınların çalındığını söylüyor. Oysa kardeşimin o gece altın taktığını ben dahil kimse hatırlamıyor.

Ergün, düşmanları olduğunu söylüyor. O düşmanlar neden öyle karanlık bir yerde Ergün'ü bekleyip de öldürmediler? Kız kardeşimden ne istediler?

Jandarma Komutanı olaydan bir hafta önce Ergün'ü sarışın bir kadınla gördüğünü söyledi. Uzaktan da olsa akraba olduğumuz için boşanmanın zor olacağını düşünüp böyle bir cinayete meyillenmiş olabilir.