Kasvet doluyor insan
Güncelleme Tarihi:
ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Nisan 24, 2009 00:00
Meclis’teki 23 Nisan Özel Oturumu ’hayli ağır’ konuların tartışmalarına sahne oldu.
Önce ’kimlik siyaseti’ tartışıldı, sonra, Başbakan Erdoğan’ın, "Her türlü yeraltı örgütlenmesi bertaraf edilecek" sözleriyle Ergenekon ve darbe girişimleri gündeme geldi. Baykal’ın darbeleri eleştirdiği sözlerini alkışlayan bazı AKP’liler, CHP lideri, Ergenekon tutuklamaları ve devlet içinde cemaatleşmeye yönelik eleştiriler yöneltince, salonu terk ettiler.
TBMM Genel Kurulu’ndaki 23 Nisan özel oturumu, "kimlik" siyaseti üzerinden yapılan tanımlamalara ve Ergenekon hesaplaşmasına sahne oldu. TBMM Başkanı Köksal Toptan ve Başbakan Tayyip Erdoğan "Türkiye halkı" vurgusu yaparken, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Yüksek ulusal kimlik" tanımı yaptı. Baykal’ın "1960’da 1.5, 1980’de 3 yıl TBMM’nin askıya alınması, bunu gerçekleştirenlerin en büyük utancı olarak tarihteki yerini almıştır" sözlerini alkışlayan AKP’liler, CHP liderinin Ergenekon tutuklamaları ve devlet içinde ce maatleşmeye yönelik eleştirileri üzerine salonu terk ettiler. 30 kadar AKP’linin protestosu üzerine CHP sıralarından, "Neden kaçıyorsunuz" sözleri yükseldi. Oturumdaki konuşmalar, özetle şöyle:
Aydınlık Türkiye için
TBMM Başkanı Köksal Toptan: "Büyük Önder’in, ’Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına ’Türk Milleti’ denir’ ifadesiyle dile getirdiği Türk milleti kavramı, etnik bir ayrışmayı değil birlikteliği vurgulamaktadır. Farklılıkları ayrışma değil zenginlik olarak görmeliyiz."
Başbakan Tayyip Erdoğan: "Misak-ı Milli sınırları içinde Türkiye halkını oluşturan herkes dil, din, etnik köken ve mezhep ayrımı yapılmaksızın Büyük Millet Meclisi’nde temsil edilmiş ve bu meclis millet iradesinin kalbi olmuştur. Bugün aydınlık bir Türkiye için ter dökmeyenler, cesaret sergilemeyenler, çocuklarımıza bugünkünden daha iyi bir Türkiye emanet edemezler."
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal: "Etnik kimlik herkesin kendi şerefidir. Ama etnik kimliğimiz ne olursa olsun hepimiz Türk milletinin eşit birer parçasıyız. Duvarlarda ’Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ sözlerinin yazılı olması gerçekte bir lider hegemonyasının yaşanmakta olduğu gerçeğini maskelemeye yetmez. Böyle bir durumda da, memleketin dürüst, namuslu insanları, vatansever aydınları sabaha karşı evleri basılıp neyle suçlandıklarını bile bilmeden aylarca tutuklanabilirler. Devletin en önemli yönetim birimlerini tarikat, cemaat örgütlenmelerine teslim etmek demokrasilerde yoktur. Polisi, emniyet güçlerini siyasi amaçları için yıldırma ve intikam mangası gibi kullanmaya demokrasilerde yer yoktur."
Obama’ya ağır yanıt
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: "(Tarihle yüzleşin diyen ABD Başkanı Barack Obama’ya yanıt) Asla hak etmediğimiz insanlık dışı iftiraların, yüzleşme adı altında canlı tutulmaya çalışılması dikkat etmemiz gereken konu olarak tekrar karşımızdadır. Buna fırsat tanımamız ve bu dayatmaları kabul etmemiz asla ve asla mümkün değildir."
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk: "Yeni bir Anayasa ile katılımcı demokratik sistemini oturtmuş bir Türkiye’de ne Kürt sorunu ne düşünce ve inanç sorunu ne de gelir adaletsizliği kalır. Bizim mücadelemiz de rüyamız da hayalimiz de budur."
Toptan’ın kutlamaları kabul ettiği Tören Salonu’nda iktidar ile muhalefet arasındaki soğukluk dikkat çekti. Baykal, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ el sıkışmasına karşın yanındaki Erdoğan’a elini uzatmadı. Erdoğan, başıyla selamlayan Baykal’a aynı şekilde karşılık verdi. Meclis Atatürk Anıtı’ndaki ilk törene katılmayan DTP’liler ise, Tören Salonu’ndaki programa da gelmedi.
Asker salona girmedi
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, milletvekillerinin büyük bölümü gelmeden locadaki yerini aldı. Başbakan Tayyip Erdoğan, İstiklal Marşı’nın okunmasına yetişemedi. Tören Salonu’ndaki kutlamalara katılan askerler ise, Genel Kurul Salonu’na yine girmedi. Yüksek yargı da görüşmelerde yer almadı. Erdoğan ve Devlet Bahçeli, konuşmalarına, "Sayın Başkan ve değerli milletvekilleri" diye başlarken, Deniz Baykal ve Ahmet Türk, Cumhurbaşkanı’na da seslendiler.
TBMM Genel Kurulu’ndaki 23 Nisan özel oturumu, "kimlik" siyaseti üzerinden yapılan tanımlamalara ve Ergenekon hesaplaşmasına sahne oldu. TBMM Başkanı Köksal Toptan ve Başbakan Tayyip Erdoğan "Türkiye halkı" vurgusu yaparken, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Yüksek ulusal kimlik" tanımı yaptı. Baykal’ın "1960’da 1.5, 1980’de 3 yıl TBMM’nin askıya alınması, bunu gerçekleştirenlerin en büyük utancı olarak tarihteki yerini almıştır" sözlerini alkışlayan AKP’liler, CHP liderinin Ergenekon tutuklamaları ve devlet içinde ce maatleşmeye yönelik eleştirileri üzerine salonu terk ettiler. 30 kadar AKP’linin protestosu üzerine CHP sıralarından, "Neden kaçıyorsunuz" sözleri yükseldi. Oturumdaki konuşmalar, özetle şöyle:
Aydınlık Türkiye için
TBMM Başkanı Köksal Toptan: "Büyük Önder’in, ’Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına ’Türk Milleti’ denir’ ifadesiyle dile getirdiği Türk milleti kavramı, etnik bir ayrışmayı değil birlikteliği vurgulamaktadır. Farklılıkları ayrışma değil zenginlik olarak görmeliyiz."
Başbakan Tayyip Erdoğan: "Misak-ı Milli sınırları içinde Türkiye halkını oluşturan herkes dil, din, etnik köken ve mezhep ayrımı yapılmaksızın Büyük Millet Meclisi’nde temsil edilmiş ve bu meclis millet iradesinin kalbi olmuştur. Bugün aydınlık bir Türkiye için ter dökmeyenler, cesaret sergilemeyenler, çocuklarımıza bugünkünden daha iyi bir Türkiye emanet edemezler."
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal: "Etnik kimlik herkesin kendi şerefidir. Ama etnik kimliğimiz ne olursa olsun hepimiz Türk milletinin eşit birer parçasıyız. Duvarlarda ’Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ sözlerinin yazılı olması gerçekte bir lider hegemonyasının yaşanmakta olduğu gerçeğini maskelemeye yetmez. Böyle bir durumda da, memleketin dürüst, namuslu insanları, vatansever aydınları sabaha karşı evleri basılıp neyle suçlandıklarını bile bilmeden aylarca tutuklanabilirler. Devletin en önemli yönetim birimlerini tarikat, cemaat örgütlenmelerine teslim etmek demokrasilerde yoktur. Polisi, emniyet güçlerini siyasi amaçları için yıldırma ve intikam mangası gibi kullanmaya demokrasilerde yer yoktur."
Obama’ya ağır yanıt
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: "(Tarihle yüzleşin diyen ABD Başkanı Barack Obama’ya yanıt) Asla hak etmediğimiz insanlık dışı iftiraların, yüzleşme adı altında canlı tutulmaya çalışılması dikkat etmemiz gereken konu olarak tekrar karşımızdadır. Buna fırsat tanımamız ve bu dayatmaları kabul etmemiz asla ve asla mümkün değildir."
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk: "Yeni bir Anayasa ile katılımcı demokratik sistemini oturtmuş bir Türkiye’de ne Kürt sorunu ne düşünce ve inanç sorunu ne de gelir adaletsizliği kalır. Bizim mücadelemiz de rüyamız da hayalimiz de budur."
Toptan’ın kutlamaları kabul ettiği Tören Salonu’nda iktidar ile muhalefet arasındaki soğukluk dikkat çekti. Baykal, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ el sıkışmasına karşın yanındaki Erdoğan’a elini uzatmadı. Erdoğan, başıyla selamlayan Baykal’a aynı şekilde karşılık verdi. Meclis Atatürk Anıtı’ndaki ilk törene katılmayan DTP’liler ise, Tören Salonu’ndaki programa da gelmedi.
Asker salona girmedi
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, milletvekillerinin büyük bölümü gelmeden locadaki yerini aldı. Başbakan Tayyip Erdoğan, İstiklal Marşı’nın okunmasına yetişemedi. Tören Salonu’ndaki kutlamalara katılan askerler ise, Genel Kurul Salonu’na yine girmedi. Yüksek yargı da görüşmelerde yer almadı. Erdoğan ve Devlet Bahçeli, konuşmalarına, "Sayın Başkan ve değerli milletvekilleri" diye başlarken, Deniz Baykal ve Ahmet Türk, Cumhurbaşkanı’na da seslendiler.