Katil değil, aktörüm

Güncelleme Tarihi:

Katil değil, aktörüm
Oluşturulma Tarihi: Haziran 17, 2000 00:00

Haberin Devamı

Hakim karşısına çıkartılan Mehmet Ali Ağca hemen şova başladı. Abdi İpekçi'nin katili olmadığını iddia eden Ağca, ‘‘Senaryoda katil rolünü oynayan bir aktördüm. İpekçi'nin sırları Bekir Çelenk'in ölümüyle kayboldu, gitti’’ dedi. Hakim, Ağca'yı, ‘‘İfadeni basına değil, mahkemeye vereceksin’’ diye azarladı.

KADIKÖY Adliyesi'nde dün hakim karşısına çıkarılan terörist Mehmet Ali Ağca, ‘‘Ben, Abdi İpekçi'nin katili değilim. Senaryoda katil rolünü oynayan bir aktördüm. İpekçi'nin sırları, Bekir Çelenk'in ölümüyle kayboldu gitti. Yemin ediyorum ki masumum’’ dedi. Mehmet Ali Ağca'nın yargılanacağı Kadıköy Adliyesi'nin bulunduğu Bahariye Caddesi üzerinde, dün sabah erken saatlerden itibaren geniş güvenlik önlemleri alındı. Kalaşnikof tüfekli polisler adliyenin etrafındaki binaların çatılarına ve evlere yerleştirilirken, Çevik Kuvvet de çevreyi kuşattı. Kartal Özel Tip Kapalı Cezaevi'nden, jandarmaya ait akrep tabir edilen zırhlı araçla dün saat 12.35'te çıkarılan Mehmet Ali Ağca, geniş güvenlik önlemleri altında, bir saat sonra Kadıköy Adliyesi'ne getirildi. Ağca'nın gelişi sırasında, sabah erken saatlerden itibaren adliyenin önünde yerlerini alan basın mensupları ve polislere bir de meraklı kalabalık eklenince, büyük kargaşa yaşandı.

MASUMUM

Ağca hemen, 3 Mart 1979 günü Kadıköy Koşuyolu'ndaki Fruko Deposu'ndan 123 bin 758 lira 50 kuruş gasbettiği iddiasıyla yargılandığı Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne alındı. Duruşmaya geçilmeden önce, basın mensuplarının aralarında anlaşarak içeri soktukları TRT ve TGRT kameramanları ile Anadolu Ajansı ve AP'den foto muhabirleri, Ağca'nın görüntüsünü aldılar. 1 Şubat 1979'da işlenen Abdi İpekçi suikastının ardından yakalandıktan sonra, ‘‘Ben bağımsız bir teröristim, cinayeti tek başıma işledim’’ şeklinde itirafta bulunan Mehmet Ali Ağca, ifade vermek için sabırsızlanır gibiydi. İtalya'da cezaevinde yatarken kendisiyle yapılan mülakatlarda da hep İpekçi cinayetini üstlenen ve detaylarını anlatan Ağca, daha sanık yerine oturmadan önce, kameramanların ve foto muhabirlerinin görüntü aldığı sırada söze başladı ve Mahkeme Heyeti'ne dönerek şunları söyledi: ‘‘Ben, Abdi İpekçi'nin katili değilim. Senaryoda katil rolünü oynayan bir aktördüm. İpekçi'nin sırları, Bekir Çelenk'in ölümüyle kayboldu gitti. Hepsi bu. Onu söylemek istiyorum. Gasp hikayelerinin hepsi masal. Soygun hikayelerinin hepsi masal. Masumum, kesinlikle masumum. Yemin ediyorum ki masumum.’’

HAKİMDEN FIRÇA YEDİ

Mahkeme Başkanı Nusret İnce bunun üzerine, ‘‘İfadeni mahkemeye vereceksin, basına değil’’ diyerek Ağca'yı uyardı. Duruşma başlamadan Ağca'nın sarfettiği bu sözleri, görülen davayla ilgisi olmadığı için kayda geçmedi. Çok sakin görünmeye çalışan ama gergin olduğu gözlenen Ağca, görüntü alan kameramanlara ve foto muhabirlerine, ‘‘Rahatsız oluyorum’’ dedi. Kameramanlar ve foto muhabirleri, daha sonra dışarı çıkarıldı. Gazetecilerin yine aralarından seçtikleri 10 basın temsilcisinin girmesinden sonra duruşma başladı.

ŞAHİTLER ÇAĞIRILACAK

Mahkeme Başkanı Ağca'ya, Kadıköy'de bir kuyumcu soygununa da adının karıştığını, bunu hatırlayıp hatırlamadığını sordu. Ağca ise ‘‘Hayır hatırlamıyorum’’ dedi. Hakim bunun üzerine mübaşire, bu suçlamayla ilgili davanın dosya numarasını öğrenmesi talimatını verdi. Bu dosyanın da Ağca'nın davasına eklenmesine karar verildi. Ayrıca, Fruko Deposu soygunu sırasında müşteki olarak ifadeleri alınan taksi şoförü Cengiz Aydost, depo görevlileri Sedat Gürkan, Bayram Yavuz, Hüseyin Gürsoy, Salih Püsküllü, Yusuf Ziya Sarıoğlu ve Necdet Damalıca'nın adreslerinin tespit edilerek, bir dahaki duruşmaya çağrılmalarına karar verdi. Duruşma, 10 Temmuz 2000 günü saat 10.30'a ertelendi.

Hakim sordu

Mesleğin:

Öğrenci

10 basın temsilcisinin izlediği duruşmada Mehmet Ali Ağca'nın kimlik tespiti de yapıldı. Mahkeme Başkanı, 1958 yılında Ahmet ve Müzeyyen'den olma Mehmet Ali Ağca'nın, Malatya Hekimhan İsmailli Köyü ve Merkez Yeşiltepe Köyü olmak üzere iki ayrı kaydı bulunduğunu belirterek, ‘‘Malatya Merkez'de adınız M. Ali, Hekimhan'da Mehmet Ali olarak görünüyor. Hangisi doğru’’ diye sordu. Ağca buna, ‘‘Hekimhan Mehmet Ali Ağca’’ yanıtını verdi. Ağca, Malatya'ya nakil yaptırdığını ve kütüğe adının yanlış yazıldığını söyledi. Mesleğinin ne olduğu sorulduğunda, ‘‘Öğrenci’’ yanıtını veren Ağca, Mahkeme Başkanı'nın, ‘‘Hakkında iki gasp suçlaması var, ifade vermek istiyormusun’’ sorusuna, ‘‘Elbette efendim. Kendimi savunmak istiyorum’’ karşılığını verdi.

İade edilmedim, kendim geldim

Hakim Ağca'ya, ‘‘1979 yılında Cengiz Aydost isimli sürücünün kullandığı taksiye 'Koşuyolu Hastanesi'ne gitmek istiyoruz' diyerek üç kişi binmişsiniz. Sonra silahlarınızı çekerek, aracı Koşuyolu'ndaki Fruko Deposu'na götürmüşsünüz ve buradan 123 bin 758 lira 50 kuruş gasbetmişsiniz’’ dedi. Ağca bunun üzerine, ‘‘İddialar, 100 katlı gökdelenin bir katı gibi. Bu olayları bütünüyle anlamak, değerlendirmek gerekir. Samsun'da da bir vatandaş, kendisini benim vurduğumu söylemiş. 1980'de İzmir'de bir Ülkücü'yü öldürdüğüm söylendi. Okmeydanı'nda durakta bekleyen insanlara ateş edip bir kişiyi öldürmüşüm. Almanya'da üç kişiyi öldürmüşüm. İzmir'dekinin akıbetini bilmiyorum ama Samsun'daki suçlamadan, İtalya'dayken beraat ettim. Almanya'ya ise hayatımda hiç gitmedim. Eğer hakkımdaki bu suçlamalar doğru olsaydı, İtalya'dan gelmezdim. İtalya beni iade etmedi, ben kendim geldim. Bu iddiaları ben 1980'li yıllarda Askeri Savcılık'ta da reddetmiştim’’ dedi. Mahkeme Başkanı bunun üzerine, ‘‘Bu iki gasp iddiasını kabul ediyor musun, etmiyor musun’’ dedi. Ağca bu soruya, ‘‘Hayır efendim, etmiyorum’’ karşılığını verdi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!