Güncelleme Tarihi:
MUĞLA’nın Fethiye ilçesinde yaşayan iki çocuk annesi Selvan Acar, 8 Aralık 2020 tarihinde boşanma aşamasında olduğu eşi Tanju Acar tarafından sırtından ve kalbinden bıçaklanarak öldürülmüştü. Tanju Acar’ın cinayet öncesinde yaptığı, “sahte hesaplarla eşiyle yazışma”, “iki arkadaşının eşiyle yazışmasını sağlama”, “eşinin sevgilisi olduğu yalanı yayma” ve “internette nasıl az ceza alınır araştırması” gibi “az ceza planları” iddianamede yer almıştı. Yargılama sonucunda sanık Acar’a ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilirken, hakkında iyi hal ve tahrik indirimi de uygulanmadı.
‘HANGİ VİCDANA SIĞAR’
Cinayet davası sürerken, boşanma davasına bakan aile mahkemesi, çiftin 5 ve 8 yaşındaki iki çocuğun velayetinin baba Tanju Acar’da kalmasına karar verdi. Bu tartışmalı kararın ardından iki çocuk babaanne ve büyükbabalarına teslim edildi. Bunun üzerine ölen Selvan Acar’ın ailesinin avukatı Fatih Tahancı, velayetin kaldırılması için yeni bir dava açtı. Avukat Tahancı dava dilekçesinde, “Çocukların, annelerinin katilinin anne ve babasına bırakılması hangi vicdana sığmaktadır? Şu anki durumun vahimliği göz önünde bulundurulduğunda katilin annesi ve babasında kalmalarının, çocukları ruhsal ve psikolojik açıdan çöküntüye sokacağı açıktır” görüşünü savundu.
VASİ TAYİN EDİLECEK
Davaya bakan Fethiye Aile Mahkemesi, davanın kabulüne karar vererek, iki çocuğun velayet hakkının baba Tanju Acar’dan kaldırılmasına hükmederken, iki çocuğa vasi tayini için Fethiye Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne ihbarda bulunulmasına karar verdi. 13 Haziran tarihli gerekçeli kararda, “Müşterek çocukların yüksek menfaatleri beraberce irdelendiğinde, mevcut durumda bakımları davalı baba tarafından sürdürülmeyen ve küçüklerin yüksek menfaatleri gereğince davalı babadan velayet hakkının kaldırılması gerekliliği duyulan küçüklere dair davanın kabulü ile davalı babanın, küçükler üzerindeki velayet hakkı kaldırılmış olup çocuklara vasi tayini hususunda Fethiye Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne ihbarda bulunulmasına karar verilmiştir” denildi.
AİLE İÇİ ‘ERKEN UYARI’ SİSTEMİ
ENGELLİ aile bireylerinin takibi ve bunlara erken ulaşılabilmesi için neler yapıldığına ilişkin çalışmalar, TBMM’de milletvekillerinin soru önergeleriyle gündeme geldi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan verilen yanıtlarda, ‘erken uyarı sistemi’ kurulmaya çalışıldığı ve bu konuda birçok kurumdan destek alındığı açıklandı. Verilen yanıta göre sistem şöyle işleyecek: Bakanlık tarafından ilgili paydaşları olan MEB, Sağlık Bakanlığı, Üniversiteler, Sivil Toplum Kuruluşları’yla işbirliği içinde Engelli Çocuklara İlişkin Aile Temelli Ulusal Erken Müdahale Programı’nın geliştirilmesine yönelik çalışmalar devam ediyor.
TAKİBİ YAPILACAK
Aile temelli ulusal erken müdahale programı kapsamında sadece engelli çocuklar değil, aile, bakıcılar, hane, mahalle ve okula uzanan geniş bir çerçevede önlemler alınacak. Kısa, orta ve uzun vadede 0-3 yaş çocuklara yönelik hizmetlerin her çocuğa ve ailesine ulaşacak şekilde tasarlanması, engelli çocukların refahının sağlanması ve sonraki yaşlarda verilmesi gereken hizmetlerin planlanması için kurumlar arası işbirliğinin artırılmasını sağlayacak çalışmayla yeni izleme mekanizmalarının da oluşturulması hedefleniyor. Ayrıca, takip açısından Ulusal Engelli Veri Sistemi’nde kayıtlı ve hayatta olan engelli sayılarına ilişkin bilgiler, “Engelli ve Yaşlı İstatistik Bülteni” bakanlığın internet sayfasında, engellilere ilişkin veriler ise Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) internet sayfasında yayımlandığı bilgisi paylaşıldı. ◊ Nuray BABACAN / ANKARA